Büyükşehir Başkanı eleştirmiş Biz de biraz eleştirelim mi
İyi geceler yorgunluklarım,
göz kapaklarım,
içimin derinlerinde en çok da sustuklarım;
iyi geceler…
-
Bu kent, gerisinde bıraktığı her bir gün adına, Mehmet Deveci’den bu mısraları fısıldıyor… Unutmak istediğinden belki… Kederinden ya da… Eksilenlerinin fazlalığından ya da… Bizden umudunu kestiğinden en çok da… “Kişi başına adeta yüzlerce hikmetli sözün düştüğü bir zamanda, yüz kişiye neredeyse bir tek hikmetli davranış bile düşmüyor…” derken hele ki !
İçinde yaşadığımız kent adına konuşurken, birilerinin dediği gibi, çokça da eleştiriyoruz ister istemez ama… Burada KASIT arayanlarımız çok çaba sarf etmesin bence ! Çünkü işimiz KİŞİLERLE değil, bu kent ile… İşimiz, bir takım isimlerin EGOLARIYLA değil, kadim denen, sloganlaştırılan değerlerimizle…
Geçen bir şey okudum…
Aslında üzerime alınmadım…
Ama eleştirenlerden biri benim…
O yüzden kendi adıma birkaç bir şey söylemem gerek…
Takip edebildiniz mi bilmiyorum ama… Büyükşehir Belediye Başkanı bir açıklama yapmış… Asi için ne de çok gayret sarf ettiğinden bahsetmiş… ‘Avrupa’, ‘Türkiye’ ve ‘Dünya’ kelimeleri ile ‘yapılanın çapı hakkında’ hayal gücümüzün sınırlarını zorlamak istemiş… ‘Ben bunca şey yaparken, siz anca konuşun’ der gibi de ufaktan bir AZAR çekmiş onu eleştiren kalabalıklara…
Açıklama mı ?
Şu…
-
Dünyanın 5., Avrupa’nın 2., Türkiye’nin en büyük kapasiteli olan Küçükdalyan-Narlıca MBR (Membran Biyoreaktör) Teknolojili Atıksu Arıtma Tesisi’nden Asi Nehri’ne yarından itibaren saniyede 80 litre temiz su deşarjına başlıyoruz. Hafta sonu bu oran saniyede 100 litreye çıkacak ve Asi Nehri'nin yıllardır kangrenleşmiş sorunu masa başındaki klavye kahramanları ile birlikte tarihe karışacak.
Hafta sonu bu oran saniyede 100 litreye çıkacak ve Asi Nehri'nin yıllardır kangrenleşmiş sorunu, masa başındaki KLAVYE KAHRAMANLARI ile birlikte tarihe karışacak.
-
Haklı olduğu bir taraf var…
Klavye kahramanlarımız çok fazla…
Twitter ve Facebook’ta memleket kurtaran da…
Gerçek hayatta slogandan öteye gidemeyenimiz de…
O yüzden olanı bozmak onların hayat tarzı…
Var olanı YOK göstermek de…
Bu kalabalığın itirafında duran bizler, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’na birkaç hatırlatmada bulunalım isterseniz… En çok da bu şehre dair hataları konusunda… Çok hoşuna gitmeyecek ama, sıralayalım gördüklerimizi, bildiklerimizi, şahit olduklarımızı…
-En büyük eleştirim şu ki… Altyapı çalışması yapmanızı anlarım ama, bu kentin görseli ile bu kadar oynamanızı ve OLMADI-BAŞTAN diyip durmanızı anlamam ! En büyük örneğimiz Antakya kent merkezindeki Atatürk Caddesi ! Kaç sene oldu bu alanı PRESTİJLİ CADDE ilan edeli ? Sahi neresi PRESTİJLİ, anlayan oldu mu ? Olmadı, ki o yüzden eldeki çöpe, yenisi ise kapıda !
-İkinci eleştirim şu ki… Balık Pazarı’nın olduğu yerde, 3 semavi dinin sembollerini, açılışı gerçekleştirilmiş bir heykelden SÖKME cesaretini ortaya koyan sizlerin, bu sembollerin çerçeveli resimlerini gelen misafirlerinize vermeyi sürdürüyor oluşunuz ! Ama geride kalan teslimiyetinizi de bir güzel unutmuş olmanız !
-Üçüncü eleştirim şu ki… Kent içinde öylesine kavgalı bir tablo sunuyorsunuz ki, Gastronomi’den EXPO’ya, kazanılmış hiçbir ARTI bu kent adına BİZ duygusu yaratmıyor, yaratamıyor… Aksine, KAYBETMEYE devam ediyoruz… Zaten eldekileri sunma becerimizle (!) de sınıfta kalıyoruz !
-Son (!) eleştirim de şu ki… Asi Nehri için bugün ‘Avrupa’, ‘Türkiye’ ve ‘Dünya’ kelimeleri ile yapılan yatırımlara ALKIŞ bekleyen SİZLER, bunun öncesinde, milyonlarca sineğin işgalinde geçirdiğimiz KOKULU ayların ve yılların hesabında muhafaza ettiğiniz sessizlik ve kurumsal kavgalarınız için ne söylemek istersiniz sahi ?
Anlayacağınız…
Masum değiliz, hem de HİÇ BİRİMİZ !