Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 901 defa okundu.

Hatay’ın Valisine… Bir De İŞKUR’una…

Haklısınız,

…sorum, Ankara’ya da !

Makam koltuklarına gömülenlere de !

Rahat koltuklarından hayatlarımızı yönetenlere de !

Evet,

…bugün, depremin yerle bir ettiği Hatay’ın Antakya’sından bir depremzede gencin mesajında duralım hep beraber ama… Hikayemizin tam orta yerine, Hatay Valiliği ile Hatay’ın İŞKUR’unu da koyalım ! Ama önce, onun bana anlattıklarını bir mektup haline getirelim ! Başından başlasın yaşadıkları, ona yaşatılanlar…

İşte o kelimeler…

-

Depremi yaşadıktan sonra, herkes gibiydik ! Ne yapacağımızı, nereye gideceğimizi bilmez haldeydik ! Uzun bir süre Antalya’da bir yurtta kaldık ! Bir dönem de Ankara’da, akrabalarımızın yanında… Biraz da memlekette ! Aslında babamlar Hatay’da kalmayı çok istedi, o yüzden de uzun bir süre kiralık ev aradılar… Ancak bütçemizi çok aşan kiralara güç yetmedi… Onlar, şimdilerde Ankara’da ! Bense bir süredir Antakya’da ! Bir konteyner kentte ! Toplum Yararına Program denen bir uygulama üzerinden, Hatay Valiliği’nin koordinasyonuyla, Antakya Belediyesi’nin Kültür İşleri’nde çalışmaya başladım. Kadrom yok... Almayı umut ediyorum… Aslında ediyordum ! 

Artık o umut da kalmadı !

Bu süreç içinde girdiğim sınavların ardından, Mustafa Kemal Üniversitesi Konservatuar Bölümü’nü kazandım… Şu hayatta, müzik, benim en büyük hayalim… Depremin ardından, her şeyini kaybetmiş ailemin parçalanmışlığının ortasında, İYİ BİR ŞEYLER OLUYOR dedim kendi kendime !

Konservatuarı kazanmamın üzerinden 2 gün geçmeden, telefonum çaldı… 

Hatay Valiliği kanalıyla aradığını söyleyen bir İŞKUR görevlisi, bana Toplum Yararına Program kapsamında çalışan birinin, aynı süreç içinde bir üniversiteye devam edemeyeceğini, o yüzden de ya işimi ya da okulumu tercih etmem gerektiğini söyledi, ikisinin bir arada olamayacağını, kanunun buna izin vermediğini !

Bu, nasıl bir tercihti ki ?

Bunun neresi adaletliydi ki ?

Ya işimi kaybedecektim, tek gelir kaynağımı ya da geleceğimi, kariyerimi, tüm eğitim umudumu !

Okulu seçersem, nasıl geçinecektim ?

Peki, işi seçersem, hayallerim ne olacaktı ?

Herkesi aradım !

Babam da aradı !

Siyasileri, belediye yetkililerini, bu konuda bana bir çıkış kapısı aralayabilecek herkesi… Bulamadık ! Tek bir çıkış kapısı bile ! Bize söylenen, birinden birini tercih etmem gerektiğiydi... Yani ya işimi kaybedecektim ya eğitim hakkımı…

Bunu bana söyleyenlere tek bir şey söyledim !

Ben bir depremzedeyim… Ben de ailem de çok şey kaybettik… Evimizi, işimizi, sahip olduklarımızı, sevdiklerimizi, paramızı… Belki biraz da ruh sağlığımızı ! Ama yine de vazgeçmedik, beraber, bir arada durmaya çalışıyoruz her şartta ama… Olmuyor ! Bunu siz çok isteseniz de, hayat izin vermiyor, şartlar da !

İsterdim ki,

…bana torpil geçsinler değil, ama belki bir istisna ! Depremde hayatta kalmış, buna da İKİNCİ ŞANS diyen birine bir fırsat ! ELİMDEN TUTSUNLAR değil durum ! Sadece izin versinler, başarmama izin versinler ! Hem çalışmama hem okumama izin versinler !

Belki siz bunu okurken, ben, işimi kaybetmiş olacağım !

-

Bu mesajın muhatabı hem Hatay Valiliği, hem Hatay Valisi Mustafa Masatlı, hem İŞKUR Genel Müdürlüğü, hem Milli Eğitim Bakanlığı, hem İçişleri Bakanlığı, hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, hem de bizleri kader planının bir parçası yapma kararlılığını tüm gücüyle ortaya koyan, Ankara !

TYP'liler okuyamazmış ! 

Ya İŞ ya EĞİTİM’miş !

TERCİH SENİN’miş !

Depremde çok şeyini kaybeden şehrine dönen ve yaşam savaşı veren bir gence, YA İŞİNİ YA DA OKULUNU BIRAKIRSIN demek, nasıl bir devlet ve adalet algısıdır, sormak gerekiyor öncelikle ! Geleceği için o eğitime, geçimi için de o işe ihtiyacı olan bir gencin elindeki umut kırıntılarını alıp rüzgara savurmak nasıl bir vicdansızlıktır, en çok da bunu !