Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 192 defa okundu.

DÜN ün ROMA sı BUGÜN ün UNUTULANI

Aslında yazsam mı yazmasam mı diye çok düşündüm, ki siz de DÜŞÜNÜN…

Her gün yanı başından geçip gidiyoruz, ona şöyle bir bakıp kafamızı çeviriyoruz, hatta ara ara elimizdeki çöpü usulca içine atıyoruz, belki de NE olduğunu bile bilmiyoruz, derine kazılmış bir çukurun içindeki BU DUVAR DA NESİ diye söylenip uzaklaşıyoruz ya da en kötüsü, GÖRMÜYORUZ, görsek de görmüyoruz, umursamıyoruz…

Antakya’nın Saray Caddesi girişindeki Roma dönemine ait buluntudan bahsediyorum, hani önce CAM ile kapladığımız, AMA OLMADI, değiştirdiğimiz, ardından da etrafını BAHÇE DEMİRLERİ ile çevrelediğimiz…

Ama hepsinden önce de RESTORE ( ! ) ettiğimiz !

İlk günden daha YENİ bir hale getirmeyi başardığımız !

Yaptığımız şey restorasyon muydu yoksa yenileme mi, ANLAMADIK, anlasak da CEVAP verecek birini bulamadık, hatta bir dönem yanına isimlik asanlar o isimliği kaldırdığında da o cevapsızlığımıza yeni sorular ekledik, alıştık, eldekinin avuçtakinin parmaklarımızın arasından kayıp gitmesine, düşüp kırılmasına, kırılıp dağılmasına, dağılıp kaybolmasına…

Aslında aradığım şey, biraz MANTIK !

Bu kentin turizm sektörünü RESMİ başlıkta yönetenlerden beklediğim şey, biraz MANTIK, hatta biraz SORUMLULUK, makam koltuklarında oturmanın salt OTURMAK olmadığını bize göstersinler istiyorum, gözümüzün içine soka soka sloganlaştırdıklarını bir kenara bırakıp var olan gerçeğimizle ilgilensinler istiyorum, SUSANLAR konuşsunlar istiyorum, ayağa kalkıp KRAL ÇIPLAK desinler istiyorum…

Haklısınız…

İstemekle olmuyor…

Hiç olmuyor…

Peki, eldeki mi ?

Şu bir gerçek ki, tek ÇIPLAK, kral değil, aslında o çıplaklığa HEPİMİZ katılıyoruz, suskunluğumuzla, kaybetmekten korkan hırslarımızla, toplumsal kabule kurban ettiğimiz iradelerimizle, ceket ilikleyenin ödüllendirildiği bir coğrafyada aksine olan umudumuzu terk edişimizle…

Bugüne ekli asıl hikaye mi ?

Geçen hafta yabancı bir misafirim sordu, etrafını BAHÇE demirleri ile çevrelediğimiz çukurun içindeki DÜN’ü, o DÜN’ü restore ( ! ) ederken yenileyerek BUGÜN’e eklediğimiz Roma’yı…

O anlatsın, MAKAM koltuklarımız dinlesin…

“İnanılmaz bir şey, ama bu kent için çok şaşırtıcı değil sanırım. Bu daha ne ki… Yine de garip değil mi? Böyle bir buluntuya dair niye hiçbir YAZI yok, etrafında her hangi bir İSİMLİK, tabela, uyarı ya da ufaktan bir şey, buradakinin ne olduğunu anlatan her hangi bir şey! Hikâyesini merak edenler ne yapıyor peki? Kime soruyor? Tamam, bulunmuş ve koruma (!) altına alınmış. Ama buradaki iş bitmemiş ki! Her şey asıl bundan sonra başlamış. Bulunanı anlatmak gerekmez mi? Soranlara cevap vermek hatta… Keşke, bulunma dönemine dair fotoğrafların da olduğu bir anlatım yaratsalarmış burada. İlginç… Böyle bir tanıtım fırsatını ellerinin tersiyle itmişler adeta. Bizde olsa, farklı olurdu. Sahi, sizdeki bu duruma neden olan şey NE ? ”

Sahi, NEDEN ne ?

Bir bilenimiz var mı ?

Cevabı olan var mı?

Bence olsun…

Bir cevabınız olsun…

Çünkü sadece eleştirmiyorum…

Açık açık, bu durum sizi UTANDIRMIYOR mu diye soruyorum…

UTANDIRMALI !

Sahipsizliğimiz, UTANDIRMALI !