Hatay’ın KADER Denenine… F.İ.L.M Ç.E.K.E.N.L.E.R !!!
6 Şubat depremlerinde Hatay'da yaşanan felaketin ardından hepimiz en çok NE dedik ?
UNUTMA…
UNUTTURMA…
Niye ?
Unutulduk çünkü !
Gündemin kalabalığı içinde kaybolduk !
Kayboldukça da susuz kaldık, aç kaldık, evsiz kaldık !
Ankara’dakilere haykırdıkça yalnızlığımızı, beklemeye alındık !
On binlercemiz öldü, yüz binlercemiz yaralandı, ama o bekleyiş bitmedi !
Artık ne dün kadar TV ekranlarındayız ne de gazete manşetlerinde !
Bizler için toplanan bağışların hesabını BİLE soramadık !
Ama Fas’a yardıma hazır ankara’yı da HEP izledik !
Soramadık, “hani paranız yoktu”, diyemedik !
Bize gelinceymiş o, anladık !
Bizler utandık ama…
Utanmadılar !
Onlar, utanmadılar !
Biz mi ?
Depremin üzerinden neredeyse 9 ay geçti ama, bizler hala o çaresizliğin travmasında milyon tane sorun yaşıyoruz ! O kadar yalnız bırakıldık ki, kaybolan sadece maddi kayıplar olmamış, en çok da bunu anladık !
Sanırım neden de bu…
Birileri anlatsın istiyoruz !
Anlatsın ve hatırlatsın istiyoruz !
BURADAYIZ diyenler için en çok da !
Haklısınız,
…bunu yapmak için Hatay’ın Antakya’sına gelenler var bugünlerde ! Ama geldikleri gibi GİTSİNLER denenler de ! Onlar, ellerinde kameraları ve ışıklarıyla, gerçek deprem enkazları arasında DEPREM FİLMİ çekmeye gelenler ! Onlar, bugün hala kayıplarının yaslarını tutan, ağıtları tükenmemişlerin arasında, yüzleri gözleri makyajla yara bere içinde bırakılmış olanlar !
“Şahsi Meselemiz” adlı filmin yapımcıları için İYİMSER bir düşünceyle, BİZİM İÇİN GELDİLER, diyemiyoruz ne yazık ki ! Yanı başında hala enkazı kaldırılmamış binaların dibinde oturan gerçek depremzedelerin travması noktalanmamışken, bizlerin duygusal boşluğunu doldurmak için bunca zahmete giriyorlar, diyemiyoruz ! Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın bile çekim ekibini filmin çekildiği yerde ziyaret ederek destek verdiği bir hazırlık için SAMİMİ, diyemiyoruz !
Niye mi ?
Depremin ilk 3 gününde yardım ekiplerinin gel-e-mediği, haberleşmenin sıfırlandığı, yaşananlar ve olan biten her şey için KADER PLANININ BİR PARÇASI ifadesinin kullanıldığı, YAPAMADIK / BECEREMEDİK halinin açık açık kabul edildiği bir ortamda vatandaştan HELALLİK istendiği, tek bir siyasinin bile böylesi bir yıkım karşısında sorumluluk üstlenmediği, İSTİFA etmediği, hastanelerin bile kullanılamaz hale geldiği / onca yıkımın ve ölümün olduğu bir kentte Valinin de İl Sağlık Müdürünün de siyasi ikbal uğruna istifa edebildiği, geride kalan 9 ayın ardından bugün hala su / gıda / konaklama sıkıntılarının bitmediği, her şeyini vatandaşa kendi evinin devlet tarafından banka kredisi karşılığında satılmak istendiği, Kızılay gibi bir devlet kurumunun böylesi bir afetin orta yerinde çadırlarını ticari bir malzeme gibi başka kurumlara sattığının ortaya çıktığı, ama bunun bile normalleştirilebildiği bir ülkede,
…insan olan MERAK ediyor !
6 Şubat adına NEYİ AKLAMAK istiyorsunuz ? NEYİ TEMİZLEMEK istiyorsunuz ? Herkesin UTANMASI gereken bir deprem sürecinde, neyi / kimi KAHRAMANLAŞTIRMAK istiyorsunuz ? Depremin ilk 3 gününün hesabını veremediği için UTANCINDAN helallik isteyenlerin fotoğraflarını hangileriyle değiştirmek istiyorsunuz ?
Bu soruların kalabalığında, CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara noktalasın bugünü:
“Hatay, bir film platosu değildir… Yurttaşlarımızın acısını suiistimal etmeyin… Set ışıkları yerine, güvenli evler kurun… Yurttaşlarımızı figüran olarak görmek yerine, kaybettiği yakınlarını bulmalarını sağlayın…”
NOKTA
