Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 357 defa okundu.

Girişte iki ağaç İki ağaçta iki tabela

“En kötüsü de, hayata aralıksız devam etmek zorunda kalıyor olmamız…” demiş bir tanesi…

 Haklı…

 Sahi, biraz mola alıp, hayatın da o mola boyunca bizi beklediği bir ana denk gelmek iyi olmaz mıydı ? Tüm yorgunluklarımızı sırtımızdan bir anlığına indirip derin bir nefes almak iyi gelmez miydi ? Doğarken ki hallerimize dönmek mesela… Umudun da hayallerin de yerli yerinde olduğu zamanlara hani… Bedenlerimizin bu kadar yara bere içinde olmadığı anlara… Birbirimize karşı birbirimizi bu kadar kaybetmediğimiz yaşlara… Zararın neresinden dönülürse kardır denilen o kaybedilmemiş fırsatlara…

 Her şeyi öylesine arka arkaya yaşıyoruz ki… Nefes almadan bir diğerinin tartışmasına başlıyoruz… Keşke de bitirebilsek ! Bir tanesinden diğerine geçerken, geride bitmiş olanı bırakabilsek… Tamamlanabilsek…

 Ama olmuyor !

 Hepsi eksik kalıyor !

Bizi de eksik bırakıyor !

 Bugün, onlardan biri var…

Tamamlamaya çalışacağımız bir şey var !

“Dünyaya geliş hüner değildir” demiş ya Sufi…

Buna dair başlayıp bitireceğimiz bir şeylerimiz var…

 O zaman başlayalım mı ?

 Epey zamandır yanı başından geçip gidiyorum aslında…

 Yanı başından geçip giderken de gözüm takılıyor… Niye böyle bir şey yapma gereği duyduğumuzu soruyorum her defasında… ‘Başka bir yolu yok muydu’ diye de ekliyorum ama… Yanı başından geçip gittiğim yer mi ? Bir kapı girişi… Aslında araç-girişli bir kapı girişi… Her iki tarafında da ağaç olan bir giriş ama ! Sorun da bu iki ağaç noktasında… Üzerlerine çakılı olanlar noktasında… Ağaç bedenleri ‘birer ilan tahtası’ olarak kullanma alışkanlıklarımız noktasında…

 Vatandaşları ‘su tahsilat veznelerine’ yönlendirmek için çakılmış iki teneke levhadan bahsediyorum ! Hatay Büyük Şehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (HATSU) ana kapısından biraz ötedeki bir diğer girişine eklenenden bahsediyorum ! Amblemi, kocaman bir YAPRAK ve o yaprağın ucundan damlayan bir SU TANESİ olan bir kurumdan bahsediyorum !

 ‘Konu bu muydu’ diyenleriniz de vardır, ki siz de haklısınız !

 Sahi ne var ki !

Topu topu iki ağaç !

Boş boş duran iki ağaç !

 Ve bu şekilde işe yarayan iki ağaç !

 Gövdelerine tenekeden bir uyarı çaksan ne olur,  çakmasan ne olur ! Hem böylelikle işe de yarıyorlar, haklısınız ! Vatandaşa hizmete hız kazandırıyorlar, haklısınız… Sanki canları yandı, haklısınız !  ‘Konu, ciddi ciddi BU muydu’ diyen sizler, haklısınız !

 Konu BU !

Sadece BU !

Yetmedi mi ?

Zorlayın, yetsin !

 Niye mi ?

 YAPRAK logolu bir kurumsanız eğer, ‘BU’ diyerek azımsadığınız, hatta geçiştirmeye çalıştığınız şey birdenbire KOCAMAN oluveriyor ! Toprağın o tek damla su halini logonuzun yaprağına can vermek için kullanmışsanız eğer, o bir tek ÇİVİ de kocaman yaralar açıveriyor ! Ama en çok da inandırıcılığınızda… Çevre hassasiyetlerinizin slogan gerçekliğinde… Anlatmaya çalıştığımız hizmetlerin samimiyetinde… O yüzden, logosunda bir YAPRAK ve bir SU TANESİ olan bir kurumdan beklentimiz, ağaç bedenlere çivi çakıp kurumsal yönlendirme tabelalarına yer açması değil, bunu ‘adabınca’ yapması…  Yaparken de örnek olması…  YAPTIM-OLDU demek yerine YAPTIM-AMA OLMADI diyebilmesi…

Buna da bu iki tabeladan başlaması…

 Başlayalım mı ?