Büyükşehir ve bir PARK hikayesi Çevreciler ve bir BEKLENTİ hikayesi
İsmet Özel, “Biz bağıracağız, birileri hiç duymayacak… Hep aynı hikâye… Duyanlara selam olsun” der...
Ama siz SİZ olun, ‘bağırmaktan yılmayın’ derim ben…
Peyami Safa boşuna mı demiş ;
“Eski başka, eskimiş başkadır… Nice eskiler var ki, hiç eskimezler…”
Antakya gibi…
Evet…
O hiç eskimeyen ‘eskilerden’ biri olan bu kentin boğuştuğu sorunlarla ilgili olarak çok uzun zamandır yazıp çizen biri olarak, birilerinin AYAĞA KALKIP da BURADAYIM dercesine konuşmasını izliyorum; biraz şaşkınlıkla, biraz keyifle ve biraz da, DİĞERLERİNE ÖRNEK OLUR MU dercesine, umutla !
Konuşan mı ?
Yok !
Kendisi ne bir tarihçi…
Ne bir SANATÇI…
Ne bir mimar…
Ne de çevreci…
Ama bir işadamı…
Biraz da bu yüzden… Kurumsal bir çıkış olsa da ortaya koyduğu… Bu kentin YEMİNLİ sessizliğinde, hele ki ‘KONUŞMAMA’ üzerine yapılmış ortak sözleşmeye imza atmış bunca kalabalığı içinde KORKULDUĞU gibi herkesin derin bir uykuda olmadığını gösterdiği için kendisine teşekkürler !
Evet…
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Hikmet Çinçin’e bizzat teşekkür edelim…
Meğerse bu kent ‘TOPYEKUN’ uyumuyor muş !
Eldeki kalabalık adına hala bir UMUT varmış !
Yaşanan yanlışlara cesaret ekleyenimiz de !
Ayağa kalkıp müdahale edenimiz de !
KRAL ÇIPLAK diyenimiz de !
Hele ki, BENZER tepkileri, bu kentin gözlerinin içine baka baka SESSİZ kalamayacağını düşündüğümüz MİMARLAR’dan ve ÇEVRECİLER’den, içinde yaşadıkları kentin uzayıp giden KAYIPLAR listesine bir MÜDAHALE noktasında ISRARLA (!) beklerken…
Haklısınız, bizimkisi sadece UMUT !
Hani Edip Cansever’in UMUŞ’u gibi…
Der ya orada…
Bütün iyi kitapların sonunda,
bütün gündüzlerin,
bütün gecelerin sonunda,
meltemi senden esen,
soluğu sende olan,
yeni bir başlangıç vardır…
Bizimkisi de bundan…
Şimdi gelelim bugüne ve konumuza !
Yani konuştuklarımızın başlığına !
Birçoğunuzun tahmin ettiği gibi… Hikayemizin ilk başlığı, Antakya’nın orta yerinde ‘son kullanım tarihini tamamlamış’ eski bir otelin ‘kent silueti içinde yarattığı çirkinliği nasıl bertaraf edebiliriz’ sorunsalında ilerliyor ! Bölük pörçük ilerleyen hikayemizin bir diğer başlığı mı ? Bu kentin en büyük parkı içinde yer alan bir alanın yerel bir idare tarafından İMARA açılma çabası ! Bunu da kent insanına HİZMET adı altında servis etme telaşı !
Açıkça söylemek gerekirse, ATSO Başkanı Hikmet Çinçin’in Büyük Antakya Oteli ile başlattığı çıkışa bizler de ek yapmaya çalışıyoruz ama, kentin GENEL sessizliği hala en büyük handikapımız… Büyükşehir Belediyesi’nin Büyük Park içindeki bir alanı İMAR’a açma çabasının bu kentin ÇEVRECİ kesimleri nezdinde hala bir hareket yaratamamasını izlerken hele ki !
Bu arada, Sayın Çinçin, “Büyükşehir’in BETON araçları buraya geldiğinde, bu insanlar, makinaların önünde durur” demiş, Park içinde olası bir imar çalışması için !
Umutsuz olduğumu SÖYLESEM !
Bunu söylerken de…
Bir dönem, Yeloğlu Köprüsü yapımına alan açmak için, köprü ayağına denk gelen bölgedeki 100’den fazla çam ağacı kesilirken oradaydım ve o gün de benzer bir beklentimi yine bu köşeden dile getirmiştim, diye de EKLESEM !