Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 1185 defa okundu.

Erdoğan Ve Bahçeli! ORTAK NOKTALARI Mı?

Türkiye gibi bir ülkede, siyasetin kavga eden isimlerine her dönem alışık insanlarız, hatta birbirine Anayasa kitapçığı atanlara da ama... Siyasi duruşları olurdu, eskilerin ! Hatta bir yol haritaları olurdu, izledikleri politikaların ! Savundukları ilkeleri, değerleri, hatta kavgaları olurdu, asla bir adım geriye düşürmedikleri !

Bugün, biraz bundayız...

En çok da MHP liderinde...

Hatırlayalım mı biraz, Sevgili Devlet Bahçeli ?

Sizin savunduklarınızı, inandıklarınızı, kavgalarınızı !

6 Mart 2009'dayız... Adapazarı Kent Meydanı'nda... "Bu gidişat, hayırlı gidişat değil" diyen Devlet Bahçeli, "Herşey yapıyorlar ! Valiler aracılığıyla çamasır makinası götürüyorlar ! Kimine makarma, bulgur, yağ dağıtıyor, kimilerine para dağıtıyor ! Millet kuyrukta ! Bunları hangi parayla karşılıyorsun" derken, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyor...

Bitmedi...

"580 milyar dolar nerede ? Bu paraların nereye, nasıl gittiğini biliyoruz... Bilmediklerimizi de araştırıyoruz... Burada bir yolsuzluk varsa, cenabı Allah nasip ederse. iktidara gelince, 7 sülalenden hesap sormasam namerdim..."

1 Aralık 2013 tarihindeyiz.. Balıkesir'in Bandırma ilçesinde... Kaldırılan ANDIMIZ'a dair Danıştay’ın  "okullarda yeniden okutulmasına" ilişkin kararının ardından süren tartışmaların merkezinde... Konuşan isim, yine Devlet Bahçeli !

“Türkiye’nin her tarafına 'Ne mutlu Türküm diyene' yazdırmazsam, namussuzum... Çocuklarımıza andı tekrar öğretmezsem, namussuzum... Bu ihaneti yapan Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Yüce Divan’da hesap sormazsam, namussuzum...”

Mart 2014'teyiz... Manisa'da, bir miting meydanında... Konuşması sırasında, "Cumhurbaşkanlığı senin için hayaldir, rüyadır" diyerek Erdoğan'a seslenen MHP lideri, o gün, ülkeyi yönetenler için "Türkiye'yi yaşanamaz bir ülke haline getirdi" ifadesini kullanıyor, ama ekliyor da...

"Bir gün iktidardan ayrıldığın dönemde, MHP'ye iktidar nasip olursa, nerede ikamet edersen et, onun 25-30 metre karşısına 'Ne Mutlu Türküm Diyene' yazmazsam, namerdim..."

Bahçeli'nin o dönem seçim afişlerine kadar çıkarttığı bir söylemi de o günün miting meydanında yerini almış...

"17 Aralık, büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu... Bu operasyonu hafife alamayız... Unutturamayız..."

Evet, bu ve bunun gibi çooook konuşması var, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ama, o konuşurken, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan da boş durmamış, onun da siyaset dili oldukça ağır olmuş Bahçeli'ye karşı ama... Tarihler Ekim 2020'yi gösterirken, arada ne olduysa olmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’te yaptığı grup konuşmasında, 2023’te yapılacak seçimlerde adaylarının, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıklamış...

Haklısınız,

...bugün dahi anlamış değiliz !

Birbirlerini bu denli savunur hale gelen Erdoğan ve Bahçeli, onları ayrılmaz birer siyasi müttefik yapan şartları hangi ara oluşturdular, bugün dahi anlamış değiliz ! Şartlar ne olursa olsun, Devlet Bahçeli ve partisi MHP'nin AKP'yi destekler halini neyin sağlamış olduğunu bugün dahi anlamış değiliz ! Miting meydanlarının HESAP SORACAĞIZ sözlerini Bahçeli'ye unutturan hayat şartlarının ne olduğunu bugün dahi anlamış değiliz !

Demek ki ANDIMIZ o kadar da gerekli değilmiş, söylendiği gibi !

O yüzden, MHP'nin gündemine bir daha girmemiş !

Demek ki, YÜCE DİVAN tehdidi de slogandan öte bir şey değilmiş !

Tüm o suçlamalar da o nedenle unutulmuş !

Demek ki billboardlara kadar çıkartılıp seçim afişi haline getirilen 17 Aralık için 'Unutturamayız' deyişi de sadece günün fıkrasıymış !

Halının altına süpürülmesi de bundanmış !

Öyle mi, Sayın Bahçeli ?

Yanlış anlamayın ! Soruyoruz, çünkü NE DEĞİŞTİ, anlamıyoruz ! On binlerin doldurduğu meydanların kalabalığına eklediğiniz onca öfkenin adım adım sıfırlanması için NE DEĞİŞTİ, anlamıyoruz ! Bir gazeteci dostumun, "fetöcülerden temizlenen devlet kadrolarına ülkücüleri yerleştirmek" şeklinde paylaştığı gibi bir ihtiyaç yetmemeli buna ! Belki de Bahçeli, ülkeyi yönetmek için AKP’nin MHP oylarına muhtaç olduğunu gördü ve bu durumu değerlendirdi, ki bu sayede ülkenin yönetiminde ses sahibi olacaktı... 

Bu mu ?

Devlet kadroları, ülkeyi yönetmek, iktidar ortağı olmak...

Eldeki değişimin sebebi BUNLAR mı ?

Yok, yine de anlamadık !

Kahire'de, 14 Şubat 2024'te, Mısır'ın darbeci Generali / aynı zamanda Devlet Başkanı Abdulfettah el-Sisi ile bir araya gelmeye hazırlanan Erdoğan'ın, Haziran 2019'da söylediği, "Ben kendisi için her zaman onu söylüyorum... Bir zalimdir ve bir demokrat değildir ! Gerçek manada bir demokrasinin neticesinde işbaşına gelmiş birisi değildir... Bizim bu ifadelerimiz, tabi gerek Sisi ve etrafındakileri, aynı zamanda dünyada da onları sevenleri rahatsız edebilir... Ama önemli olan, bu dünyada haklıların yanında yer alanların buna nasıl baktığıdır" sözlerini de hiç unutmayan biri olarak, bizler, Ankara'yı anlamaktan inanın çoktan vazgeçtik !

Kim bilir, belki her ikisini birbirine bu kadar yakınlaştıran şey, meydanlarda yükselttikleri sözleri bir o kadar kolay unutmalarıdır ! "DÜN dündür, bugün de BUGÜN" demeleridir !

Öyle mi ?