Devletteki GÜÇLÜLER Tarikatlar, Aşiretler ve
15 Temmuz,
…devletin, aslında kimlerle beraber yönetilmeye çalışıldığını ortaya koyması nedeniyle, önemli bir tarih ! Zira bu sadece bir darbe girişimi değil, NE İSTEDİLERSE alanların, devleti adım adım ele geçirme savaşıydı !
Tarikatlar…
Onlar,
Anadolu’nun din tekelleri…
Ankara’nın her daim seçmen deposu…
Devletin bürokrat kadrolarının kazananları…
Ne istediyse alanların gittiği (!), ama gidenin yerine gelmek isteyenlerce de boşlukların işgal edilmeye çalışıldığı Ankara’dayız bugün !
Bu defa tarikatlar değil, ama aşiretlerdeyiz !
Bir takım siyasilerin, partilerin bir diğer seçmen deposundayız !
Onlar,
…bildikleri, biriktirdikleri, ortaklıkları, karıştıkları şeyler yüzünden, korunanlar !
O zaman gelin, eldeki DOKUNUL*a*MAYAN, hatta KORUNAN için konuşan bir gazeteci dostum getirsin, devamını…
-
“Devlette devamlılık esastır” cümlesi sıkça kullanılıyor !
Bu cümleyle,
…“öyle her hükümetle yol değiştirilmez”, “birinin yaptığını diğeri bozamaz” denilmek isteniyor ama, aynı zamanda, hükümete kim gelirse gelsin tam anlamıyla iktidar olamayacağı, devletin dokunulmazlarına dokunamayacağı da ima ediliyor !
Mesela bazı aşiretler, bazı tarikatlar, bazı örgütler, bazı aileler, hatta kişiler, her dönem, dokunulmazlık zırhıyla korunuyor !
Bunlar, çoğunlukla “derin devlet” dediğimiz yapıların parçaları…
En bilineni; “Özel Harp Dairesi, Kontrgerilla, Gladio” gibi farklı isimlerle tanımladığımız yapı… Ne kadar suça bulaşıp açık verse de bu yapılanma, bir türlü hukuk sınırları içine çekilemiyor. Bunu deneyen Bülent Ecevit gibi liderler de o yapının hedefi oluyor…
Örneğin Susurluk’ta, bu yapıyı suçüstü yakalamıştık !
Devletin içinde, ama onun bilinen yapılanması dışında bir örgütlenme olduğu, suçluların devlet hizmetine alınıp korunduğu, muhalifleri yok etmek üzere özel milis yapılanmaları kurulduğu, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştı... Devletin emniyet müdürü, aramakla görevli olduğu suçluyla aynı arabada ölmüştü… O esrarengiz kazadan, bir tek, Bucak aşiretinden Sedat Bucak sağ kurtulmuştu…
Dokunulmazlığı kaldırıldı, yargılandı, savunmasında hiçbir şey hatırlamadığını söyledi, sonra mahkemeye “devlet sırrı” olduğu için açıklamadığı bazı belgeler sundu ve bu büyük skandaldan kurtulmayı başardı... 15 yıl kadar önce, bir kez daha silahlı tehditle çıkar sağlama iddialarına muhatap oldu, yine “komplo” dedi, kurtuldu…
Geçen hafta, kendisini İYİ Parti lideri Meral Akşener’in yanında gördük !
Milletvekilliği teklifi aldığını öğrendik… Bu teklif üzerine, partideki rakip aşiret temsilcileri istifa etti... Bucakların, önümüzdeki dönem, iftiharla siyasete döneceklerini görmüş olduk…
Dedim ya, Demirel gidiyor Özal geliyor ya da Erdoğan’ın yerine Akşener hazırlanıyor, ancak yüzeydeki bu değişimler, devletin derin katmanlarını, Bucakları, Ağarları, Çakıcıları etkilemiyor !
Kim bilir,
…belki de yüzeydeki değişime, bu derindeki dokunulmazlar karar veriyor !
-
15 Temmuz’un CEMAAT (!) karanlığına rağmen, benzerlerinin hala devletin kadrolaşma faaliyetleri içinde olması bundan mı ? Dinin politize edilişi, bu yolla toplumsal kitleleri susturma çabası bundan mı ?
Bir yerde okudum…
Der ki orada;
“Aldırma, insan mecbur kalır bazen…”
Eldekine bu kadar mı mecburuz sahi ?
Düşünün…
Derindeki dokunulmazlarımızı en çok da !
