Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 165 defa okundu.

FETÖ mağduru Vekiller Fotoğraf çektirmişler

15 Temmuz kanlı darbe girişimi geride kaldı kalmasına da, Fetullah Gülen Cemaati (FETÖ) bağlantılı isimlere yönelik operasyonlar aradan geçen onca zamana rağmen hız kesmedi… Kafanızda bu sürece dair biriken sorular var mı bilmiyorum ama, bendeki dün de bugün de çok değişmedi… ki dünün HOCA EFENDİ’sini FETÖ ilan edenlerin DÜN hallerindeyim halen ve hiçbir şey olmamış gibi devam ettikleri hayatları adına rahatsızım.

Tam da buna dair konuşan bir isim var…

Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk…

Demiş ki…

-

Pensilvanya'ya gidip fotoğraf çektirenler, HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ davranmamalı... Milletten ÖZÜR dilemeliler... Öz eleştiri yapamayanlar, maalesef 17-25 Aralık'tan sonra bile Gülen güzellemesi yaptılar, bu milletin gözünün içine baka baka... Millete saygısızlık yapanları millet affetmiyor…

-

Haklı…

Ama ben yine de bir şey soracağım…

Bugün hala Türk Silahlı Kuvvetleri içinde FETÖ operasyonları yapılırken ve Devlet içine sızmışlığın derinliği hepimizi şaşırtmaya devam ediyorken, bahse konu dini (!) cemaatin (!), devleti yöneten siyasi kimliklere HİÇ dokunmamış olması, onları iktidar emellerine HİÇ alet etmemiş olması, Ankara içinde bu kadar güçlenirken HİÇ işbirliği yapmamış olması, darbe sürecine gidilirken HİÇ bir katkı almamış olması ne kadar İLGİNÇ, değil mi ?

O yüzden, işe fotoğraflarla başlayalım…

Eski AK Partili Metin Külünk’ün dediği gibi… Önce yan yana duran ve aile albümüne girenlerle başlayalım… Hatta girmekle de kalmamış, el pençe divan durmuşların tespitiyle devam edelim… Aile albümlerine girenlerin siyasi hayatlarında nasıl bir değişim yaşanmış, ona da yakından bir bakalım ama…

Aslına bakarsanız, Ankara’da birileri Külünk’ün kulağını çekmiş midir, merak ediyorum… Zira FETÖ ve SİYASET başlıkları, bizlerin başından beri ‘kaş-göz’ işaretiyle susturduğumuz tehlikeli bir ikili ! Bugüne kadar susturulan bu ikili için eski bir AKP’linin start vermesi eldeki tabloya nasıl bir ivme katar, işte bunu ÇOK merak ediyorum doğrusu…

 

*

HATAY GÜNLERİ…

Ve İstanbul’da bir Hataylı…

İskenderunlu Gazeteci Neşet Alkan paylaşmış…

Okuduğumda, benzerleri geldi aklıma…

Geçmiş senelerde yaşananlar geldi…

‘Ortadoğu Turizm ve Seyahat Acentaları Derneği (OTSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kırk’ın yaşadıkları GENEL tablo adına bir istisnadır umarım’, diyelim ve okuyalım mı ?

-

Bugün, etkinlik alanına, İstanbul'da bulunan işadamı ve doktor arkadaşlarımı davet ettim. 1 kağıt kebabı, 2 tepsi kebabı, 4 biberli ekmek, 4 içli köfte, 4 ayran aldık. Tepsi kebabı minik tabakta geldi, 5 lokmada biter. Kağıt kebabı, simsiyah, lastik gibi. İçli köfte parçalanmış şekilde geldi. Biberli ekmeği sormayın, dillere destan, berbat! Doktor ve işadamı arkadaşlarım birer lokma aldılar, masada bıraktık çıktık. Hesap 275 TL! Fiş istedik, ‘yok’ dediler. Hatay Günleri düzenleyenlerden Allah razı olsun, emeklerine sağlık. Fakat bu bizim yöremiz olamaz. Böyle tanıtım ve hizmet, başta Hatay ilimize zarar veriyor.  İşletme yetkilisine dedim ki, ‘Bunun tadına baktın mı?’ ‘Yok’ dedi. ‘Bir daha buraya gelme’ dedim. ‘Hatay ilini yanlış tanıtıyorsunuz…’  Yetkililere duyurulur.

-

Net olan bir şey var ki…

Hatay Günleri, büyük umutlarla inşa edilmiş bir proje, ama… Ankara ile başlayan, İzmir ile devam eden ve İstanbul’da demir atan Hatay’ın anlatılış şeklinde bir türlü AHENK yakalayamadık… Dengeyi sağlayamadık… Sorunları sıfırlayamadık… Katılımcı esnafı yüzde yüz HATAYLI yaparak beyaz bir sayfa araladık belki ama…

Anlaşılan o ki, kıvamı tutturamadık…

Yine de son sözü, Hatay Günleri’nin bu son ayağını sahiplenen Hatay İşadamları ve Bürokratları Derneği Başkanı İbrahim Güder’e verelim… 5 günlük yorgunluğun faturasını tek bir eleştiride bitirmeme adına, Güder’in kelimelerini bekleyelim, ki dileriz sorun da yaşananlar da bir elin parmaklarını geçmesin !

Geçer mi ?