Giresundaki insanlığımız Kaybolmuş hatta hiç kalmamış
Takip etmişsinizdir… Hani Giresun'da, tartıştığı doktorun "beyaz kod" vermesi üzerine gelen polislerin TERS KELEPÇE taktığı sırada KALP KRİZİ geçirerek yaşamını yitiren 82 YAŞINDAKİ Yusuf Topal'ı… Otopsi yapılmak üzere götürüldüğü Adli Tıp Kurumu'ndaki eşyaları arasından bir not çıkmış, onu da takip ettiniz mi ?
Uğradığı şiddetin sonucunda yaşamını kaybeden yaşlı adamın cebinden, İstanbul Bakırköy Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden eşi adına düzenlenen, evde bakım hizmeti alındığına dair bir RAPOR çıkmış... Yaşlı adamın, raporla başvurduğu sağlık merkezine de bunun için geldiği, YATALAK eşi için aynı hizmeti Giresun'da da alabilmek amacıyla çaba harcadığı ortaya çıkmış…
Sonuç mu ?
Olaya karışanlar hakkında adli ve idari işlem yapılmış…
Sorumlular ise açığa alınmış…
Aslında söyleyecek o kadar çok şey var ki, ama UMUT VAKFI o kadar güzel kaleme almış ki; yerde sürünen insanlığımızı, yaşananları, elde avuçta kalan yaşamlarımızı… Onunla devam edelim mi ? Onlar söylesin, insanlığımızın kırıntıları dinlesin… Olmaz mı ?
İşte o kelimeler…
-
Gerçekten bu kadar da yeter… İnsanın hiçbir yerde can güvenliği yok… Sevgisizlik, saygısızlık almış başını gidiyor. Şiddete eğilimli insanların sayısı her geçen gün artıyor…
Kim bu insanlara DUR diyecek ? Kim bu insanlara sevgiyi, saygıyı, empati yapmayı, hoşgörülü olmayı öğretecek ? Kim ? Kimler ?
Artık okumak da galiba “DOĞRU İNSAN” olmanın yolu değil…
Baksanıza, Giresun’da, yatalak eşinin ilaçlarını yazdırmak için sağlık ocağına giden 82 yaşındaki Yusuf Topal adlı yurttaşımızın yaşadıklarına…
Biz, hastanelere gittiğimizde, 65 yaş üstü yaşlı insanlara öncelik verildiğini görüyorduk… Ama her ne olduysa, 82 yaşındaki bir insanı, doktor, polislere ŞİKAYET ediyor… Polisler de TERS KELEPÇE takıp TARTAKLIYOR, biber gazı sıkıyor… Ve yaşlı adamın kalp krizi geçirip ölümüne neden olunan bir “adeta işkence” süreci yaşanıyor…
Pes doğrusu…
Bu adam istediği kadar aksilik yapmış olsun, var sayalım ki huysuzluk yapmış olsun…
Hiç mi UTANMANIZ, arlanmanız yok…
Sizler, görevlerinizi bir yana bırakın… Her şeyden önce İNSAN iseniz, bir kere büyüğünüze, hem de 80’ini geçmiş (eminiz dedeniz yaşındadır), evdeki hastasının ilaçlarını almaya çabalayan bir insana bunu yapamazsınız…
Gerçekten bu şahıs dedeniz olsa, bu muameleyi mi yapardınız ? (Ayrıca gencecik bir insan da olsa, sağlık hakkından yararlanmak için başvuran bir insana bu yapılamaz) ? Yoksa kurumdaki tüm insanları, işleri elinizin tersiyle itip önce onun işini mi yapardınız ?
Gerçekten PES doğrusu?
Elbette ki sağlık çalışanlarının hakları, elbette ki güvenlik güçlerinin hakları, ama öncelikle İNSAN HAKLARI…
İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili hassas davranıp söz konusu suçları işleyen kişileri açığa aldı ve soruşturma başlattı… Ama yeterli mi? Hayır…
İnsanlara böyle muamele eden insanların kamu yararıyla ilgili mesleklerde olmaları önlenmeli…
-
İşte bunu imzalarım…
İnsanlara böyle muamele eden insanların kamu yararıyla ilgili mesleklerde olmaları kesinlikle ÖNLENMELİ… Çünkü Giresun’dan Türkiye’nin vicdanına damlayan, damlamaya da devam eden utanç bizlere uzun bir zaman yetecek kadar ÇOK !
