Bilimsel veriler Ve bir Cadde hikayesi
‘Büyükşehir Belediyesi’nin Atatürk Caddesi için NE yapacağının heyecanı içindeyim’, demek isterdim ama… Değilim ! Aslında caddede oturanların derdi de NE yapılacağı noktasında değil artık ! Ama bir an önce bir şeylerin rayına oturması ! Şu ana kadar yapılandan (!) yaka silktiren ruh halinde, sıradaki proje NE OLACAK dedirten bir meraklı bekleyiş de yok o yüzden !
Bugün, şu son açıklamayı konuşalım istedim…
Caddeye dair Büyükşehrin son açıklamasını…
Bilimsel veri deneni, test sonucu deneni…
Bir şeyi merak ettim…
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Maden, eldeki DENENENLERİ anlatırken, pratikte uygulanan, ama sonucu fiyasko olan, parklanmanın ortada (!) olduğu tek gidiş-tek geliş modelli projeden bahsetmiş… Bahsederken de, bu örneğin Barcelona, Berlin, Paris ve İzmir gibi şehirlerde örneklerinin olduğunu anlatmış… Ama keşke, Antakya için KAĞIT ÜSTÜNDE geliştirilen modelle uygulamaya geçirilen modelin birbirinden ÇOK FARKLI olduğunu da fark etseymiş…
Antakya ile paylaşılan görselde, her iki taraftan tek şerit halinde karşılıklı akan trafiğin orta yerinde, araçlar için bir park alanı yer alıyor… Ama ortada ayrılan alanda sadece park alanı yok ! Park eden araçların ön ve arka cephelerinde, onları her iki yanda akan trafikten ayıran mesafeler de mevcut ! Hatta kağıt üstündeki Atatürk Caddesi o kadar keyifli ki, bu projedeki orta alanda yeşil alan düzenlemesi ve palmiye ağaçları bile mevcut !
Söz konusu projelerin bilimsel veriler ışığında ilerlediğini söyleyen Sayın Maden’e soralım o zaman… Kağıt üstünde muhteşem bir görsel sunan bu projenin uygulaması neden kısa sürdü ? Sürücüler de vatandaşlar da neden bu projeden memnun kalmadı ? Hatta uygulandığı ilk gün ciddi trafik sıkışıklığına neden oldu ?
Uygulama gününde durumu izleyen biri olarak söyleyeyim mi ?
Bilimsel veriler güzel…
Ama eldeki, kağıt üstünde güzel !
Caddedeki pratik hal ise çekilir gibi değil !
Peki, sormak gerek…
Kağıt üstünde tasarlanan Antakya, gerçeğinde neden uyumsuzluk yaratıyor ?
Bu, nakledilen bir organı reddeden beden gibi !
Her şey yolunda gözükürken, yaşanan komplikasyon gibi !
Bir kere, parklanmanın ortada olduğu ‘tek gidiş tek geliş modeli’ anlatırken Barcelona, Berlin ve Paris gibi örnekleri veren Sayın Maden, eldeki caddenin boyutu ve hacmi ile bahse konu caddelerin boyutu ve hacmini karşılaştırmış mı, merak ettim ! Orada başarıyla uygulanan bir modelin bizde tek gün içinde yarattığı bunca sıkıntı niye, işte asıl bunu merak ettim !
Sorun, üzerine konuştuğumuz projenin, Atatürk Caddesi’nin genişliğinin iyi hesap edilememiş olmasından kaynaklanabilir mi ? Eldekinin, her iki yanda akan trafiği ve ortasında yeşil peyzajı ile bir park alanını kaldıramayacak bir yapıda olmasından kaynaklanabilir mi ?
Hatırlıyorum da, bir dönem aynı caddede boylu boyunca bir bisiklet yolu yapılmaya çalışılmış, o da tutmamıştı ! Araç yolunu daraltan uygulamadan, proje kamuoyu ile paylaşılsa da, apar topar vazgeçilmişti !
Tamam da, daha ne kadar devam ederiz ?
Daha ne kadar yap-boza devam ederiz ?
Daha kaç proje dener, rafa kaldırırız?
Hatay Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Maden, Atatürk Caddesi ile ilgili tasarladıkları 3 modelin de bilimsel veriler ışığında gerçekleştiğini söylemiş söylemesine de, onca bilimsel verinin yaşadığımız kenti anlaması neden bu kadar uzun sürmüş, soralım mı ?
Evet…
Öyle görülüyor ki, bir dönem prestij caddeler projesinin assolisti olarak gösterilen, ama bugün kentin en bakımsız caddesi halini alan Atatürk Caddesi, yap-bozlar arasında bir yolunu bulup refaha erecek ! Ama tüm bunlar olurken, ben bir şeyi daha merak ettim…
Sadece tek bir cadde için şu ana kadar sayısız proje ve fikir üretenler, dünden bugüne ne kadarlık bir maliyetin üstünde oturuyorlar ?
Söylerler mi?