GÜLENİN CEMAATİ CEMAATİN SİYASETİ

Öyle bir ruh hali içindeyiz ki, herkes bir diğerine ACABA gözüyle bakmaya, o ACABA’nın da ötesinde, OLABİLİR mi sorgusunda bir diğerini FİŞLEMEYE başladı… Yetmedi… Yakın takibe alıp da izlediklerinin beden hareketinden konuşma şekline kadar her şeyi didikleyip, ardından İHBAR mekanizmasını işler hale getirdi…

Bizlerin, hepimizin, bu ruh halinden bir an önce çıkması gerekiyor…

O yüzden de, Ankara’nın yapması gerekeni biraz daha ciddiye alması ve Washington üzerinde daha fazla baskı kurması gerekiyor… Çünkü Türkiye’ye getirilecek Fethullah Gülen’in anlatacağı Türkiye’ye ihtiyacımız var, hani SAKLI olana, uzun yıllar PERDE arkasına gizlenene, özenle BESLENİP büyütülene, NE İSTEDİLER DE VERMEDİK denilene, uzun bir dönem ayakta alkışlanana, protokolün en ön sırasına konulana, önünde el pençe divan durulana, Bakanlarından Milletvekillerine sık sık ziyaret edilene, Ankara’nın iktidarında güç servis edilene…

İstediğimiz şey, NET !

O anlatsın, bu iş de bir an önce bitsin !

Var olan KİR üzerimizden akıp gitsin !

Ama yine de tereddütlüyüm…

Akıp gidecek o KİR için hazır mıyız ?

Aslında konu BİZ değiliz !

Ankara’dakiler…

Sahi…

Fethullah Gülen’in Türkiye’ye getirilmesinden korkan, çekinen bir kısım SİYASETÇİ kalabalığı onun iadesi noktasında ne düşünüyor ? Onun konuşabileceklerinin ardından Ankara’da yaşanabilecek depremler konusunda ne düşünüyor ? Yardım ve yataklık eden isimleri AÇIK ve NET bir şekilde sıralaması konusunda ne düşünüyor ? ‘Düne kadar anlamamışım, 15 TEMMUZ’da uyandım’ diyen siyasetçi kalabalığı, Gülen’in iadesine ilişkin yaşanabilecekler konusunda ne düşünüyor ? On binlerce gözaltı ve tutuklamanın yaşandığı sürece şu ana kadar uzaktan bakan Ankara’nın bu gizli SİYASETÇİ kalabalığı OLABİLECEKLER konusunda ne düşünüyor ?

Korkuyorlar mı ?

Bence korkuyorlar…

Hem de çok fazla…

O yüzden aklıma gelmiyor değil… Hani iadesinin bu kadar içtenlikle (!)  istendiği (!) bir süreçte KONUŞURSA olabileceklerin korkusunda duranlarca bu sürecin yavaşlatılması, hatta gerçekleşmemesi için elden ne geliyorsa yapılması…

Mümkün mü ?

Bence, EVET…

Ama yine de… !

Twitter hesapları üzerinden GÜLEN noktasında sohbet edenlerin bile içeri alındığı bir Türkiye’de, ceket düğmelerini, Ankara tarafından ŞİŞİRİLMİŞ bu dini (!) kimlik (!) önünde sonuna kadar ilikleyen siyasetçi kalabalığına dokunmadan sayfayı kapatmak pek mümkün görünmüyor !

Çünkü asıl kir, Fethullah Gülen’in ve cemaat (!) yapılanmasının bu kadar güçlenmesine izin verecek kadar KOLLAYANLARDA…  Asıl kir, olsa da olur olmasa da tartışmasına kurban edilmek istenen LAİKLİĞİ oyun hamuruna çevirmek isteyip, Cumhuriyet’i SULANDIRANLARDA…  Asıl kir, FETÖ öncesi HOCA EFENDİ diye hitap edip, bir denileni iki ETMEYENLERDE… Asıl kir, DİN’i kalbin vicdan çeperlerinden söküp siyaset meydanlarında biriken kalabalığa savuran, ardından da SLOGANLAŞTIRANLARDA… Asıl kir, dindarlığı cemaat yapılanmaları içerisine hapsetmek isteyen gruplara sahip çıkan ve bundan siyaseten NEMALANANLARDA…

Son bir söz !

AK Parti MKYK Üyesi/İstanbul Milletvekili - T.B.M.M. Anayasa Komisyonu eski Başkanı - Anayasa Profesörü Burhan Kuzu geçen gün twitter adresi üzerinden durum raporu vermiş ve demiş ki ;

“Baykal'a ve bazı MHP'lilere kaset tuzağı kuran; Uludere katliamını yapan ve Rus Uçağını düşüren ve de H.Dink'i öldürenler hep FETO. Araştırın…”

14 senedir Ankara’dan ülkeyi yönetenler sizlersiniz…

Ama araştırmayı yapmak zorunda olanlar bizleriz !

Güzelmiş :)