Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 267 defa okundu.

GÖRMEDİM DUYMADIM HATTA HİÇ BİLMİYORUM

Garip ama, bugünlerde Reza Zarrab’la ilgili Ankara’nın ruh hali tam olarak bu, hani ne kimse onu daha önce görmüş, ne ismini duymuş ne de hakkında bir şeyler biliyor, ki VAR-mış ama YOK-muş gibi…

 

Oysaki varlığının AĞIRLIĞINI hissetmemek mümkün mü?

 

En çok da, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu kısmında…

 

Hani Ankara tarafından “hükümeti ve ekonomiyi zor duruma düşürmek amacıyla yapılan bir operasyon” olarak tanımlanan 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu kısmında…

 

O yüzden UNUTMADIK... !

 

O dönemin yolsuzluk soruşturmasında yer alan telefon görüşmelerinden yansıyanları, Reza Zarrab ile bir Bakan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmelerini, Zarrab’ın “Bana soruşturma var mı” diye sorunca, ilgili Bakan’ın “Vallahi böyle bir şey olursa senin önüne yatarım ya… İçişleri Bakanlığı’nda, MİT’te ve Maliye’den bir şeyin yok…” deyişini…

 

Yetmedi…

 

Devlet protokolünde sık sık ön koltuklarda oturuş anlarını…

 

Bu da yetmeyip, o koltuk sahiplerinin ona ÖDÜL verişlerini…

 

Hatta…

 

T.C. Vatandaşı, ÖDÜLLÜ İşadamı, “Cari Açık Kapatıcısı” Zarrab’ın, Amerika’da KARA PARA AKLAMA suçundan gözaltına alınmasını “Bu konu ülkemizi ilgilendiren bir konu değildir” diyerek karşılayanların,  aynı Zarrab'a, mücevher sektöründeki İHRACAT ÖDÜLÜNÜ Başbakan Yardımcısı eliyle verdikleri zamanları…

 

Zarrab ile aynı karede bulunmaktan ötürü duydukları rahatsızlıklarını…

 

Bu rahatsızlığı dile getiren Başbakan Yardımcısı’nın,“Keşke bize daha önceden kime ödül vereceğimizi söyleselerdi. O karenin içinde yer almak istemezdim" deyişini, "Neden RAHATSIZ oldunuz" sorusuna ise cevap veremeyişini…

 

Sahi, RAHATSIZLIK var mı hala ?

 

Peki, Zarrab’ın, New York'ta Yargıç karşısına çıkarılacağı ana dair bir KORKU !

Orada ne tür sorular sorulacağına dair bir TEDİRGİNLİK, hele ki cevapların bir STRESİ !

 

Olmamalı !!!

 

Hani nasılsa Zarrab’ı TANIMAMA dönemindeyiz !

Hatta VAR-ken birden YOK olduğu bir süreçte !

 

Ama yine de birilerinin tırnaklarını kemirdiğini düşünüyorum, öyle ya da böyle, Miami’de başlayan ve New York’a uzanan soruşturma sürecinden TÜRKİYE’YE NE DAMLAR bekleyişinde olanların o tırnak kemirişlerindeki durumun daha da kötüleşeceğini de…

 

Aslında ihtimal dahilinde mi bilinmez ama, Amerikalı Savcı Preet Bharara’nın, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması’na ZARRAB noktasında yeniden dokunmasını bekleyenler de YOK değil, bundan korkup çekinenler de, bu korku ve tereddütle Ankara’dan TWEET atıp ardından alelacele silenler de…

 

Sizi bilmem ama, ‘’Kişisel Verilerin Korunması’’ konusundaki yasa tasarısının tam da bu döneme gelmesi de garipti, ki biliyorsunuz, bu düzenlemeyle beraber kişisel verilerin başka devletlerle paylaşımına sınır getirildi. Önergenin gerekçesinde ise şöyle denildi: “Kişisel verilerin yurt dışına aktarılması bazı durumlarda ülkemizin veya ilgili kişilerin menfaatlerine ciddi zarar verebilmektedir. Bu durumun engellenmesi amacıyla, Dışişleri Bakanlığı ya da ilgili kamu kurum veya kuruluşlarının bu hususta görüşü alınarak, Kurulun izin vermesinden sonra, verilerin yurtdışına aktarılması amaçlanmaktadır…”

 

Aslında yaşanan her şey ÇOK GARİP, ki düşünün…

 

İhracat alanındaki başarısı nedeniyle İKİ BAKAN eliyle ÖDÜL verdiğiniz, DEVLET Protokolü’ne aldığınız, hatta yandaş televizyon ekranına çıkartıp ÇARİ AÇIĞIN YÜZDE bilmem kaçını kapattığına dair söylemlerine karşılık dahi vermeyerek ONAYLADIĞINIZ bir İŞADAMI “karapara aklama” suçlaması ile Amerika’da karşı karşıya kalıyor ve Ankara, “Bu konu ülkemizi ilgilendiren bir konu değildir” diyebiliyor…

 

Yok, GARİP değil, ama KORKUTUCU !