Benden ADİL olmamı isteyenler Ama yazdıklarımı da UNUTANLAR
-
Naziler, komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım…
Çünkü komünist değildim !
Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım…
Çünkü sosyal demokrat değildim !
Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim…
Çünkü sendikacı değildim !
Sonra, Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım…
Çünkü Yahudi değildim !
Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı !!!
-
Bu hikâye, Alman İlahiyatçı Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller’in… Alman Protestan Kilisesi'nin Nazilerle işbirliği yapmasına muhalefet eden kilisenin (Bekennende Kirche) yöneticisi ve Dünya Kiliseler Konseyi (bugünkü Dünya Ekümenik Kiliseler Konseyi) Başkanının…
Önceleri inanmış bir Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi seçmeni olan Niemöller, daha sonra kiliseler arası kavgalarda kendisini geliştirerek, nasyonal sosyalizm karşıtı bir direnişçi olmuş... 1938-1945 yılları arası tutuklanarak, Sachsenhausen ve Dachau toplama kamplarına gönderilmiş...
Konumuz ‘SUSANLAR’ olduğundan, Niemöller, bugün bir kez daha bizimle beraber !
Haklısınız,
Hatay’da başlayan, Ankara’da devam eden, Hatay Valiliği’nin suç duyurusu ile hukuki bir boyut da kazanan Suriyeli Sığınmacılar noktasındayız… Bu konuda oldukça SERT söylemlerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’tayız… Hükümetin yanlış mülteci politikası ile beraber iç politika malzemesi haline getirilenlerdeyiz… Sığınmacı kimliklerin OLASI DÜŞMAN ilan edildiği KADİM topraklardayız… Ötekileştirilen, başkalaştırılan, aşırıların hedefi haline getirilenlerdeyiz… CHP’de Bolu Belediye Başkanıyla yükseltilen, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanıyla da sürdürülen sloganların kapalı gişe halindeyiz…
Eleştiriyorum…
Çünkü bu ülke, KİRACI-EVSAHİBİ ilişkisinin travmatik durumlarını ilk kez yaşamıyor !
1915’in Ermeni kimliğinde boşaltılan Anadolu’yu bugün hala konuşamama sebebimiz, bundan… Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Vakıflı Köyü’nü, TÜRKİYE’NİN SON ERMENİ KÖYÜ değil, ama TEK ERMENİ KÖYÜ olarak lanse etmemiz, bundan… 6-7 Eylül olaylarının ardından bu ülkeden göçen Rumları bugün bile anmamamız, bundan…
Bir dönem, “Ben, köken itibariyle Rizeliyim… Doğma büyüme İstanbulluyum... Çıktı bir tanesi, aynı zihniyet, Gürcü’dür diyen oldu... Çıktı bir tanesi, affedersin, çok daha çirkin şeylerle, ‘Ermeni’ diyen oldu... Ben, dedemden de, babamdan da öğrendiğim kadarıyla Türk’üm” diyen Erdoğan’ı o AFFEDERSİN noktasında eleştirmemiz, bundan…
Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, “Tayyip, kendisini Müslüman gösteren bir Yahudi’dir” şeklindeki bir sosyal medya paylaşımı için, paylaşımı yapan kişiye “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 7 bin TL adli para cezası verilmesini bu köşeye taşıyan ve YAHUDİ kelimesinin bir hakaret malzemesi olarak kabul edilmesini eleştirmemiz, bundan…
Bizler, bir şeyi fark etsek mi ?
“KADIM KENT” diyerek, KADİM kimliğin temsilcisi olunmuyor ! 3 Semavi dinin sembollerini bir çerçeve içinde resim niyetine gelen misafirlere sunarak, var olan gerçek unutturulamıyor, ki aynı sembolleri bu kentin meydanından indirenleri de unutmadık, hatta indirenleri o gün protesto edenleri de !
Bugün hala, TBMM çatısı altında KÜRTÇE bir ifade kullanıldığında YABANCI BİR KELİME diye not düşülen Meclis kayıtları da bir başka gerçeğimiz bu arada !
Özetle…
Israrla yükseltilen, yükseltildiği kadar da omuzlanan yeni öfke diliniz, SİZİN olsun ! Bizler, o dilin kelimelerine, hangi politik taraftan gelirse gelsin, KARŞI durmaya devam edeceğiz ! Hep bir DİĞERİ ile korkutularak yönetilen memleket gerçeğinden de uzaklaşmayarak, aynı şeyi bugün başka bir başlıkta yapmaya çalışanlara prim vermeyeceğiz !
O öfke dilinin kalabalığı karşısında susanlara da inat, konuşmaya ve yazmaya devam edeceğiz !