Bir engellideyiz bugün Antakya merkezinde
Ara ara okuyoruz, bu kenti ve içindekileri yöneten (!) yerel idarecileri, ki HİZMETLERİMİZ ENGELLENİYOR diyor bazıları, suçladıkları diğerleri için !
Kimi A partisinden, kimi de B !
Kiminin siyah dediğine diğeri beyaz diyor o yüzden !
Olan da HİZMET deneni bekleyene oluyor !
En çok da engellilere !
Evet,
…Antakya kent merkezindeyiz !
Anlatma sırası, bir engellide !
-
Evimden çıktım, tekerlekli sandalyemle ilerliyorum ! Tek başınayım ! Arabamın tekerleklerini kol kuvvetimle, kendim itiyorum ! Aslında akülü bir araç kullanabilirim, ama kollarım tembelleşmesin diye bu yolu tercih ediyorum !
Yok, kaldırımlardan gidemiyorum…
Kaldırımların içine eklenmesi gereken rampalar yok, birçoğunda… Yapılanların çoğunun da açısı o kadar dik ki, cesaret edemiyorum şahsen ! Bir keresinde düştüğümü hatırlıyorum… Gelip birileri kaldırana, beni tekrar tekerlekli sandalyeme koyana kadar, çok zorlandığımı da ! Açıkçası, yaşadığım sıkıntı benle beraber ölene kadar devam edecek bir durum yaratsa da, düşmek, çaresizliğim oluyor ve ben bundan nefret ettiğimi de çok iyi hatırlıyorum !
Yok,
…bir daha denemedim !
Araç trafiği içinden ilerliyorum, şimdilerde… Tehlikeli oluyor, evet ! En azından düşme riskim yok ! Zaten bize bazı yerlerde yapılan (!) rampaları da anlamıyorum !
Sorsam mı ?
Mesela,
…Postane ile Büyükşehir Belediyesi binası arasındaki yolun karşılıklı birbirine bakan kaldırımları en çok da ! Belediye tarafından gelirken, yola inmenize yardımcı olacak bir rampa var kaldırımda ama… İnip de karşıya geçtiğinizde, kaldırıma çıkmanıza yardımcı olacak rampayı, ulaştığınız diğer kaldırıma eklemeyi unutmuşlar anlaşılan ! O yüzden de ya birileri bize yardımcı olmak zorunda kalıyor, ki bu hep zor olandır, ya da yoldan ilerlemek kader oluyor, ki bu da en olası olandır ! Hatta bizlere sunulan kaderdir !
Bir de,
…köprüde, yeni yaptıkları bir yaya geçidi var, ama orada da yola inmek için rampa yok !
Oysa ki,
Biz de varız bu kentte !
Sizlerle beraber yaşıyoruz !
Yollarınızı, kaldırımlarınızı kullanıyoruz !
Bizler de yaşamak için işimize gitmek durumundayız !
Ancak sizler için yürünebilir olan, bizler için olmayabiliyor !
-
Tam da bu noktada ben diyeyim mi,
…DÜŞÜNÜN diye !
Hizmet yaparken, DÜŞÜNÜN diye !
Yol yaparken, daha çok DÜŞÜNÜN diye !
Kaldırım yaparken çok da fazla DÜŞÜNÜN diye !
Konu, sizlerin, ENGELLİ HAFTALARINDA yaldızlı açıklamalar yapmanız değil, ki bunu hepiniz zaten ÇOK İYİ yapıyorsunuz, Allah var ! Hatta bu konuda kimse sizlerin eline su bile dökemez !
Tamam da, konumuz bu değil !
Biraz EMPATİ !
“Biz de varız bu kentte, sizlerle beraber yaşıyoruz” diyenler !
Demem o ki,
…yönettiğiniz (!) kenti biraz bilin !
Bir engelli gibi atın adımlarınızı hatta !
Onlar gibi çaresiz kalın rampalar önünde !
NE YAPMIŞIM deyin, NE YAPMALIYIM da !
Ve,
…DÜŞÜNÜN !