DİYANET KONUŞTU MU PEKİ NE ZAMAN KONUŞUR

Bugün 3 başlığımız var…

Güne, Diyanet’le başlayalım…

Niye mi ?

Neredeyse her konuda FETVA vermesine alıştığımız (!) Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son ÇOCUK tacizine ekli tartışmalara da dalmasını bekledik ama, olmadı, ya konuştu bizim haberimiz olmadı ya da bu konuda yorum yapmak yerine sessiz kalmayı yeğledi, ki bunu da NİYE yaptı, ANLAYAN oldu mu ?

Açıkçası, bu soruşturmada ne kadar derine inilir, tahmin etmek güç, hele ki TBMM Genel Kurulu'nda “çocuk” istismarına yönelik Meclis Araştırma Komisyonu kurulması bile EVET ve HAYIR oyları arasında gidip gelmişken, böylesi bir konu bile gündemden kaçırılmaya çalışılmışken, hatta konu ÇOCUK iken KURUMSAL İTİBAR’dan bahsetmeye başlamışken !

Ve, Reza Zarrab !

Hani, ülkemizin GURURU !

Hatta öyle ki, İhracat Şampiyonu !

Bu da yetmez, Cari Açık Kapatıcısı !

Ama 17 Aralık’ı da unutmamak gerek !

Ki en başta AK-lananı ve soruşturulmayanı !

Bakanlar ve çocuklarla beraber serbest bırakılanı !

Reza Zarrab'ı tutuklayan ABD'li Savcı Preet Bharara, 17 Aralık’tan ALNININ  AK-I ile çıkan, hatta HAVAYA kalkan ellerin kalabalığında, “200 ton altın ihraç edip Türkiye'ye 25 milyar TL gelir sağladım. Cari açığın yüzde 15'ini ben kapattım” dahi diyebilen ÖRNEK işadamımızı tutuklayınca, Ankara’da sessiz sakin bir uğuldama başladı, ki o uğuldama hala da devam ediyor, hatta ONU TANIMIYORUM diyen Bakan tweetleri bile okunuyor, ama o tweetler atıldıktan bir süre sonra siliniyor !

Sahi, “Reza’nın Cumhurbaşkanımızla ne alakası var” hatta “Tutuklanması, Cumhurbaşkanı’na yönelik dış merkezli bir operasyon girişimi” diye ekleyenler, bu tutuklamadan NE bekliyorlar, hani bu tedirgin cümleler sanki biraz fazla TEDİRGİN, yoksa bana mı öyle geldi ?

O tedirginliğin bir tweetini okuyalım mı, ama SİLİNENİ, ama silinmeden önce de herkesçe paylaşılanı !

Eldeki son tweeti silen, bir BAKAN, hani istifa edenlerden, ettirilenlerden…

Kim mi ?

17-25 Aralık YOLSUZLUK operasyonu (!) sonrası istifa eden eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ki o döneme dair açıklaması içinde geçenleri hatırlayanlar olarak, bu son silineni de GARİP bulduk…

Hatırlayalım mı, Aralık 2013’teki açıklamasını ?

“17 Aralık tarihinde yapılan operasyon dosyasında şahsımı rencide edecek veya izah edemeyeceğim hiçbir husus yok. Ancak Sayın Başbakan'ın istediği Bakanla çalışmak veya istediği  bakanı görevden almak en tabi hakkıdır ve yetkisidir. Fakat, 'rüşvet  ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle istifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyonu yayınlayınız' şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Etmiyorum çünkü, soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın onayıyla yapıldı. Bu minval üzere Bakanlıktan ve Milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyor, yüce milletime saygılar sunuyorum.''

Ve son tweetleri, aynı eski Bakan’ın…

Tarihler bu defa 22 Mart 2016’yı gösteriyor…

"Reza Zerrab'ı tanımam, bahsedilen dosyada ismim yok, bahsedilen olaylarla ilgim yok…"

Ve son gündem başlığı da bizden olsun, Hatay Arkeoloji Müzesi’nden…

Hafta sonunda Müze’deydim, ki bir şeyi fazlasıyla garipsediğimi itiraf edeyim… Tamam, olup biten bir çok şeyi garipsiyorum ama, bu defa ki gerçekten de GARİP… Müze’de gezerken, sergileme salonlarını çınlatan KAYNAK sesleri, hatta çekiç sesleri öylesine yüksek çınlıyordu ki, merak edip seslerin olduğu yere ilerledim… Yeni, devasa bir mozaik yerine takılmaya çalışılıyordu… Ama merak ettim… Usul bu mu ? Onca ziyaretçinin olduğu bir saatte bu gürültü oldu mu? İnşaat çalışması yapar gibi güne eklenen bu RAHATLIK yakıştı mı ?

Marka yönetmek zordur, ama daha da zor olanı, MARKA’yı MARKA olarak muhafaza etmek !