Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 708 defa okundu.

CHP’nin Lütfü Savaş’ı! Hatay’ın Da Lütfü Savaş’ı Mı?

2002’de Erdoğan’ın yaptığı çıkışı ona karşı yapabilecek lideri arayanların MASA formülü, son seçim sonrası birbirine düşenlerin kavgalı hallerini izleyenlerde olası tüm masa formüllerini de tüketmiş olmalı ! Aslında konu ne kurulan masaydı, ne de etrafına dizilen sandalyelerdi, ama o sandalyelere oturanlardı, oturtulanlardı !

Nasıl mı ?

CHP’nin, Türkiye’nin siyaset gerçeğinde iktidar olabilmek için kendini her şeyiyle teslim ettiği merkez sağ-milliyetçi-liberal partiler, son masa fiyaskosu ile beraber, aslında SOL’a ciddi bir mesaj da verdi ! Var olabilmek için SAĞ eksende yol alma çabasının, CHP’ye seçimden çok daha fazlasını kaybettirebileceğini en çok da ! Kürtlerle, 6’lı Masa döneminde yan yana gelmek bir yana, beraber anılmamak için her türlü yolu izleyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi de koltuğunu da kaybetmesi, biraz da bu hikayenin bir sonucu... 

Erdoğan’ın, siyaset denen satrançtaki ustalığını (!) ve toplum mühendisliği konusundaki yeteneğini (!) tabi ki gözardı etmiyorum... 

Özgür Özel mi ?

Açıkçası, 

...31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde bir Kürt opera sanatçısının konserine HDP’li bir Milletvekili ile gitmesi, hatta sanatçının elini öpmesi ve bu konserden hiç çekinmeden fotoğraf kareleri vermesi güzel taktik, ama inandırıcı değil ! 

Yapılması gereken basit ! 

Polemikçiliğiyle tanınan Özel’in, o görkemli DEĞİŞİM iddiasının sloganlarını, toplumsal beklentilerin gerçeğiyle buluşturması gerekiyor ! Sosyal demokratları, içine düştükleri o yenilgiler sarmalından çıkaracak bir reçete, bir yol haritası, bir vizyon sunması da gerekiyor !

Yapılması gereken basit de, yapılan ne mi ?

CHP’nin yeni lideri, başlattığını düşündüğü o DEĞİŞİM (!) rüzgârıyla, küskün seçmeni yeniden kazanmak, 31 Mart seçimlerinde de eldeki mirası korurken üstüne de eklemek istiyor ! Anlayacağınız, SOL adına kazanmak, Özel’in şu an ki ajandasında yer alan önceliklerden biri değil !

Niye mi ?

Hatta,

..."Hatay’da, kendisini CHP’li olarak tanıtmaktan çok, MİLLİYETÇİ / ÜLKÜCÜ bir kimlikle sunan, 6 Şubat depremlerinin ardından yaptığı açıklamalarla da yıkılan kentin yorgun insanlarından çokça tepki de çeken Lütfü Savaş’ta ısrar etmek NEYİN MECBURİYETİ", sorusunu da buraya ekleyelim mi ?

Ben dahil, yüz binlerce Hataylı çooook merak ediyor, Sevgili Özgür Özel...

“Hatay'da vereceğimiz karar çok TARİHİ bir karar olacak ! Çünkü depremden sonra, Hatay, başkan hakkında ne düşünüyorsa, o karara uymak zorundayız” diyen size NASIL bir DOSYA sunuldu ki, “Hatay halkı Lütfü Savaş’ı istiyor” oldu finalimiz ?

Aslında siz de haklısınız !

6 Şubat depremlerinin sonuçlarına ilişkin konuşurken, yerel yönetimlerde kusur olduğunu dile getirmiş, “Bir şehirde yıkım yaşanıyorsa o şehirde herkesin sorumluluğu vardır. Burada bir kusur biçilecekse yerel yönetimlerin hiç kusuru yoktur demek mümkün değil” demiştiniz ama... Tabloda, Hatay’ı, yaklaşan seçimde kaybetmek de var, bunu da fark ettiniz ! Seçimi her ne olursa olsun kazanmak mı yoksa insanların tepkilerini dinleyip ona göre bir karar mı vermek konusunda dururken, SEÇİMİ KAZANMAK ama HER ŞEYE RAĞMEN kısmında durdunuz ! Hatta o kadar sahiplendiniz ki o SEÇİMİ KAZANMAK UĞRUNA kısmını, Parti Sözcüsü Deniz Yücel eliyle, sosyal medyadaki tartışmalara ilişkin, “Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Lütfü Savaş'ın adaylıktan geri çekilme gibi bir durumu söz konusu değildir” bile dediniz !

Dedim ya, siz de haklısınız !

Kılıçdaroğlu’nun ardından riske girmek istemediniz !

Garanti (!) isme oynamak işinize geldi, diyelim hatta !

Ama bu, siyasetin temel taşı olan toplumu okuyamamak anlamına da geldi... Okuyamadığınız şey, depremin yalnız bırakılan ilk 3 günü için utanmadan helallik isteyen Ankara’dakilere HARAM OLSUN diyen Hatay halkının en kötü zamanlarında açıklamalarıyla öfke yaratan bir ismin üzerinden HELALLİK istemenin de benzer bir öfke yarattığını anlayamamanız !

Yetmedi,

...seçimi kazanma uğruna, Kılıçdaroğlu sonrası KAYBEDEN LİDER görüntüsü vermeme adına en çok da, Hatay’ın yıkıntıları arasında nefes almaya çalışanlara kulaklarınızı kapattınız ! Depremde çökerek yüzlerce kişiye mezar olan ve müteahhidi yurtdışına kaçma hazırlığındayken yakalanan Rönesans Rezidans hakkında konuşurken, “Kendisi idealist bir insan... Belediye, bu işi yapanlar çok sorgulanırsa, onlara yazık etmiş oluruz” diyen birini HATAY İSTEDİ diye sunarak, hem kendinizi hem Hataylıları kandırdınız !

Demem o ki,

...depremin kentinde, TARİHİ sandıkta görüşmek üzere !