Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 196 defa okundu.

büyükŞEHİR e hatırlatalım mı Amiral Gemisi’ne NE oldu sahi

Nisan 2013…

Dün’ün Antakya’sındayız…

Dar bir sokağın girişinde…

Mutlu yüzler var…

Konfetiler de…

Tebrikler de…

Ve biraz umut…

Biraz da coşku…

Ama çokça da EGO…

Konumuz mu ?

DÜN’ü kurtarmak !

Elde avuçta kalanı !

Kalabileni…

Bunun için de…

Dostların pazarı dışına çıkıyoruz biraz !

Slogan değil, ama gerçek üretiyoruz !

Hazır mıyız ?

Çektik PROTOKOL kurdelemizi ?

Veeee…..

Kestik !

Kırk Asırlık Türk Yurdu Sokağı’nın başında duran; Bakanı’ndan Valisi’ne, Belediye Başkanı’ndan kurumsal kalabalığına kadar herkes MUTLU, ki DÜN’ü kurtarıyoruz, şu ana kadar kurtaramadıklarımızın kalabalıklaşan mezarlığına bundan sonra KİLİT vuracağımızı resmileştiriyoruz, sahip çıkacağımızı en RESMİ ağızdan İTİRAF ediyoruz, bu açılışı MİLAD kabul edip BUNDAN SONRA diye hayatlarımıza yeniden start veriyoruz…

DÜN, böyleydi… !!!

Peki, BUGÜN mü ?

Gidin bir görün derim BEN… !!!

Toplam uzunluğu 420 metre olduğu söylenen sokağın TAŞ ve AHŞAP evlerine nasıl bir mucize kondurmuşuz GİDİP DE BİR GÖRÜN derim ben, ki ondan sonra bu yazıyı neden yazdığımızı daha iyi anlayın… ama yine de resmedeyim ben, eldekinden kalanı parça parça duvara yapıştırmayı deneyeyim, ardından ortaya çıkana uzaktan şöyle bir bakın ve ne düşündüğünüzü kendinize fısıldamaktan vazgeçip YÜKSEK sesle konuşmaya başlayın…

Olmaz mı ?

Aslında burası, dünün Antakya Belediye Başkanı LÜTFÜ SAVAŞ’ın Amiral Gemisi, ki burası bir PİLOT BÖLGE, açık açık sahiplenilen ilk DÜN, hatta resmi anlamda tarihe sahip çıkışımızın en cafcaflı hallerinden biri…

Evet…

Kurtuluş Caddesi’nden başladım adımlamaya ve o 420 metrelik sokağın başından aşağıya doğru ilerliyorum… İlk başta yaşanan renk skandalının ardından evler aslına DAHA uygun renklere kavuşmuş, ötesi ise unutulmuş, en çok da tarihi evlerin yorgun ve tehlikeye açık bedenlerini çepeçevre saran ELEKTRİK KABLOLARI… Öyle kalabalıklar ki ve öyle çirkin bir tablo sunuyorlar ki, eldekinin estetiğinde kestiğimiz KURDELE sonrasında NE olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz, hele ki o evlerin duvarlarını dolduran sprey boyaların harf harf, kelime kelime, cümle cümle size BAĞIRAN hallerini izlerken…

Evet…

Metre metre ilerledik, adım adım yanından geçtik o evlerin, ama gördüklerimizi HİÇ sevmedik, Nisan 2013’ten bu yana geçen sürede ne kadar çabuk UNUTMUŞUZ diye düşünüp KORKTUK, hepimize ait olanı sahipleniş şeklimizden KORKTUK, verdiğimiz sözlerin bu kadar kolay unutulmasından ötürü KORKTUK, Bakanından Valisine o gün BOL BOL konuşan herkesin bir daha geri dönmediği bu SOKAK adına korktuk…

Sorum çok değil o yüzden…

Sadece 2 tane…

büyükŞehir’e ve onun içinde TARİH ile ilgilenen (!) kurumlara…

Sahi, AMİRAL GEMİNİZ BATARKEN, neredesiniz ?

Amiral Geminiz batarken, NE YAPIYORSUNUZ ?