Bir şeyi yapmak değil amaç Ama nasıl yapılmasını bilmek
“Her şey bu kadar basit aslında” dedim kendi kendime… “Dünya tozlanan bir yerdir…” Bütün insanlar toz almak için gelirler dünyaya. Kimisi bir ülkenin tozunu alır, kimisi bir sehpanın, kimisi bir ceketin. Ama bazen bir gözün tozunu almak gerekir dünyada. Kabul etmek lazım, en zoru da budur.
Ali Ayçil güzel söylemiş…
Bugün bunu yapalım biz de…
Gözlerde biriken o tozu alalım…
Ardından gördüklerimize geçelim…
Bugünün başlığı mı ?
Entelektüel görünmenin yeter şartları !
Peki, o ŞARTLAR nedir, biliyor musunuz ? Hani olmasanız da, ÖYLE GİBİ görünmek NASIL oluyor, bilmek ister misiniz ? Merak ettiniz ! Tespitler benden değil ama… Ekşi Sözlük okurken karşıma çıkan kısa bir yazı bu… Hafiften gülümseten, düşündüren hallerimizi bize hatırlatan, GÖRÜNTÜ ile kendini kurtarmaya çalışanların fotoğrafını KARE KARE çeken bir yazı…
Bunun için öne çıkan bazı detaylar varmış !
Mesela mı ?
Sakal, uzun saç, çanta…
Yetmedi mi ?
Yardımcı aksesuarlar da varmış !
Bir edebiyat dergisi, ajanda gibi…
Haklısınız, daha fazlasına ihtiyaç var… O zaman eldeki listeyi bu kez beraber okuyalım, ardından benzer bir çaba içindeki başka bir adrese ilerleyelim… İçinde yaşadığımız şehre ! Etiketlerine eklediği yeni unvanları nasıl sunacağının karmaşasında kalanlarımıza !
Ama önce biz !
Evet…
Liste şöyle ;
-Her ortamda açılıp okumaya müsait bir dergi… Ama fanzin olur, ama çıkaranın bile adını unuttuğu sahaf işi… Komegeç, mor-art gibi alternatif, kelime oyunu ihtiva edenler güzel olur... Kimsenin ne anlama geldiğini bilmediği, kâh Latince’den kâh Grekçe’den ilham alınmış isimler de gider…
-Hiç olmuyorsa, fotoğrafa ve sinemaya merak saldığını belli eden alet, edevat, yazı, çizi olmalıdır yakında… Hiçbir bo… bilmiyorsan, Andrey Tarkovski’den bahsetmek kafidir, zorda kalırsan… Onun zaman algısından, Ayna’da nereye, ne göndermede bulunduğundan bahsetmek iyi olur… Nasıl olsa birileri bahsetmiştir, oku !
– Etnik müzik, anlamasan da Jazz, yetmişlerin Rock’u ya da Blues… Önemli !
– Kısa filme merak sal... Olmadı; imgeli, simgeli, düşük bütçeli kısa film senaryosu yaz…
Şimdi gelelim, bu kenti allayıp pullayanlara !
Dün bir etkinlik oldu, GASTRONOMİ şehri Hatay adına ! Bu kenti dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir konuma getirmesi beklenen bu ünvanın gölgesinde tencerelerin altını kısık ateşte kaynamaya bırakan bir etkinlik ! Yemekler yapıldı, şefler bir araya geldi, keyifli bir görsellikle hazırlanan tabaklar dolusu lezzet ise gelenlerle paylaşıldı !
Her şey güzeldi güzel olmasına, ama ! Etkinlik için, Antakya kent içi trafiğinin en önemli noktası, Cumhuriyet Anıtı’nın döner kavşağı devre dışı bırakıldı… Araç trafiği kesildi… GASTRONOMİ ünvanlı kentin sunumları için yer açıldı…
İnsan merak etmiyor değil ! Koca kent içinde daha keyifli, daha seyri rahat, katılımcılara manevra alanı sunabilecek, çekilecek fotoğraflara estetik bir arka plan sağlayacak başka bir alan bulamadık mı ? Anlaşılan bulamadık ! Bulamayınca da, hem Pazar gününden bu yana trafiği engelledik, hem de GASTRONOMİ kentini sunarken görsellik noktasında sınıfta kaldık !
Denileni unutmamak ve Fransa mutfağının dünyanın en muteber mutfağı olmasının ardında yatan en büyük sebebinin SUNUMDAKİ başarısına borçlu olduğunu hatırlamak, hatırlatmak lazım.
O yüzden, elinize sağlık ama, olmamış !
