HADO'dan EXPO'ya 1 Nisan şakası değil gerçeği
Birini, AVRUPA BIRLİĞİ izin bahanesine, diğerini SALGIN karanlığına etiketledik... Finalimizi farklı yönlerden ele alan ve ‘E İŞTE OLMADI…’ deyip de noktalamak isteyenlerimiz var... Yapılan açıklamaları ve sürecin yönetiliş şeklini yeterli bulanlarımız da...
İlkiyle başlayalım...
Sahi,
HADO için OLMAYAN ne, bunu anlayanımız var mı ?
Yaşananlar, bir proje yönetim zafiyeti mi, en çok da bunu !
Merak ediyorum,
Daha düne kadar HERŞEY TAMAM derken, hatta tek engel ANKARA'yken, ne oldu da, HADO'yu garaja çeken şey birdenbire Avrupa Birliği oldu ? Peki, GEREKÇESİ ne oldu ?
Detay versek mi ?
Hemen her konuda yarattığı kelime kalabalığında kaybolanlar, “…OLMADI, ÇÜNKÜ!” diye başlayan cümleler kursa ya... GEREKÇE denen için beklenen resmi kurumsal çerçeveye uygun bir fotoğraf karesi yerleştirse ya...
Ve gelelim EXPO’ya…
O da ertelendi, ki açılışa 1 aydan biraz fazla kalmışken hem de… Oysa ki daha düne kadar, Ankara’daki diplomatik misyon şefleri ile bir araya gelip de DAVET yapmıyor muyduk ? Peki, ne oldu da, 28 Ekim’de, “EXPO 2021 Hatay’ın resmi açılış tarihi, ülkemiz ve dünyadaki Kovid-19 yeni dalgası nedeniyle 1 Nisan 2022'ye alındı... AIPH ile ortak aldığımız bu karar, ilimizin EXPO'dan çok daha fazla yarar sağlamasına vesile olacak...” açıklaması yaptık !?
Ciddi ciddi konu, SALGIN MI ?
Tamam, madem salgın bu kadar ciddi boyutta ve EXPO da bu yüzden ertelenmek zorunda… !!!
O zaman,
Eylül ayının ikinci haftasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, ERTELEME açıklamasından sadece 49 gün önce, ki salgının boyutu da, vakalar da, ölümler de yine bugün olduğu gibi yüksekken, niye EXPO’YA BEKLİYORUZ daveti yaptı ? Hatta bu ziyaretle de kalınmayıp, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da o davetli listesine ekleniverdi…
Konu, ciddi ciddi SALGIN mı ?
Yoksa Aralık açılışına ekli FİYASKO olasılığı mı ?
Şöyle dese miydik mesela… !?
“ARALIK, yanlış bir tarih oldu ve bizler de bunca masrafın ve emeğin boşa gitmesini istemediğimiz için AIPH ile görüştük ve açılış tarihini biraz daha ileriye aldık… “
En azından, SALGIN bahanesinden daha inandırıcı olurdu !
MASKE ve MESAFE konusunda derdi (!) kalmayan (!), denetimi (!) ise HİÇ sallamayan bir kentte, BU, en azından daha gerçekçi olurdu !
-
En nihayetinde…
CHP “HAYIR” dedi !!!
2014’ten beri 6 kez uzatıldı, Irak ve Suriye tezkeresi ! CHP mi ? “İçimiz yana yana tezkereye EVET diyeceğiz” DEMEDİ, en azından bu defa ! Aslında, bu da çok kolay olmadı ! En çok da, Suriye’yi “milli mesele” olarak gören, Partinin devletçi-bürokrat kanadı bu denli güçlüyken ve şartlar da onları ve argümanlarını bu kadar besliyorken !
Ancak bir noktada beni gülümsetti, Kemal Kılıçdaroğlu !
İstisnasız her tezkerede bulunan “Yabancı asker Türkiye’ye gelebilir” maddesini yeni görmüş gibi davranarak “HAYIR”ı savunmasını izlerken hele ki !
Haklısınız, komik değil, trajik !