Hayat mı bana katıldı Ben mi hayata
Bir yerde okumuştum…
Diyor ki orada;
“Bazı insanlar; NE olmadıklarını, NELERİ bilmediklerini fark edemeden, var olduklarını iddia ederek, gerçek bilgeliği sürekli olarak öldürenlerdir… Baylar ve bayanlar; KİMİN önünde ceket iliklediğinize, KİME niçin saygı duymanız gerektiğine, KİME hak ettiğini vermeniz gerektiğine başkaları değil, SİZ karar vermelisiniz !
-
Haklısınız,
Hayat, böyle bir şey…
Peki, başlığımıza dönersek eğer;
Hangisindeyiz ?
"Arada fark yok" demeyin !
İlki, elinize tutuşturulan senaryo, ikincisi sizsiniz !
İlki, teslimiyetiniz, ikincisi kendinizsiniz !
Peki, gerçekte yaşadıklarımız mı ?
Tahminim mi?
Aslında bir tahminim yok, ama yorgun bir bekleyişimiz var !
“Her şey olacağına varır” diyen kaderciliğimiz var !
Anı yaşayan çaresizliğimiz var !
Bu, bir filmi izleyip de sonunu beklemek gibi...
Peki, NE yazar o SON denende?
Mutlu... !!!
Hüzünlü... !!!
Acıklı... !!!
Umutlu… !!!
Çaresiz… !!!
Yalnız… !!!
Kahraman… !!!
Kurban… !!!
Garip olan, seçme şansımızın olduğunu bile bile, bekliyoruz !
SON denende, SON olmak için bekliyoruz...
Müdahale etmeden !
Oylesine !
Bu durumu en çok da genç hallerimizde yaşıyoruz... Hayatlarımızın yol haritasını çizerken yaşıyoruz... İdeallerimizi bir köşeye bırakıyor, DİĞERLERİ noktasında, bize denilende duruyoruz... Vazgeçtiğimizi bile bile, bir hayat boyu beraberimizde taşıyacağımız koca bir mutsuzluk yaratıyoruz...
Ama bu halde de övgüleri topluyoruz !
"Bizim çocuk DOKTOR olacak, teyzesi..."
"Bizim çocuk büyük adam olacak, amcası..."
Büyük Adam !!!
İstediğimiz şey bu mu?
Peki, bizi BÜYÜK yapacak olan şey bu mu?
VAZGEÇMEK mi ?
SUSMAK mı ?
KONUŞMAMAK mı ?
BUNA DA ŞÜKÜR mü?
BOYUN EĞİŞ mi?
Peki, boylesi bir filmin sonunda, o hep bahsettiğimiz KENDİMİZ adına yazacak olan nedir?
Mutlu mu... ?
Hüzünlü mü... ?
Acıklı mı... ?
Umutlu mu… ?
Çaresiz mi… ?
Yalnız mı… ?
Kahraman mı… ?
Kurban mı… ?
Düşünün !!!
İçine atıldığınız film yerine, senaryosu tümüyle size ait bir yaşam öykünüz olabilir, en çok da bunu !!!