Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 138 defa okundu.

Hakaret bilançomuz Yasaklı kelimelerimiz

Yaşı ben gibi olanlar, hatırlar…

Eskileri…
Siyasetin dününü…
Tüm o yazılıp, çizilenleri…
Siyasetçiyi karikatürize eden anları…
Hatta tiyatro sahnesinden eleştiren zamanları…

Düşündüren…
Düşündürdüğü kadar da tartıştıran özgürlüğümüzü…

En çok da,

Erdal İnönü’yü…
Süleyman Demirel’i…
Necmettin Erbakan’ı…

Devekuşu Kabare vardı bir zamanlar, bunu en iyi yapan bir kadro… Haldun Taner'in öncülüğünde; Ahmet Gülhan, Zeki Alasya ve Metin Akpınar tarafından kurulan, 1967-1992 yılları arasında İstanbul'da oyunlar sahneleyen tiyatro topluluğu hani…

Niye, Devekuşu ismi ?

Haklısınız, bunu ben de kendime hep sordum…

Cevap mı ?

Bugüne dair hallerimizin düne etiketli hali aslında !
1960'lı yıllarda, Türkiye'de toplumun tepkisizliğine bir gönderme yani !

Benim en sevdiğim bölümlerdi mesela, Zeki Alasya’nın Süleyman Demirel’i, Metin Akpınar’ın Necmettin Erbakan’ı taklit ettiği skeçler ! Sanırım, dönem şartlarının ağırlığına rağmen, mizahın her zamankinden çok daha etkili olduğu günlerdi... Hatta bugünden daha özgür olduğu, konuşabildiği, güldürebildiği günlerdi…

Sanırım, bugün en büyük açlığımız buna, gülebilmeye… ki Sevgili Metin Akpınar da güzel tarif etmiş, mizahın o tok tutan halini; “Sizi baskılayan her neyse; çevre, ekonomi, coğrafya, psikolojik çevre, yönetim, vs... Bir yerde boşaltmamız, soluk almamız lazım... İşte orada, mizah, imdadımıza yetişiyor… Oradan çıkıp, soluklanabiliyoruz… Hiçbir siyasi otorite, insanın bu soluk alma yöntemini ve geleneksel olarak taşıdığı güzellikleri yok etme gücüne sahip değildir, diye düşünüyorum…”

Ne yazık ki mizah, siyasetle dansında dün kadar özgür değil bugün…
Konuşabildiği anlar, Ankara’yı sempatik gösterebildiği anlar sadece !

Diğer türlüsünde susuyoruz !

Ya da ceza yiyoruz !

Susma sebepleri mi ?

Bugünün siyasetinde eldeki son veri, biz Gazeteciler, Haberciler noktasında aslında… Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde, (yanlışsa, eksik ya da fazla, düzeltme yapalım) 160.169 kişi hakkında "Cumhurbaşkanına Hakaret" soruşturması açılmış… 38.498 kişi yargılanmış, ki bu veriler 2020 sonu itibariyle... Mahkumiyet kararı verilen 12.881 kişi ve ilaveten hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile sonuçlanan yargılama ise 11.913 olmuş !

Yetmeli mi ?

Susmak için…
Konuşmamak için…
Mizah yapmamak için…
Eldekini Tİ’ye almamak için…
Komedi malzemesi yapmamak için…

Yine haklısınız…

1960'lı yıllarda, Türkiye'de toplumun tepkisizliğine bir gönderme olarak kurulmuş Devekuşu Kabare’nin dünde kalan cesareti kadar değiliz hiçbirimiz… Kendinden çıkan mizahın özgür kelimelerine de, eleştirilerine de gülebilen o dönem siyasetçilerine ise hiç sahip değiliz…

O yüzden,

Hakaret (!) bilançomuz da artmış !
Yasaklı kelimelerimiz de !

Düşünün…