Bir zarf 4 oy Biri geçersiz 3 kabul
31 Mart seçimlerinin YSK mühürlü bu son hikâyesinde durumu bizler için netleştiren isim, seçilmişliği üzerinden VETO yiyen Ekrem İmamoğlu anlatsın, ardından onun kaldığı yerden bizler devam edelim…
Evet…
İşte eldeki ÖZET hikâye…
-
Bu zarfa 4 tane oy attınız. Belediye Meclis Üyeliği, pırıl pırıl hiç sorun yok. Muhtar, bunda da sorun yok. Aynı zarfta bunlar. İlçe Belediye Başkanlığı bunda da hiçbir sorun yok. Ne güzel her şey harika. Sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı. İlçe belediye başkanlıklarında 25'ini sen kazandın ya her şey güzel. Ekrem İmamoğlu kazandı diye İBB şaibeli, yolsuzluk var bu var, şu var. Ben buna gülüyorum.
-
Şimdi başka biri konuşsun, biz dinlemeye devam edelim…
Konuşacak olan mı ?
5 Mart 2018’de, seçim güvenliğinin masaya yatırıldığı Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası kameraların karşısına geçen dönemin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ…
Evet…
İşte o ÇARPICI sözler, ama özellikle de FİNAL…
-
Türkiye’nin EN İYİ YAPTIĞI işlerin başında SEÇİM gelir. Çünkü bizim sistemimizde, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçimi yapmaz, denetimini yapar. Seçimi kim yapar? Partiler yapar.
Sandık Kurulu’nda her partinin bir üyesi var mı? Var.
Her partinin müşahidi var mı? Var.
Vatandaş, oy kullanmaya gelince, kimliklerini partiler beraber kontrol ediyor.
Vatandaş, imzasını atarken, partiler beraber takip ediyorlar.
Sandık Kurullarındaki parti üyeleri, imzalanan bütün tutanakların altına imza atıyorlar.
Bütün partiler bir sandıkta anlaşmadan, oradaki kamu görevlisi de anlaşmadan, orada bir hile yapma imkanı yok!
Herkes, kendi partisinin hukukunu korumak için orada.
Türkiye’de, ‘SANDIKTA’ kim ‘HİLE YAPILIYOR’ diyorsa, bilin ki kaybetmiş, kaybetmesine BAHANE arıyor.
-
Anlaşılan o ki…
Dünün hikâyesinden bugüne çok şey değişmiş… BAHANE ARIYORLAR diyenlerin bahane arayışında oldukları bir Türkiye’ye geçiş ise oldukça hızlı olmuş…
Bu arada, garip şeyler de olmuyor değil, ki konuşacağımız şey, biz habercilere yansıyanlar ve yansıdığı kadarıyla da RAHATSIZ edenler…
Geçenlerde… Bazı İstanbullu seçmenler, seçmen kayıtları ile ilgili sorun yaşadıklarını anlatmış… İddia sahiplerinden biri, Bakırköy ilçesinde yaşayan Selim Uysal. YSK ve e-devlet sitelerinde seçmen kaydını kontrol eden Uysal, seçmen ve ikametgâh kaydının silinmiş olduğunu fark etmiş. Uysal, ailesi için de durumun aynı olduğunu belirtirken, durumu düzeltmek için İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne gitmiş. Uysal, buradaki görevliden, adresinde hiç kimsenin kayıtlı olmadığını ve "boş konut" olarak göründüğünü öğrenmiş.
Sonuçta kayıt yenilenmiş yenilenmesine de, 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sürecinin, “Bir zarf, 4 oy… Biri geçersiz, 3 kabul…” HİKAYESİ içinde kaybolan seçmen iradesi ve demokrasinin daha çok şey yaşayacağına da DELİL olmuş !
Ne dersiniz ?
Her şey çok güzel olacak olmasına da…
Sanırım çok da kolay olmayacak !