Halkevleri Yaşam Merkezleri! Hatay’ın HADİ Diyen Imecesi!
-
Yalan söylediklerini biliyoruz…
Yalan söylediklerini kendileri de biliyor…
Yalan söylediklerini bildiğimizi de biliyorlar…
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz ama…
Hala yalan söylüyorlar!
-
Haklısınız, konumuz Ankara !
Dedik ya başlarken de “yalanın bini bir para” diye, bugün biraz bundayız, en çok da gerçeğimiz de, Hatay’da biriken gerçeğimizdeyiz ! Açlık sınırının 14 bin 542 TL, yoksulluk sınırının 41 bin 651 TL olduğu bir memlekette, emeklisine 7500 TL İLE GEÇİN diyenlerin TOK Ankara'sından AÇ BİR ülkeyi yöneten Milletvekilleri, emeklilik hakkıyla beraber ortalama 150 bin TL para alırken, AYNI GEMİDEYİZ şarkısında ya hala, işte bu ACINASI fotoğraf karesinin en ucunda, depremin yıkıntıları arasındayız !
Ne ev kalmış, ne iş !
Ama kader varmış !
Prangamızmış !
Gelin, bugün o prangaları tümüyle çıkaralım ve depremin Hatay’ında umudu omuzlayan gönüllülerin yeniden bir HAYAT kurma imecesine yakından bakalım…
Beki bir çoğunuz zaten biliyor, ama bilmeyenlere duyuralım istiyorum !
Hatay’da yaşanan deprem sonrasında Halkevleri tarafından kurulan Yaşam Merkezleri’nde, bugün, 10’un üzerinde mahalleden binlerce kişi, yaşamı YENİDEN inşa etme mücadelesinde yan yana geliyor… Bu yaşam merkezlerinde; Aşevleri, çamaşırhaneler, su arıtma tesisleri, çocuk evi ve eğitim destek noktaları, çay ocakları, kadın evi, spor çadırı, halk sağlığı çalışmaları ve sosyal-kültürel etkinlikler ile beraber, adeta ORTAK bir yaşam kuruluyor... Bu ortak yaşamı ise halkın bir araya gelip sorunlarını ve çözüm önerilerini tartıştığı Yaşam Meclisleri yönetiyor…
Haklısınız,
…Anadolu’nun imecesinin kalbi Hatay’da atıyor !
Ama o kalp, biraz yorgun…
O kalbin yardıma ihtiyacı var…
Dayanışmayı sürdürmek, daha da büyütmek için, daha çok elin o taşın altına girmesine çok ihtiyaç var…
Bu imece NEDEN bu kadar önemli ve NİYE var olmalı noktasında, bana yazandayız şimdi de !
“Bugün, AKP’den CHP’ye herkes, yaklaşan yerel seçimlerde kazanmanın peşinde, gündemleri de o yüzden biz değil, o makam koltuğu ! Şu ana kadar o makam koltuklarına oturanların bize NE verdiğine bakıyorum da, açıkçası, hiç derdim değil, ne o koltuk ne de o koltukta oturacak kişi ! Biz, şu an hayata tutunmaktan başka bir şey yapmıyoruz… Birbirimizin eksiklerini tamamlama telaşımız da ondan… Halkevleri Yaşam Merkezleri de ondan…
O kadar çok ihtiyaç var ki, sesini duyuramamış…
O kadar hasta var ki, tedavi olamamış…
Yaşlılar, çocuklar, kadınlar…