Canlanan Asi yi Kirleterek öldürmeyelim
Bu, Büyükşehir’in Asi sloganı ! Çevresel duyarlılık yaratma adına, kent merkezinden geçen nehrin belli kısımlarına konan bir uyarı tabelasına iliştirilmiş kelimeler… Haklısınız, kulağa HOŞ geliyor, ama… Eldeki sunumun ilk perdesini izleyen biri olarak, çok İNANDIRICI değil ! Hele ki, su sümbüllerinin temizlendiği dönemde, biriken kilolarca çöp ve plastiğin, nehrin sularına ve dolayısıyla denize HOYRATÇA bırakıldığı gerçeğinde dururken, bunu yapanın da AYNI uyarının sahipleri olduğunu bilirken !
Ama madem sürecin ikinci ayağında PERDE dedik, uyardık, vatandaştan çevre duyarlılığı talebinde bulunduk, ki bunu da kent turizmi ve kentlilik bilinci adına istedik, hakkını verelim mi o zaman ?
Ama bunu yapmak için, önce şu 31 Mart teknolojik kirliliğimizden kurtulalım mı ?
‘O da ne’ dediğinizi duyar gibiyim !
Cumhuriyet Anıtı’ndan Valilik konutuna doğru ilerlerken, sıra sıra nehir peyzajına eklediğimiz dijital ekranlardan bahsediyorum… Özellikle de geceleri hayatlarımızı IŞIL (!) IŞIL (!) yapanlardan…
Şunu kabul edelim mi ?
Tescilli bir kentin SİLUETİ noktasında var olan kayıplarımızı telafi etmeye, kent yaşamının ortasında tüm heybetiyle ( !!! ) yükselen Vakıflar’ın bir türlü YIKILAMAYAN binasının hikayesinden dökülenleri toparlamaya çalışıyoruz, ki bir de bu !
Kaldırsak mı artık ?
Nehir peyzajını nehre bıraksak mı ?
Kent görselini de oyun hamuruna çevirmesek hatta !
Bizler bunu konuşurken, geçen gün bir haber okudum… Haberin konusu Antalya Turizmi… Konuşan isim, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Müzeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik…
Deniz, kum, güneş klasiğinde sıkıştığını sandığımız Antalya’nın; Perge, Side, Ksanthos-Letoon, Elmalı-Karataş, Arykanda, Patara, Myra, Olympos, Phaselis, Rhodiapolis, Hacı Musalar ve diğer ören yerleri noktasında bu sene ağırlamayı hedeflediği milyonlarca turistten bahsediyor, o haber…
Bahsederken de…
-
Tam 120 ülkeden turist çeken kentteki "Noel Baba" olarak nitelendirilen Aziz Nikolaos Kilisesi, Aspendos, Olympos, Alanya Kalesi, Myra, Side Tiyatrosu, Phaselis ve Türkiye'de tek neandertal insan kalıntılarının bulunduğu Döşemealtı ilçesindeki 500 bin yıllık Karain Mağarası'nın da aralarında bulunduğu 23 ören yeri ve müzeyi, geçen yıl yaklaşık 3 milyon turist ziyaret etti.
-
…diyor…
Prof. Dr. Nevzat Çevik devam etsin mi ?
Ama kelimeleri, kulağımıza küpe olsun !
-
Anadolu, dünyanın ÖZETİ gibi. Anadolu'ya gelen biri, bütün kültürleri PAKET halinde görebilir. 500 bin yıllık uygarlığın hikayesi var ELİMİZDE. Zengin bir paket sunuyoruz. Hristiyanlığın DOĞUŞ toprakları burası. Bu da İNANÇ turizmine hizmet ediyor. Paulus rotasını yürümek, bir Hristiyan için ne kadar önemli. Bir Ortodoks, Myra'daki St. Nikolaos Kilisesi'ni ziyaret etmek, hacı olmak için Demre'ye geliyor. Bu nedenle, Demre, en fazla turist çeken yer oluyor. Oysaki Demre, kente uzak, küçük bir ilçe, çok fazla konaklama, yeme içme olanaklarınız yok. Oraya sadece kiliseyi, kaya mezarlıklarını, Myra'yı görmek için gidiyorsunuz. İşte bu, KÜLTÜRÜN GÜCÜ! Bunu da ortaya çıkaran, arkeoloji…
-
Bir konuda çok haklı…
Sahip olunan değerlerin korunarak pazarlanması, koruma ve kullanma dengesinin bozulmaması gerekiyor… Ama bunun için de, YÖNETTİĞİMİZ (!) kentin nasıl bir kent olduğunu da iyi bilmemiz gerekiyor !
Elması işler gibi…
Yumuşak çekiç darbeleriyle…
O yüzden, SLOGANLARIMIZI tabelalara sıkıştırmayalım !
Biraz GERÇEK olalım !