Film gibiyiz Polisiye korku ve
Bir filmden alınmış kesitler gibiyiz…
Üstü kapatılmış suçlarla…
Hesap sorulamayanlarla…
Çatlaklardan sızanlarla…
Gömülmüş belgelerle…
Susturulmuş tanıklarla…
Video ve ses kayıtlarıyla…
Biriken, arşivlenen dosyalarla…
Perde gerisindekilerle…
Zuladakilerle…
Fısıltılarla…
Sırlarla…
Haklısınız…
Fazlası var…
Çok daha fazlası var…
Çıkmaz bir sokağın içinde yürüyen gölgeler gibi, bu kesite giren yüzler…
Tanır gibiyiz…
Tanıdıkça da korkanlarız…
Bu yüzden mi susuyoruz ?
…ki o yüzden bir konuşandayız !
Ankara’da konuşan son isim, dünden bugüne ağırladığımız bir konuk, eski bir Bakan… Erdoğan Bayraktar ! NE söylediğine dair, NASIL söylediğine dair, NİYE ŞİMDİ kısmına dair herkes birbirine bakıp olanı biteni anlamaya çalışıyor aslında… Hatta son twitter mesajına bakıp da, “Tavassutla iş yapmanın birçok mahsuru var... Referanslara ve de verilere bakılmalı. ‘Nasıl iş yapabilirim, nasıl faydalı olurum’ diye mücadele edenler varken; Açıkgözler, tatlı su kurnazları, tüfekçiler, çöp çatanlar ve çalışmadan edinenler bitiriyor bizi” deyişinde bir ANLAM arıyor…
Bildiği noktada SUSMAYI tercih edenlerin, aslında SUSTURULDUĞU gerçeğinde durursak, Gazeteci Altan Sancar’a 17-25 Aralık Operasyonu için konuşan Bayraktar için HAZİNE değerinde bir haber kaynağı demek, yanlış olmaz sanırım… En çok da, üzerine en ağırından KOYU bir perde çekilen bir döneme dair sıralarken kelimelerini…
Mesela…
-
Devletin düzelmesi için hakikaten, Allah’tan korkan, vatanını ve milletini seven, üretim yapan, katma değeri yüksek mal üreten insanların bir yerlere gelmesi lazım…
-
Ya da…
-
Dosyamda ne varsa, hem tapeler hem teknik takip, doğrudur ! Hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur…
-
Dönemin en önemli isimlerden biri, eski Adalet Bakanı, Hatay’ın uzun bir dönem AKP Milletvekilliğini yapmış ismi Sadullah Ergin de konuşur mu, merak ediyorum… En azından, bu dönemin GERÇEKLERİ diye bilinenle PERDE denileni aralayanlar arasındaki farka işaret eder mi, en çok da bunu !
Aslında, Bayraktar’ın bunca zaman sonra NEDEN konuştuğunu da, Sayın Ergin gibi deneyimli bir Ankara siyasetçisinin neden bu kadar geriden ülke ve politika tablosunu izler halde olduğunu da anlamaya çalışıyorum…
Anlamaya çalıştıklarım ile anladıklarımsa, yetmiyor !
Eldeki puzzle denen tablonun eksik parçalarını netleştirmeye yetmiyor !
Konuşmak isteyen var mı ?
BEN BİLİYORUM diyen !
Düşünün…
