Hangi isimdesiniz Peki ya hangi hikayede
24 Haziran’a günler kaldı…
Ne düşünüyoruz ?
Ne yapacağız ?
Sahi, KİM’e OY vereceğiz ?
Karar verdik mi ?
Belirledik mi ?
Haklısınız…
Soru çok, ama asıl soru şu… Sahi, meydanlarda gördüğümüz ANKARA, görmek istediğimiz ANKARA mı ? Bu soruya EVET diyenimiz kaç kişi ? Gördüklerinden mutlu olan kaç kişi ? Duyduklarından memnun olan kaç kişi ? Urfa’dan İstanbul’a, seçim sürecine eklenen KAN’ın, ÖFKE’nin, KAVGA’nın, ŞİDDET’in Türkiye’sinde ilerlerken, tüm bu yaşananlara NORMAL diyen kaç kişi ? Artık iliklerimize kadar işleyen OHAL’in ülkesinde demokrasinin (!) 24 Haziran sonrasında daha ne hale gelebileceğini sorgulayan kaç kişi ? ÖFKE dilini ANKARA dili haline getirenlerin memleketinde, bu gidişe DUR demek yerine MEMNUNUM diyenimiz kaç kişi ?
KAÇ KİŞİ, bilmiyorum…
Ama eldekileri, bakın onu çok iyi biliyorum…
Muharrem İnce
Meral Akşener
Tayyip Erdoğan
Selahattin Demirtaş
Temel Karamollaoğlu
Doğu Perinçek
Evet…
Elimizde 6 isim var…
Ve her bir ismin kendi hikâyesi var…
Ve her bir hikâyede de ayrı bir BİZ var…
O yüzden…
24 Haziran SONRASI ne istediğinizi iyi düşünün… Ama en çok da… Bu ülkede, siyasete DİN ve dine de SİYASET kazandıranları iyi düşünün ! Cemaatlerin ülkeyi ele geçirmesine izin verenleri iyi düşünün… Din üzerinden politika üretenlerin HOCA EFENDİ dediklerine NE İSTEDİLERSE VERDİKLERİ o dünü iyi düşünün… Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin geldiği hali iyi düşünün… Kabataş YALANI ile bedenleşen YANDAŞ kimliğin bugün artık iyiden iyiye ele geçirdiği vatandaş kimliklerimizin teslimiyetini iyi düşünün… Kendi kelimelerinden korkar hale gelen kaybolmuşluğumuzu iyi düşünün…
DÜŞÜNÜN derken, aklıma geldi…
Düşünceleri yüzünden bu ülkeden gitmek zorunda bırakılan bir arkadaşım geçen gün bir şeyler paylaşmış… Evinden binlerce km uzakta atan yüreğinin susmayan çığlığını en çok da…
Demiş ki…
-
Memleketten çıkalı 8 oluyor nerdeyse... Avrupa'nın her karış sokağını gezdim…. Almanya'dan İsviçre'ye, Hollanda'dan, Fransa'ya... Binmediğim tren, kıyısından geçmediğim kasaba kalmadı, kendime bir yer bulmak için… Ama! Kendimi 'ülkem' gibi YÜZDE YÜZ BURAYA AİTİM diye hissettiğim bir yer bulamadım... Her yerde yabancıydım ve hiç bir zaman da buraya ait olamayacağım sanırım… Ülkemi seviyorum ve her zaman yüreğimde sızlıyor... Memleket özlemi; ne kazandığım para, ne cebinde ki; vizesiz dünyaya açılan pasaport ne de bu koskoca acayip dünya ile kıyaslanır… Bu vesile ile herkesin bayramını kutlarım ve yüzde yüz oraya ait hissettiğiniz bir yerde olduğunuz için sevinin…
-
Peki, sevinemeyen bizlerin sorunu ne ?
Ait olduğumuz yerdeki mutsuzluğumuz ne ?
Hangi ara bu hale geldik ?
Düşünün…
Çok düşünün…
Çok iyi düşünün…
Ve HANGİ isimde NASIL bir hikâye olmak istediğinize karar verin…
Karar verirken de unutmayın !