Hatay Valisine Soralım... KONUŞUR MUSUNUZ?
Bu soruyu defalarca sordum, teklif olarak da ilettim ama, 15 sene Hatay'da Belediye Başkanlığı yapan Lütfü Savaş, hep kendince (!) bildiği / güvendiği gazetecilerin karşısına çıktı, hem radyoda hem de tv kanallarında ! Yanlış anlaşılmasın, onu bu konuda eleştirmiyorum... Ne de olsa bizler de öğrencilik döneminden az çok biliyoruz, o SORU korkusunu, soruların BİLDİĞİMİZ yerlerden çıkmama riskinin yarattığı stresi ! Hele ki soruları öncesinden bildiğimiz sınavları ne de kolay atlattığımızı ! Bu arada, bazı gazeteciler, bizim dönemimizdeki hocalar gibi, vicdana (!) gelip işbirliği yapar, hatta konuğunu memnun edebilmek için gazetecilik (!) sınırlarını olabildiğince zorlar, bunu da biliyoruz !
Yok,
...bizler o gazetecilerden değiliz !
Haklısınız, Lütfü Savaş ile konuşma gereği kalmadı artık, ama depremin kenti Hatay'da yapılacak işlerin başında duran bir isim, tam da bu noktada bizlerin röportaj konuğu olsun istiyoruz ! Hatay'ın Valisi Mustafa Masatlı'dan bahsediyorum... Vali de konuşur mu, demeyin ! Hatay'ın geçmiş dönem Valilerinden Ercan Topaca ile yaptığımız röportajı unutmadım, cesur sorulara verdiği cesur cevapları da ! Bugün, daha cesur soruların daha cesur cevaplara ihtiyacı var ! Depremin yorgun kentinin de, bu kent içinde nefes almaya devam edenlerin de, biriken acıların da, umudunu ayakta tutmaya çalışanların da o sorulara ve cevaplarına çok ihtiyacı var !
Kendisine ne mi soracağız ?
İpucu verelim !
...eşini, dayanıklılığı (!) deprem öncesinin Bakanlık yazışmalarına dahi konu olan Hatay eski devlet hastanesinin yıkıntıları arasında kaybeden, Antakyalı Sendikacı Abdullah Gül'ün başlattığı, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın elini taşın altına koyduğu, sorumlu kamu görevlilerinin deprem başlığında araştırılması talebini neden uzun bir süre çekmecesinde beklettiğini !
...Bu konuda, iddia edildiği gibi, siyasi baskı altında olup olmadığını !
...31 Mart'ta, Hatay AKP Adayı Mehmet Öntürk lehine seçim çalışmaları yapıp yapmadığını !
...Antakya ve Defne özelinde, kentini / yaşam alanlarını terk edenlere, başka şehirlere göç edenlere bir dönüş tarihi verip veremeyeceğini !
...Enkazların dağ gibi tepecikler oluşturduğu, bunların da yaşam ve üretim alanlarının yanı başlarını işgal ettiği düşünülecek olursa, orta ve uzun vadede, Hataylıları ne tür sağlık risklerinin beklediğini !
...Kendisinden önceki Vali, Rahmi Doğan'ın, siyaset sevdasıyla, deprem kentine sırtını dönüp Ankara'ya gitmesiyle başlayan tartışmanın onda bıraktığı duygusal halin fotoğrafını, aynı makamı kullanan bir idareci olarak buna dair yaklaşımını !
...Deprem kayıpları başlığında, Hatay İl Sağlık eski Müdürü Mustafa Hambolat hakkında açılmak istenen ve kendisi tarafından engellenen soruşturma talebinin, vicdanen onu rahatsız edip etmediğini !
...Depremde çok şeyini, kaybetmiş bir şehirde yöneticilik yapmanın onu korkutup korkutmadığını !
...Hatay Valiliği sosyal medya hesaplarının yorumlara neden kapatıldığını, bununla, eleştirileri engelleme hedefinin olup olmadığını ! Bunu, Ankara ve İstanbul bile yapmazken, Hatay'ın neden bu sansüre ihtiyacı olduğunu !
...Depremde, internetin kesilmesi yüzünden birbiriyle iletişim kuramayanların olduğu bir ülkede, bugün, depremin konteyner kentlerinde benzer internet sorunları yaşayanlara neden kolaylık sağlanmadığını !
Evet...
Hani, 'mesela' dedik, Sayın Mustafa Masatlı !
Sorularımızın bazılarını da sizin için paylaştık !
Ağustos'ta Antakya'da olacağım, eğer bu konuda uygun olursanız... Unutmadan, ben de Hatay / Antakyalı bir depremzedeyim... Yani ne yönettiğiniz şehre ne de o şehrin yaşadıklarına yabancı değilim...
Karar sizin...
Haber verin sadece !
