Bizdeki Muhaliflerin... 40 FIRIN HİKAYESİ!
Önce, bir diyendeyim...
"Hep aynı senaryo...
Bir rejim muhalifi ortaya çıkıyor; otokrata meydan okuyor, dünya destekliyor, otokrat öfkeleniyor ! Gün geliyor, otokrat, muhalifi ortadan kaldırıyor ! Dünya ayağa kalkıyor, otokratsa, sessizce tepkinin yatışmasını, cinayetin unutulmasını bekliyor ! Çünkü biliyor ki, daha önce hep öyle oldu; yine öyle olacak !
Kremlin’i ağır bir biçimde eleştiren gazeteci Anna Politkovskaya asansörde vurulduğunda yükselen tepkiler sonuç verdi mi ? Suudi sarayına muhalefet eden gazeteci Cemal Kaşıkçı, İstanbul’daki konsoloslukta parçalara ayrılıp yok edildikten sonra, hesap soruldu mu ?.."
Bu,
...vazgeçelim, durumu yaratmıyor belki ama, yeterince mücadele etmediğimizi ortaya koyuyor ! UNUTTURULMAK istenenleri zaten UNUTMAYA hazır kalabalıkları uyutanlara ise istediklerini altın tepsi içinde verdiğimizi en çok da !
Peki, ne yapalım ?
Ne yapalım, biliyor musunuz ?
Gündem içinde kaybolmayalım ! Mücadele başlıklarımızı unutmayalım ! Kaz Dağları'nı kim hatırlıyor sahi ? İliç de öyle olmasın ! Yanan ormanların yerine otel yapan zihniyeti en çok da ! Tamam, ara ara BAK BURASI ORMANDI AMA ŞİMDİ OTEL diyoruz, hatta binlercemiz de o deneni paylaşıyor ama... Yetmiyor ! Bu ülkede YÖNETİCİ sınıfı olmaya son 20 senedir alışmışların artık o oturdukları koltuklardan kalkmamak için her şeyi göze aldıklarını izlerken hele ki !
Bizim gibi, HALKLARIN KARDEŞLİĞİ denen gerçeği toprağa gömmek için hazır bir Ankara'ya sahipken en çok da !
Düşünün bir kere...
KÜRTÇE konuştuğu için devletin arşivlerine BİLİNMEYEN BİR DİL olarak geçirilenleri ! Hatta daha geçenlerde paylaştı, Türkan Elçi ! TBMM'de, DÜNYA ANADİL GÜNÜ'nde yaptığı konuşma sırasında kullandığı ÇAVAYİ BAŞİ sözcüğü yüzünden mikrofonunun kapatılmasından duyduğu rahatsızlığı, kendi anadilinden bir kelimeye gösterilen o resmi kurumsal tahammülsüzlüğü !
Aynı şekilde Tahsin Ocaklı da, TBMM'deki konuşması sırasında, "Annem beni izleyecek... Lazca bir şeyler söylememi, bekliyor" demesinin ardından devam etmek istediği konuşmasını aynı engelleme yüzünden sürdüremedi !
Şu yaşadığımız YANGIN YERİ ülke gerçeğinde, MUHALEFET ne yapıyor ?
31 Mart Yerel Seçimleri'nden SAĞ çıkma telaşıyla, birbiriyle kavga ediyor ! Aslında sadece kavga da etmiyor ! Kendi seçmenini dahi bu telaşa ve tercihlerine kurban etmekten çekinmiyor ! Hatay'da, Lütfü Savaş'ın CHP yönetimiyle verdiği KİM HAVLUYU ÖNCE ATACAK kavgasında, havluyu atan tarafın, Hatay'ın deprem yorgunu insanları olması, bundan !
2019 seçim atmosferinde olduğu gibi, politize olmuş bir seçmen kitlesini bulmak artık çok zor... O yüzden de denilendeyim; "Her zerresiyle politikayla yatıp kalkan, başka bir gündemi olmayan, popüler kültürden uzaklaşan bir seçmen grubu, bu ruh halinden, tamamen apolitik bir ruh haline geçti..."
Buna neden olan şey, başta da sorduğumuz bir soru aslında !
Muhalif seçmen, bir noktada çok net !
Öncelikle, iktidar politikalarını, eskisi gibi etkileyemiyor ! Hatta iktidar karşısında o kadar etkisiz bir halde ki, ihtiyacı olan hizmetleri noktasında, vermeyeceği o tek oy karşılığında tehdit bile edilebiliyor ! Bu tehditleri de ABA ALTINDAN SOPA hikayesiyle değil, açık açık alıyor ! Yaşadığı bu derin ve korkutucu sessizliği ise en az onun kadar iktidarı etkileyemeyen partisi başlığında yaşıyor ! Hatta bu durumu izledikçe, ZATEN DEĞİŞMİYOR diyen yeni bir hayat hikayesini şekillendiriyor, kendisi ve geleceği için !
Eldeki Lütfü Savaş örneği mesela...
CHP'nin bahanesi ne oldu ? "Bu adamın belediyeciliği çok başarılı" mı ? HAYIR ! "Bu adam, seçmenini her şekilde kucaklıyor" mu ? HAYIR ! "Partimizin ilkelerini ve önceliklerini çok iyi savunuyor" mu ? HAYIR ! "Depremin yaralarını en iyi o sarar" mı ? HAYIR !
"AKP'ye karşı ondan daha iyi bir alternatif bulamadık" mı ?
Kesinlikle EVET... !!!
Gazeteci Deniz Zeyrek'i dinledim, az önceki bir paylaşımında ! Demiş ki, "CHP'de milletvekili olan ve partiyi dizayn eden isim, Hatay'da köy konutları ihalesi almış... Sen, o adamdan, bu iktidara muhalefet yapmasını bekler misin ?.."
Anlayacağınız,
...SOL'un SAĞ'a alternatif olamaması, artık kendi ilke ve değerlerinde duramamasıyla ya da durmak istememesiyle de alakalı aslında ! NASILSA KAZANAMIYORUZ, İŞİMİZE BAKALIM hikayesinin SAĞ hali, artık SOL'da da fazlasıyla var. Çamura, rüşvete, torpil düzenine dolanmış bu çarklar, SAĞ'da da SOL'da da HALK için atmıyor o yüzden !
Sonuç mu ?
Yaşadıklarımız...
Yaşayacaklarımız...