Gidenler Geri Dönmeyenler
Hepimizin bir hayali olmalı !
Seçeceğimiz mesleğe dair…
Yapacağımız kariyere dair…
Okuyacağımız okullara dair…
Hatta dünyayı dolaşmaya dair…
Haklısınız…
Hayal kurmanın maliyeti yüksek bir memleketteyiz !
“Okuduk da ne oldu” demiş bir tanesi ! “Atanamadım, oysa ki doğunun en ücra yerine de gönderseler giderdim” diye de eklemiş ! Hayaliymiş, öğretmenlik ! Sıkıntıların orta yerinde, kucağına sıkıştırdığı odunları, öğrencileri gelmeden sobaya atıp da sınıfı ısıtmaya çalışan idealist öğretmenlerin başarı hikayeleriyle büyümüş, dediğine göre !
Şimdilerde, o konsolosluk senin bu konsolosluk benim, vize peşindeymiş !
Amerika ya da İngiltere, fark etmezmiş !
Dediği mi ?
“Çok sabrettim ! Sınavlar, puanlar, bekleyişler, atamalar, kuralar derken… Olmadı ! Hayat, beklemekle yaşanmıyor… Avuçlarımda tuttuğum heyecanlarımın ateşi söneli çok oldu… Hayallerimiz yoruldu… Ben de yoruldum… Sanırım, beni yormayacak, üretmek istediğimde beni yerime oturtmayacak bir yer istiyorum… Ailem ‘gitme’ diyor ! ‘Bir daha dene…’ Denemekten sıkıldım, desem ! Ben denemekten sıkılırken, beni ve aldığım eğitimimi denemek bile istemeyen bir ülkede yaşamaktan sıkıldım, desem !
Şairin dediği gibiyim galiba…
Yüreğimde, hiçbir şey yapamamanın boşluğu ve çok şey yapmanın yorgunluğu var ! Günlerce hiç kımıldamadan oturmuş ya da kendimi duvarlara vurmuş gibiyim ! Hayat karşısında yorgunum artık !
Anlayacağınız, hayallerimi de kıyafetlerim gibi bavullara tıkıştırdım…
Ne zaman giderim, bir daha ne zaman dönerim bilmiyorum ama…
Gitmek zorunda olmak, üzüyor, bunu biliyorum…”
Bugün,
…dönmemek için gidenlerin ülkesi adına konuşuyoruz !
Hayalleri de kendisi de yorgun düşmüşleri konuşuyoruz !
Bir gazeteci dostumun kelimeleri gelsin, bundan sonrası için;
-
Dün, Türkiye’den gelen dostlarla buluştuk…
“Nasılsınız” sorusuna, “Mutsuzuz” diye cevap verdiler ! Son birkaç yıldır memleketten gelen kime sorsam, adeta birbirleriyle anlaşmış gibi aynı cevabı veriyorlar:
“Mutsuzuz…”
Çoğu ya göçmüş ya göçmek için zemin yoklayan gençler…
Ülkeden umudu kesmiş, yeni bir yarın arıyorlar…
Sosyoloji Mezunları Derneği’nin son gençlik araştırması, bu mutsuzluğu kayda geçiriyor. Görüşü sorulan gençlerin yüzde 96,3’ü, yani neredeyse tamamı, “Türkiye mutsuz” diyor !
“Seneye düzelir mi?”
“Hayır” !
3’te 2’si, daha kötü olacağı kanısında…
“Peki, imkânınız olsa neyi değiştirirdiniz” ?
Cevap: “Ülkemizi…”
Ne kadar acı değil mi ? Siz, “Gençler bizim geleceğimiz” klişesiyle onlara güzelleme yazadurun, “geleceğiniz”, kendine başka bir ülkede gelecek arıyor ! Daha özgür olacağı, kaliteli eğitim alacağı, soruların çalınmayacağı, mezun olunca iş bulacağı, sokaklarında özgürce dolaşacağı adil, müreffeh bir ülke…
Yaşlı siyaset, bu talepler karşısında “Sabredin, sandığı bekleyin” dışında bir şey söyleyemiyor…
Bu kaçıncı nesil, sandık bekleyen ve bu kaçıncı sandık, çözüm getirmeyen !?
Bıktılar…
Artık beklemiyor, gidiyorlar…
-
Evet…
Hayallerimiz var, ülke gerçeklerine yenilen ! Onca yılımızı vererek ışıl ışıl bir enerji deposuna çevirdiğimiz, ama göçe zorlanan beyinlerimiz var !
Değişir miyiz ?
Bilmiyorum…
Ama vazgeçmeyelim !