Çalışmaya çalışan Gazeteciler… N.E.Y.İ K.U.T.L.A.Y.A.L.I.M ?
Hapiste olanlar…
İşsiz olanlar...
Baskı ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya olanlar…
Yaptıkları haberlerle mesleki bir direnişe imza atanlar…
Gazetecilerin daha iyi koşullarda çalışabilmesi için mücadele edenler…
Özgür haber yapılabilmesi için 10 Ocak’ları bir mücadele gibi görenler…
Ya da,
...bal tutan parmağını yalar hesabıyla, sistemden beslenenler !
HANGİSİYİM diye sorun kendinize !
Bugün sorun !
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ymüş ya, ondan ! Kutlanacak bir şeyler varmış gibi bugüne özel etkinlikler düzenleyip, birbirlerine kadeh kaldıranların memleketinde, “Çalışmaya çalışan gazetecilerin hali ortadayken, neyi kutlayalım” diyenlerin sorusu cevapsız ya, en çok da bundan !
Türkiye’de ANA AKIM medya ile YANDAŞ diye adlandırılan medya noktasında düne dair bir tespit gelsin şimdi;
-
Doğan Yayın Grubu’nun Demirören Grubu’na satılmasıyla, ANA AKIM medya, eleştirel bakıştan neredeyse arındırılırken, baskı görme sırası, bırakın Evrensel veya BirGün gibi daima hedef olmuş gazeteleri, Fox TV ve Sözcü’ye kadar geldi ! Kamuoyunun bilmesinde yarar olan İnternet haberlerinin bile yayın yasakları ve hâkim kararlarıyla bastırılmaya çalışıldığını da görüyoruz…
-
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) Türkiye verilerinde mi ?
Onda da değişmiyoruz !
Sınıfta kalıyoruz !
Gerçek gazeteciliği rafa kaldırıyoruz !
Zira kamu makamları nezdinde genelde istenmeyen bir meslek olan bu kimliği KABUL edilebilir hale getirmek, Türkiye şartlarında, ona YANDAŞ elbisesi giydirmekten geçiyor ! Eleştiri dozu kalmamış ANA AKIM medyada gazetecilik iyiden iyiye işlevsizleştirilirken, diğer tarafta ÖZGÜR kelimelerinden vazgeçmeyenlerden SUÇ ve SUÇLU yaratma geleneğimiz inatla sürüyor ! Ellerindeki meslekleriyle yaşamlarını sürdürmeye çalışan gazeteciler ise hayatları ve kariyerleri konusunda endişeli bir sürece itiliyor !
Bir şeye kesinlikle katılıyorum…
-
Her şeye rağmen mesleğine dört elle sarılanlar biliyorlar ki, ayakta kalmanın bir yolu varsa, o da dayanışmayla olacak…
-
Yine de ve her şeye rağmen,
… “Bütün sektörler içinde en yüksek işsizlik, medya sektöründe ! Böyle bir sektörde maaşlar bu kadar düşükken ve insanlar yoksulluk sınırında maaşlar alıyorken, onlardan ‘basın özgürlüğü kahramanı’ olmalarını beklemenin ters olduğunu düşünüyorum... İnsanların; ödemeleri gereken kiraları var, çocuklarının okul masrafı var… Böyle bir piyasada ‘kahramanlık’ yapmak, herkesin harcı değil” diyendeyim !
O yüzden de bugünü KUTLAMA günü ilan edip KADEH kaldıranların Türkiye’sinde değilim ben !
Haberleri yüzünden hapiste olanlarlayım…
Özgür kelimeleri nedeniyle işsiz kalanlarlayım…
Yaptıkları haberlerle mesleki bir direnişe imza atanlarlayım…
Baskı ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya bırakılanlarlayım…
Gazetecilerin daha iyi koşullarda çalışabilmesi için mücadele edenlerleyim…
Özgür haber yapılabilmesi için 10 Ocak’ları bir mücadele gibi görenlerleyim…
Evet…
Ben,
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü BİR GÜN HEP BERABER diyerek, kutlamayı en azından bugünlük erteleyenlerdenim ! GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR diyenlerin memleketi haline geleceğimiz güne kadar da kutlama kadehimi indirenlerdenim ! Dayanışmanın değil, korku ikliminin hakim olduğu bir sistemde demokratik hayatın yeniden nefes alabildiği zamanlara kadar, MÜCADELEYE DEVAM diyenlerdenim !
“Kendinize de özgür kelimelerinize de sahip çıkın” diyorum o yüzden !
