Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 298 defa okundu.

hizmetin SİZİNKİSİ olmamış, hiç olmamış

Geçen gün halk otobüsüne binmeye çalışıyoruz… Çalışıyoruz diyorum, ki burası Türkiye ! O yüzden hazırlıklı olun… Niye mi ? İtiraf edelim, bizler, öyle SIRA bilen insanlar değiliz ! Alışmamışız ! Alıştırılmamışız ! Peki, ne mi yaparız ? Otobüse binmeden önce şöyle bir göz ucuyla içeriyi süzer, boşta kalan bir iki koltuk için birbirimizi eze eze otobüse binmeye çalışırız ! O yüzden de SIRA dediğiniz şey hak getire ! Belki bir gün onu da öğreniriz ! Kim bilir !!! Ama şimdilik idare edip dururuz ! Yok, öyle sessiz de durmayız ! Oflanırız, küfrederiz, hatta o boş bir iki koltuk için birbirimizi omuzlayıp yükselmeye çalışırız !

 Günümüzün başarı hikayeleri gibi aslında !

Bir diğerinin sırtına basıp da yükselenler gibi !

 Tanıdık geldi mi ?

 Gelmiştir…

Gelmeli…

 Şimdi dönelim mi tekrar o otobüs hikayemize? Ne yaşamışız, ona bir bakalım… Aslında komik gibi gelecek belki ama, trajik hayatlarımızın bir karşılığı bu… Basit gibi görünenlerin yaşamlarımızı nasıl olup da işgal ettiğinin de en net karesi…

 Evet…

 Sıradayız !!!

 Yaşlı bir teyze binmeye çalışıyor… Tam binecekken, ayağı, adım attığı yoldaki çukurun içine geçiyor ve sendeliyor… Tam düşmek üzereyken, tutunuyor… Ardından biri daha ve hatta bunu izleyen ben de ! Çukur mu ? Antakya Cumhuriyet Caddesi boyunca açılan ve içine boru döşenen bir aralık !

 Onlar da haklı !!!

 Açmışlar özene bezene, ardından boruyu da döşemişler, ki bir yere kadar toprakla da doldurmuşlar, ama üstünü kapatmayı unutmuşlar !!! İnsanlık hali !!! Kaza da KADER zaten !!! İlla ki yaşanacakmış !!! Ne yaparsın ??? Yok, bir şey yapmazsın !!! En fazla buna da şükredersin !!! ‘Ya ayağım kırılsaydı’ dersin !!! Hatta ‘verilmiş sadakam varmış’ türden hikayelerle akıl yolundan iyice uzaklaşırsın !!!

 Biz de bu durumdayız !

İyice uzaklaştık !

 Ama yine de soralım mı, belediyelere ya da kim yapıyorsa bu hizmeti, o kurumlara…

 Sahi, ne yapıyorsunuz ? Nasıl iş yapıyorsunuz ? Bu vatandaş, sizin toplamadığınız arkanız yüzünden böylesi bir kentte yaşamak zorunda mı ? Köy-Kent modelli, ne olduğu anlaşılamayan hayatlardan sizler hoşlanıyorsunuz diye bize de aynısını yaşatmak meylindesiniz anladık da, biz almayalım !!!

 Biz ne istiyoruz, biliyor musunuz ?

 Hani sizler ara ara yurt dışına gidiyorsunuz ya ! Hani Avrupa şehirlerine… Yerde tek bir tane çöp göremediğiniz kentlere… Altyapısına çoktan nokta koymuş yerlere… Kaldırımlarına çıkmanın da inmenin de zor olmadığı coğrafyalara… Yapılan hizmeti ‘YAPTIM-OLDU’ değil de, ‘YAPTIM- OLDU MU?’ kısmında sunanlara…

 Biz tam olarak bundan istiyoruz !

Sizin gezip de gördüğünüz yerler gibi istiyoruz !

 Ama merak da ediyoruz !

 Siz ne istiyorsunuz ? Yerel bazda bunca ödül alan sizler ne istiyorsunuz ? Anlaşıldı, bizim istemediğimiz her şeyi istiyorsunuz ! O yüzden de her gün yazacak, çizecek, konuşacak ve hatta tartışacak bir ton konu bırakıyorsunuz bizlere ! Ama yine de susup sizleri alkışlamamızı bekliyorsunuz ! Hatta ceketlerimizi ilikleyip YAŞA BAŞKAN diye bağırmamızı !

 Evet mi ?

 Yok, biz almayalım !

Hizmeti bu şekilde almayalım !

Bizler, o hakkı vatandaş kimliğimizle alalım !

Hakkımız olduğu için alalım, hak ettiğimiz için alalım !

 Ama siz de haklısınız !

 Biz bunca şikayet ederken, sizin etrafınız kalabalık ! YAŞA BAŞKAN diyenleriniz kalabalık ! Size her şey için aralıksız teşekkür eden, hatta varlık sebeplerini sizlere bağlayanlarınız kalabalık ! Sevdiğiniz türden bir kalabalık !

 Yaşadıklarımız da bundan mı ?

Eldeki şehrin köy hali de bundan mı ?