Facebook gerçeği mi Yoksa Feysbuk yalanları mı
Atalar ne demiş, ‘kol kırılır yen içinde kalır’…
Hayatlarımız da biraz böyle, ne dersiniz ?
Farkında mısınız bilmiyorum ama, ne zaman birbirimizi görsek ‘gülümsüyoruz’ , ardından ‘nasılsın’ dendiğinde hep ‘çok iyi’ oluyoruz ! Hiç ‘kötüyüm’ dediğiniz oldu mu ? Ya da ‘bugün berbat bir gün geçiriyorum’ diye söylendiğiniz…
Olmadı !
Olamaz da !
Olmayacak da !
Niye mi ?
Ataları dinlemeye devam ediyoruz da ondan !!!
Biraz da bu yüzden, gerçek olanın yerine diğerlerini, yalanları tercih ediyoruz… Ama her bir yalanın ‘beyaz’ olabileceği ‘iyimserliği’ üzerinden ilerlerken de, bir cambaz hassasiyetinde dantel gibi işliyoruz yeni yaşamlarımızı… Hep mutlu, hep gülümseyen, iyi durumda, eksiksiz, hayallerinin peşinde koşan, kariyer sahibi, çocuk sahibi ve hatta iyi bir eş sahibi…
Ve tüm bu ‘sahipliklerin’ kalabalığı içinde nefes alıp vermeye çalışırken, bir şey daha yapıyoruz !
Paylaşıyoruz… !
Ama olan haliyle değil, olmasını istediğimiz haliyle !
Bunu da en çok Facebook (Feysbuk) üzerinden yapıyoruz…
Biraz açalım mı ?
Yok, Facebook gerçeğini değil, en beyazından Feysbuk yalanlarını…
Geçen biri paylaşmış, eklemelerle ilerleyelim mi ?
Ama her bir adımda BÖYLE MİYİM diye sorar mısınız ?
Sizdeki yalanların beyazlık oranını dürüstçe paylaşır mısınız ?
HAYIR dediğinizi duyar gibiyim :))
O zaman başlayalım !
Sizi bilmem ama ;
Feysbuk’ta herkes çok mutlu, gerçek hayatta değil…
Feysbuk’ta herkes sorunsuz, gerçek hayatta ipin ucu herkes için kaçmış durumda…
Feysbuk’ta herkes herkesle arkadaş, herkes birbirini çok seviyor, gerçek hayatta büyük bir çoğunluk birbirinden nefret ediyor…
Feysbuk’ta herkes paylaşımcı, yardımsever, gerçek hayatta kimse günahını bile vermiyor…
Feysbuk’ta herkes zengin, ihtiyaçsız, oysaki gerçek hayatta insanlar ayın sonunu dahi zor getiriyor…
Feysbuk’ta herkes kibar, düşünceli, gerçek hayatta kibarlıktan nasibini alan insanlar parmakla sayılıyor…
Feysbuk’ta herkes birbirini beğeniyor, arkadaş listesine giriyor, gerçek hayatta telefonu meşgule alıyor…
Feysbuk’ta pişmanlıklar, hayal kırıklıkları ya da korkulardan eser yok, gerçek hayatta hepsinden bolca var…
Feysbuk’ta kuyruklar yok, trafik yok, sinir bozucu patronlar yok, ama hayal ettiğimiz yaşamların kurgusu var…
Feysbuk’ta sınırsız bir övgü ve beğeni var, gerçek hayatta çekememezlik ve haset…
Feysbuk’ta herkes birbirinin canı, ciğeri, tatlısı, gerçek hayatta birbirlerinin kuyusunu kazıyor…
Feysbuk’ta çiftler ideal evliliğin pozları arasından çıkamazken, gerçek hayatta çoğunlukla kavgalı…
Feysbuk’ta doğum günleri asla unutulmuyor, gerçek hayatta ise hatırlanmıyor…
Feysbuk’ta vermek istediğiniz imaja uygun olsun diye bir sürü gruba güle oynaya, teklifsiz, düşünmeden katılıyorsunuz, gerçek hayatta katıldığınız gruplar yüzünden fişleniyor, hatta damgalanıyorsunuz.
Fark ettiniz mi ?
Feysbuk’ta ne kadar çok şey yapıyoruz… Aslında asıl BİZ’i değil de göstermek istediğimiz BİZ’i anlatıyoruz… Belki de asıl BİZ’den biz de çok mutlu değiliz ! Eldeki yaşamları böylesine tanınmaz hale getirip diğerlerine servis etme çabamız da bundan mı peki ?
Ve bu hallerimizle NORMALİZ, öyle mi ? :)
Evet mi ?
Keyfini çıkarın ;)