Bugün Antakya için konuşalım Yeni seçileni ve yeniden seçileni
Kim demişse, güzel demiş…
-
İki seçeneği vardır insanın ! Yapabildiklerinle yol almak; mutlu olursun… Yapamadıklarınla yerinde saymak; mutsuz olursun… Bu kadar basit aslında hayat ! Büyük anlamlar yükleme her şeye… Yol, yolcu, yolculuk ! Bitti ! Bu !
-
Evet…
Bizlerinki de bitti…
31 Mart yolculuğumuz bitti…
Öfkeli sesler, yüzler, sloganlar bitti…
Sıra gelsin mi artık bu kente, eksiğe, gediğe ?
Projeler konuşulsun, kavga ise bir kenarda kalsın !
Kalır mı ?
Emin değilim…
Kaldığı yerden devam mı ederiz, emin değilim…
Başlarken de dedik ya… Bugün iki ismi alalım bu sayfaya… Antakya’yı yönetecek iki ismi… Biri, geride kalan hizmet tablosunda ESKİ KENT adına ciddi yanlışlar ortaya koyan Antakya Belediyesi’nin yeni ismi İzzettin Yılmaz… Diğeri, Antakya’yı, AKP ve CHP kimliği ile 10 sene yöneten, bir 5 senelik vizeyi de son seçimle bir kez daha cebine koyan, Lütfü Savaş !
Bundan sonrası için ne yapacaklar, konumuz bu !
Çünkü ORTAK HALAY’a ihtiyaç var, ama iki halay başına değil !
Ortak projelerin koordinasyonuna ihtiyaç var, ama kendi kurtarılmış bölgelerini yaratan başkanlara değil !
O yüzden, listemiz NET, beklentimiz de !
*
Yazar Merak Demir’i okudum geçenlerde, bir blog sayfasında…
Şöyle bir not paylaşmış…
-
Babaannem derdi ki ;
“Sağıra sözünü,
Köre yüzünü süsleme oğlum, yorulursun…
Ancak yüreğiyle göreni, yüreğiyle duyanı…
Yoldaş bil, sırdaş bil, kardeş bil, nolursun…
-
Bu kentin tam da buna ihtiyacı var… Birbirini YÜREĞİ ile duyanlara… Tamam, KENDİ ADAYI noktasında zafer sarhoşluğu yaşayanlarız ! Hatta KENDİ PARTİSİ adına çekilen halayların yorgunluğunda duranlarız ! Peki, bundan sonrası NE olacak, buna karar verdik mi ? Düne, kaldığı yerden devam mı ? Yoksa, bugün YENİ BİR GÜN mü ?
İzzettin Yılmaz’a da sorumuz çok, ki ona düşen sorumluluk da çok, hele ki devraldığı yönetimin eski kent sokaklarına döktüğü ziftin asfalt yollarında yürümek zorunda kaldığımız gerçeğinde dururken !
Sahi, bu ne olacak ?
Eldeki ne olacak ?
Yönetilen eski kentin tescilli kimliğinde sırıtan hizmet algımıza nasıl bir çözüm bulunacak ?
Özetle…
İzzettin Yılmaz da, Lütfü Savaş da, kazanan iki isim oldular… Ama bizler, onların kazandıkları makam koltuklarının tebrik sırasında değiliz… Bu kent adına bir araya bir türlü gelmeyen, gelemeyen DÜN tablosuna bugün Ne katacaklar, işte tam da bu sıradayız !
Sorumuz net…
İstediğiniz, istediğimiz mi ?
Yoksa kaldığınız yerden devam mı ?