Bugün Beni Aradılar! İSTİFA ET Dediler...
6 Şubat'ın ardından Ankara'ya taşınan hayatımın yol haritasında ilerlerken, sık sık dünün sayfaları arasında geziniyorum... O sayfaların bir çoğunu yazan biri olduğum için belki de ! Depremin ardından yıkılan, yok olan tarihin ve kültürün kalıntıları arasında filizlenen ve HATAYI YENİDEN AYAĞA KALDIRALIM diyen o yeni oluşumların eski isimlerini sık sık eleştirebilme hakkını kendimde bulmam da bundan !
Yok,
...inanmadım hiç birine !
DÜN hikayesinden BUGÜN'e kalabilmenin savaşını veren bir çok tarihi ve kültürel yapıyı omuzlamaya çalışan hiç bir haberime el uzatmamışların, ama DOSTLAR PAZARDA GÖRSÜN hikayesinde sahneyi benden çok işgal etmişlerin maskesiz hallerini bildiğimden en çok da !
6 Şubat'a kadar yaptığım gazetecilik, Antakya gibi kadim bir adrese ödenmiş bir borçtu bir bakıma... İnandığım, doğduğum o topraklara eklediğim, benden bir parçaydı hatta... O parça o kadar özeldi ki, bir çok kişinin KOPYALA YAPIŞTIR gazeteciliği benimsediği bir ülkede, kalemimi benle beraber tutmak isteyen para ve güç sahiplerine asla izin vermedim, onlarla asla yola çıkmadım, yol yürümedim ! Bugün hala yazıyorum, sosyal medya üzerinden beni engellemeye çalışanları bilerek, yazılarımı erişime kapatmaya çalışanları tanıyarak !
Kulağa garip mi geliyor ?
Gelmesin, benzerlerim çok !
Depremden çıkmış bir gazeteci olarak, yaşadığım şehirden uzağım, 6 Şubat'tan bu yana ve bağlı olduğum Cemiyet'in hiç bir etkinliğine de katılamıyorum... Bugün bir telefon aldım buna dair ! Ay sonu yapılacak kongre için çağrıldım, ama durumum belliydi ve anlattım ! O ZAMAN İSTİFA ET dendi, her hangi bir başka çözüm bile sunulmadan :) !!! İstifa dilekçemi whatsapp üzerinden paylaşmamın yeteceği bile söylendi :) !!!
Beklediğim mi ?
DURUMUNU ANLIYORUZ mesela...
ŞARTLARINA SAYGIMIZ VAR ya da...
SONUNA KADAR YANINDAYIZ da hatta...
ÜYELİĞİN BİZDE HER ZAMAN BAKİ de olabilir miydi sahi ?
Beni yoldayken arayana, o anlık TABİ dedim de, "hatta hemen bugün gönderirim" diye de ekledim ama, düşündüm de, NİYE SAHİ !? Hakkım olan ve sahip olduğum üyeliği, beni zorlayan şartlar nedeniyle kaybetmek adil miydi ? Bugüne kadar layıkıyla yaptığım bir mesleğin kurumsal çatısını terk etmeye davet edilmek haksızlık değil miydi ? Kalemini asla kiralamamış, hiç bir şartta satmamış, bugüne kadar yapılmamış haberlerin ve röportajların altına imza atmış birine rahatça GİT demeyi kolaylaştırmak, rüzgara kolayca savrulan emeğin sloganlarına yakışır mıydı ?
Haklısınız, vazgeçtim...
İSTİFA ETMİYORUM !
Ama üyelikten çıkarmalarına da itiraz etmeyeceğim !
Bu konuda özgürler !
Aslına bakarsanız,
...depreme kadar birlikte çalıştığım insanların da benzer samimiyetsizliğini dibine kadar yaşamış biri olarak, ki bu konuda yaşadığım hayalkırıklığının yükünü hala taşıyan da biri olarak, şaşırmıyorum ! Benzer durumdaki iş arkadaşlarımın ruh hallerinin de farksız olduğuna şahitlik eden biri olarak, asla şaşırmıyorum !
Sadece,
...üzülüyorum !
Bu kadar kolay vazgeçilebildiğimize !
Şimdi, bu yazıyı okuyan muhataplar, BİZ NE YAPTIK Kİ diyecekler :), SEN BİZİ YANLIŞ ANLAMIŞSIN da, ama... İşini en iyi şekilde yapan ve bunun da karşılığını Ankara'da dahi alan biri olarak, Allah'a yakın, ama bana uzak olsunlar...
Kalemini tek başına tutan, özgürlüğü için direten birinden,
...NOKTA !