Bir taneniz de desin Vatandaşım açken OLMAZ desin
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Hatay Milletvekili Mehmet Ahrazoğlu, yüksek fiyatlar sebebiyle kırmızı ET tüketiminin artık bir LÜKS halini aldığını söylemiş, vatandaşların neredeyse ET yiyemez duruma geldiğini ise son açıklamasının bir köşesine iliştirivermiş ! Aslında, ülke insanının getirildiği YOKSULLUK noktasına en net fotoğrafı eklemiş, eklerken de, “2016 yılı Şubat ayında 1 kg dana kuşbaşı kasapta 43, markette 90 liraya, 1 kg dana kıyma ise kasapta 38, markette 75 liraya satılmaktadır” deyivermiş !
Şimdi, onun gıyabında tüm Milletvekillerine biraz hatırlatma yapalım mı ? Nisan ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1.518 TL, yoksulluk sınırının ise 4.945 TL olduğunu… Et bir tarafa, domatesi bile gramla almaya başladığını…
Bitmedi !
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) 1.518,00 TL olduğunu… Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarının (yoksulluk sınırı) 4.944,63 TL olduğunu... Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyetinin 1.899,03 TL olarak gerçekleştiğini…
Sahi böylesi bir ülkede halkın vekilleri ne durumda ?
Asgarinin geçim derdindeki bir ülkede ne şartlarda ?
Ay sonu hesabında kaybolan bir ülkede, nerede ?
İki yakanın hiç buluşmadığı bir ülkede, nasıl ?
Biraz bunu sorgulayalım mı ?
Ardından da final yapalım…
Eldeki toplama bilgilerle ilerleyelim, ki bir Milletvekili kalkıp da vicdan muhasebesinde daha net rakamlar vermeye karar verirse, düzeltme de yapalım ! Ama haklısınız, çıkmayacak ! O vicdan muhasebesinde kimse ayağa kalkıp da “Vatandaşım açken OLMAZ” demeyecek…
O yüzden biz devam edelim mi ?
Evet…
Eldeki o toplama bilgilere göre; Milletvekilleri, 2013 yılında 12 BİN LİRA maaş alırken, bir sene içerisinde tam tamına BİN 700 LİRA zam yapılmış ve 2014 yılında maaşlar 13 BİN 700 LİRA oluvermiş. 2015 yılında maaşlarına BİN 300 LİRA daha zam yapılan milletvekilleri, o dönemki rakamlara göre 15 BİN LİRALIK bir maaş noktasına ulaşıvermiş… Ama yetmemiş ! Hayat pahalıymış ! O yüzden de 2015 yılından 2017 yılına uzanan süreçte 2 BİN 200 LİRAYA yakın bir zam daha alan milletvekilleri, en sonunda bugünkü EH İDARE EDİYORUZ İŞTE noktasına gelivermiş !
Peki, hazır mıyız ?
Açlığından, et yiyemez hale gelişinden ve asgarisinin yetmezliğinden sıkça bahsedilen AYNI halkın vekilleri, 2017 yılında, son zamlarla birlikte 17 BİN 200 LİRAYA yakın maaş almaya başlamış !
Yok, bitmemiş !
Hikaye burada bitmemiş !
Denilene göre; Milletvekilleri, başka illerde görüşmelere gittiğinde “barınma, konaklama, gıda, ulaşım ve temel ihtiyaçlar” gibi ücretler için de ödeme alıyormuş, ki VATAN (!) HİZMETİ (!) denen şey kolay olmasa gerek !!! Kıyak emeklilik kısmını da unutmayalım ama, alanlara da haksızlık (!) etmeyelim, alma hayalinde olanların umutlarını (!) da kırmayalım !
Ben merak ettim !
Siz de ettiniz mi ?
Eldeki durum buyken, hani kalkıp bir Milletvekili VATANDAŞIM AÇ, hatta VATANDAŞIM ET YİYEMEZ DURUMDA diyebilecek kadar ileriye gidebiliyorsa, eldeki YOKSULLUK ve AÇLIK rakamlarını da biliyorsa, sahi nasıl oluyor da her ay aldığı o maaşı ve o maaşa ara ara eklenen ZAMLARI rahat rahat harcayabiliyor… En azından, böylesi bir ülkede kalkıp da, “ülke insanı bu haldeyken bize bu kadar para almak yakışmaz” demiyor, diyemiyor ! Hatta tasarruf dedikleri o şeye Ankara’dan başlamıyor, ardından “Anadolu’nun sıvasız evlerine” TASARRUF YAPIN diye seslenmiyor !
Yine merak ettim !
Böylesi bir fedakarlıktan sizi alıkoyan nedir sahi ?
Eldekinden vazgeçemeyişinizin sebebi nedir ?
Olsun…
Bir cevabınız olsun…
Aldığınız onca maaşın karşılığında bizlerin bir cevap hakkı olsun…
