Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 117 defa okundu.

CHP nin sınırı Namusun göçmenlisi

Türkiye siyasetinde ANA muhalefet olmak zor… Neye, ne kadar muhalefet edeceğini bilmek de… Toplum dinamiklerine göre mi, yoksa kuruluş felsefene ve politik duruşuna göre mi bir tavır alacağını hesap etmek de…

CHP, bu çıkmazda sıkışmış bir Parti !

ANA denende durma konusunda en çok da !

MUHALEFET olmanın kimliğinde biraz da !

Sizi bilmem ama…

AKP seçmen kitlesinin yüzde 40’lardan 30’lara düştüğü bir dönemde, etrafa saçılan adressiz kalabalıkları toplamanın gayretine şapka çıkartanlar vardır illa ki… En çok da, Parti içinde giderek kimlik değiştiren aktörlerin SAĞ ve MİLLİYETÇİ kesimde kalabalıklaşmasını, önemli bir stratejik genişleme ve değer olarak görenler de…

Mesela son slogan,

SINIR NAMUSTUR denen,

Türkiye’deki Parti binalarına dahi asılan !

CHP Yönetimi, bu durumu, binlerce Afgan’ın İran sınırı üzerinden Türkiye’ye elini kolunu sallaya sallaya girmesinden sonra gündemine aldı, ardından sloganlaştırdı, iktidara karşı bir KOZ olsun diye de sahneye taşıdı ! Bu, SOL bir Parti için oldukça MİLLİYETÇİ, hatta GÖÇMEN karşıtı bir duruş ama…

Haklısınız !

Hesaplar, SAĞ seçmen noktasında…

Peki, ne kadar İNANDIRICIYIZ, konuşalım mı ?

Hani madem SINIR denen yer NAMUS, biraz bunu tartışalım !

O zaman, tarihler, Ekim 2019’u göstersin…

AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin oyları ile kabul edilerek süresi bir yıl daha uzatılan, Irak ve Suriye'ye asker gönderilmesi hakkında yetki veren Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi için mola verelim… CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, o dönem sınır ötesi harekât tezkeresi için "İçimiz yana yana EVET diyeceğiz" demişti ya, bunda…

Bir Gazeteci arkadaşım devam etsin…

-

CHP, sınırların kontrolsüz açılmasına bu sloganla tepki gösterdi. DOĞRU bir siyasal pozisyonu, YANLIŞ bir ifadeyle dillendirdi.

Öncelikle, “namus” sözcüğünün, Türkiye’de hayli kötüye kullanılıp kirletildiğini hatırlatmak gerek… Devletlerin dayandığı kural, NAMUS değil, HUKUKTUR. “Sınır güvenliği”, “egemenlik alanı” kavramları yerine “namus”u koyduğunuzda, muğlak bir tartışma yaratırsınız. NAMUS, sübjektiftir; oysa HUKUK nettir.

İkincisi; “sınır namus” ise…

Birileri de çıkar size, neden Suriye’ye sınır ötesi operasyona “içiniz yana yana” destek verdiğinizi sorar! O zaman da, “sınır namusu”nun başka ülkeler ve halklar için de geçerli olduğunu hatırlamak zorunda kalırsınız!

Üçüncüsü ve en önemlisi de…

Sosyal demokrat bir partinin, yükselen göçmen karşıtı rüzgârdan nemalanmaya çalışması…

Irkçılığa varan bir nefret kampanyası karşısında alınması gereken TAVIR, saldırıya uğrayan göçmenlere siper olmaktır, onları daha fazla hedef haline getirmek değil…

-

Sözün özü ve günün özeti şu ki…

LAİK yapıda bir devletin Adalet Bakanlığı’nın, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle ilgili devam eden bir süreçte, Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, kendisine referans olarak İSLAM’ı ve dini dinamikleri aldığı bir ülkede, Türkiye’deki ANA muhalefetteki SOL bir partinin SINIR için GÖÇMEN KARŞITI bir tavır alırken, HUKUK önceliği yerine daha duygusal olan NAMUS kelimesinde durma tercihi; geldiğimiz, getirildiğimiz, içine sıkıştığımız yeni adresin de bir karşılığı aslında !

Düşünün !