Hrantın
15 sene oldu…
“Hepimiz Ermeniyiz”, ilk kez, AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürüldüğü 19 Ocak günü, daha sonra 23 Ocak'ta yapılan cenazesinde atılan sloganlarla girdi hayatımıza… Cenazede, “Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz” sloganları, Türkçe yanı sıra Ermenice (Menk Polorys Hay Enk - Բոլորս հայ ենք) ve Kürtçe (Em Hemû Hrantın, Em Hemu Ermeni ne) olarak da söylendi…
Söylenir söylenmez de, AŞIRI sağcıların tepkisi, slogan atanlara öfke olarak döndü…
Oysa ki konu ne ERMENİ olmaktı, ne de belli bir kimliği omuzlamak !
Konu,
…Ermeni kimliğinin yaşadığı bu kanlı kaybı sahiplenmekti, “BİZ” diyebilmekti !
John F. Kennedy'nin, Berlin'de, 26 Haziran 1963'te, "Ich bin ein Berliner" (Ben bir Berlinliyim) demesi gibi… Almanya'da, 1992 yılında geniş kesimlerce dile getirilen, Alman devleti tarafından da desteklenen "Ich bin ein Ausländer" (Ben Bir Yabancıyım) sloganı gibi…
Dün de bugün de buna dair tablomuz değişmedi…
Dink cinayetinin karanlık yüzlerinin saklı hali de…
Bu konuda AGOS’da ‘konuk yazar’ olarak yazdığım bir yazıyı çok iyi hatırlıyorum, 2012 senesinde…
…dönemi !
…şartlarını !
…tartışmalarını !
yazıp, EM HEMU HRANTIN diyenlerde durmuştum…
“Aslında, dünü de bugünü de iyi okuyup anlayabilmek için, Ümit Kıvanç’ın onun için yaptığı “Hafıza Yetersiz” belgeselini izlemelisiniz…” diyendeyim bugün !
Niye mi ?
Bundan sonrasını, bir gazeteci dostum sürdürsün;
-
Hrant’ın sözünü, dağa, taşa, suya yazmış Ümit… Baştan sona izleyip, Hrant’a kulak verince, bu kadar zaman hayatta kalabilmiş olmasına bile şaşıyorsunuz.
Öyle derin iki uçurumun arasında yürümüş ki yıllarca…
Bir yanı, “Ermeni” sözcüğünü hakaret diye bağıranların kuyusu… Öte yanı, “Hala ne işin var o Türklerin arasında” diye diasporaya çağıranların kuyusu… İkisiyle ayrı mücadele veren Hrant, belgeselde, bu iki uçurum arasındaki konumunu şöyle tarif ediyor:
“Bu, bir bıçak sırtı… Bu tarafa düşsem, soyumu inkâr edeceğim. Bu tarafı söylesem, Türkiye’de beraber yaşadığım insanları üzeceğim. “Ben” dedim, en iyisi, bıçağın üstünde kalayım. Orası, benim için en güvenilir yer. Bıçak sırtında Türkiye’de gazete çıkarıyoruz, atalarımızın hakkını savunuyoruz. Türkiye’de, geleceğimizi kurmaya çalışıyoruz.”
Yaşarken yapmakta zorlandığını, ölerek yaptı Hrant... İki uçurumda yaşayanları, kollarından tutup bıçağın sırtına çıkarttı. Türklere, “Ben Ermeniyim” diye bağıttı, Ermenilere ise bütün Türklerin düşman olmadığını öğretti.
Cenazesini kaldırırken, o bıçak sırtında yan yanaydık hepimiz… Ona yaşattığımız cehennemi daha iyi anladık, onun o cehennemden bir cennet çıkarma çabasını da… O yüzden hala yaşıyor Hrant… O yüzden, hala hasretle anıyor, saygıyla eğiliyoruz anısı önünde…
-
15 sene oldu, haklısınız…
Hiçbir şey değişmedi, kavgasında, yine haklısınız…
Ama dün bizi yan yana getiren o ölüm, adalet ve barış açlığında “VAZGEÇMEYİN” diyor bugün de !
O yüzden,
…vazgeçmeyin !
Adalet deyin…
Barış deyin…
BİZ deyin…