Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 140 defa okundu.

Deniyoruz Denemekten vazgeçmiyoruz

Bir seçim daha geride kaldı… Peki, ne umduk ? Daha iyi bir şeyler mi ? Sanırım evet… Ama bulduğumuz şey, umduğumuz şey değil ! Başka bir şey ! Önce Ankara’da, ardından İstanbul’da sıkışan bir şey ! Bunun adı ne olabilir sahi ? İktidar mücadelesi mi ? Demokrasi kavgası mı ? Adaletin sandık bekleyişi mi ? Yoksa birilerinin hep tekrarında durduğu gibi… Gücünü kaybetmekten korkanların ‘PERDE’ deyişi mi ?

Siz, eldekine nasıl bakıyorsunuz bilmiyorum ama…

Ankara’dan Anadolu’ya bakıp da bizleri yönetenlerin (!), büyük şehirlerde yaşadığı kayıpla başlayan yeni bir hikâyemiz var… Ama bu hikâyenin ister istemez kahramanları (!) durumundaki iktidar sahiplerinin, azalan güçleri noktasında bir şeyleri kabul etmekte zorlandıklarını da izliyoruz… O yüzden, kaybedilen makam koltuklarının hesabını sormaya hazırlanan bir ruh hali de mevcut, ki bu yeni dönem, buna dair olacak gibi !

Hatay Büyükşehir’de, Encümen ve Komisyon oluşumlarına dair benzer sinyaller veren Lütfü Savaş’ın çıkışı da buna dair… Ortak paylaşım alanları yaratmak yerine, İKTİDAR ve MUHALEFET olarak ayrılma çabamız da…

Ama yine de vazgeçemiyoruz…

Eldekine inanmaktan geri duramıyoruz…

Şairin dediği gibi…

-

Bazen bildiğin halde;

artık karşındaki insanın,

olayın,

durumun,

düşüncenin sana bir şey katmayacağını…

aksine senden alıp götüreceğini…

hiçbir şeyin değişmeyeceğini…

kaldığın yerden asla devam edilmeyeceğini…

yine de denersin !

Bir ihtimal belki, diye…

denersin…

ya da kendi yanılma payını görmek,

gerçeği tam anlamıyla hissetmek için denersin…

Herkes şaşırırken sana,

yaptıklarına,

inandığın kişiye…

kulaklarını kapatıp herkese, at gözlükleri takıp gözüne,

denersin…

Kalan son parçayı da yok etmek için,

denersin…

o’na dair,

o olaya,

duruma,

düşünceye dair tek bir soru işareti bile kalmasın içinde,

bir daha geri dönüşü/n olmasın diye…

denersin…

belki yine yanılırsın,

belki yine yenilirsin,

ama denersin…

denemekten asla vazgeçmezsin…

ve her bir yenilgiden sonra daha eksik, daha duygusuz,

daha tecrübeli dönersin hayata…

-

Peki… Biraz daha eksik, biraz daha duygusuz ve biraz daha tecrübeli döndüğümüz hayatta olmamız gereken mi ?

Dendiği gibi…

-

Güzel ya da yakışıklı olmak zorunda değilsin. Erken yatıp, erken kalkmak zorunda değilsin. İnsanların hoşuna gitmek zorunda değilsin. Başkaları kırılmasın diye, kendinden ödün vermek zorunda değilsin. Sana dar gelen kalıplara sığmak zorunda değilsin. Olana bitene eyvallah demek zorunda değilsin.

Başkalarının kurallarına uyacaksın diye bir kural da yok.

Aklına yatmayanı sindirmek zorunda değilsin. Mutlu etmek için mutsuz olmak mı? Asla… ki güldürmek için ağlamak zorunda da değilsin. Ama gönlü güzel olmak zorundasın, bunu unutma. Sevilmek için sevmek zorunda olduğunu da. Almak için vermek zorunda olduğunu da. En önemlisi, insan olmak zorunda olduğunu da…

-

Özetle…

Hayatı, kaldığı yerden yaşamaya devam…

Her şeye rağmen, denemeye de…

Gülümseyin ;)