Hatay'ın Vali'sinden Bakan'a... Bakan'dan Bir Kez Daha Vali'ye!
Anlamaya çalışıyorum !
Ankara'daki Bakanın da Hatay'daki Valinin de ne yapmaya çalıştığını uzun zamandır anlamaya çalışıyorum... Annesini, babasını, kardeşlerini, eşini, çocuklarını toprağın altında bırakmışları yönetenlerin (!) ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyorum! Ağıtı bitmemiş, bitmeyeceklerin kentini yönetenlerin (!) kafasında ne var, anlamaya çalışıyorum ! Depremde kayıp hanesine yazılanları bile aramayan / aratmayan bir Ankara'ya teslim hayatların yorgun düşmüş adaletini cevapsız bırakanları anlamaya çalışıyorum !
Bir depremzede paylaşmış geçenlerde,
...6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan, çok sayıda kişiye mezar olan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin, yıkım öncesi söküm çalışmalarına dair fotoğrafları ! BU HASTANE BURAYA YAPILAMAZ diyenleri o gün dinlemeyen, BURASI FAY HATTININ TAM ÜSTÜ diye ekleyenleri kulak erdı eden sorumluları arıyor gözleriniz, o fotoğraflara bakarken ! Bu koca binadan çıkartılan ölüleri tek tek sayarken en çok da ! Şehirden çok uzakta, ALLAH'IN DAĞI sayılabilecek bir yeri SIRF RANT UĞRUNA hastane yapımı ile ödüllendirenlerin hala görevleri başında olduklarını izlerken bir de !
Şimdi soralım...
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından 7 Şubat 2024 tarihinde Hatay Valiliği'ne sunulan DEPREM SORUŞTURMA İZNİ'nin bugünkü akıbetini soralım ! Kendisine elden teslim edilen talebe 3 ay boyunca hiç bir işlem yapmayan Hatay Valiliği'ne, Hatay'ın Valisi Mustafa Masatlı'ya soralım ! Başsavcılığın, "depremde sorumluluğu olan kamu görevlilerinin soruşturulması" talebini 3 ay boyunca masasının çekmecesinde bekletip, ardından da "BEN KARAR VEREMİYORUM" deyip de talebi Ankara'ya, Bakanlığa gönderen aynı Valiliğe, aynı Valiye soralım ! Hatay Valisinin kurbanı Savcılık talebini 2 ay boyunca bu defa Bakanlığın masasında bekletenlere soralım !
Hatay Valiliğini de Valisini de durduran ÇEKİNCELERİN ve KORKULARIN siyasi tarafını bir şekilde anladık diyelim de, Bakanlığı ne ya da kim durdurdu Ankara'da, bunu da soralım !
Sormaktan bıktık ama,
...3 ay Hatay Valiliğinde, 2 ay da Ankara'da Bakanlıkta bekletilen Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu SORUŞTURMA TALEBİ, daha geçen gün öğrendik ki, yeniden Vali Mustafa Masatlı'ya, "KARAR SİZİN" diyerek geri gönderilmiş !
Yok, artık sormayacağım...
Açık açık hepinize tek bir şey söyleyeceğim...
Bizimle alay mı ediyorsunuz ?
Sahi, KİMİ korumaya çalışıyorsunuz ? Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu'nun ismini açık açık verdiği, Hatay'ın eski İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat mı, koruduğunuz kişi ? Talepte yer alan, o "...ve varsa, tespit edilecek diğer kamu görevlileri" ifadesine girecek OLASI kamu görevlileri mi, bu geciktirmeyle unutturmaya çalıştıklarınız ? GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA suçlamasıyla açılmak istenen bir soruşturmayı hukuken geciktirerek, adaleti de geciktirdiğinizi de bilerek, yapmaya çalıştığınız nedir, bize de söylesenize !
Konu, sizler için NE sahi ? "Deprem oldu, öldük, yıkıldık, ama kalan sağlar bizimdir" mi ? "Kaldığımız yerden devam ediyoruz, fazla kaşıma" mı ? "Bu soruşturma talebi, eski İl Sağlık Müdürü ile kalmaz, Valisinden Bakanına, herkesi sarar" korkusu mu ?
Benim, kendi ülkeme dair umudumu tüketen şey de bu !
Kimse artık hiç birşeyden utanmıyor...
Yaşanlardan asla utanmıyor...
Sizi hayal kırıklığına uğratmaktan dolayı yüzü bile kızarmıyor ! Mutsuzluğunuzun faturasında sebep olmaktan dolayı özür bile dilemiyor ! Ruhu da bedeni de onlar yüzünden aldığı yenilgilerden çökmüş onca insana bakıp da hatasını kabul etmeye bile yanaşmıyor !
Yine de Ankara'daki Bakan'a, Hatay'daki Valiye sorayım...
Ne olacak bu İÇİMİZDEKİ YARIM KALMIŞLIKLAR ? Soruyorum ! Çünkü ne eskisi gibi olabiliyoruz ne en başa dönebiliyoruz ne de bugünkü halimiz yaşamak için yeterli olmuyor ! Yüreği harabeye dönmüş, yüzüne acı bir gülümseme yapışmışlara, sizin "BUNUNLA İDARE EDİN" dediğiniz o şey yetmiyor !
Yetmeyecek de...