Belediyelere soralım mı B.U.D.A.M.A.K, sizin için NE sahi
-
Bir Şaman öğretisi şöyle der:
Doğada hiçbir şey, kendisi için yaşamaz…
Nehirler, kendi suyunu içemez…
Ağaçlar, kendi meyvelerini yiyemez…
Güneş, kendisi için ısıtmaz…
Ay, kendisi için parlamaz…
Çiçekler, kendileri için kokmaz…
Toprak, kendisi için doğurmaz…
Rüzgar, kendisi için esmez…
Bulutlar, kendi yağmurlarından ıslanmaz…
Doğanın anayasasında ilk madde şudur:
Her şey, birbiri için yaşar…
Birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur…
-
Birbirimiz için…
Tam da bu noktada durup, Antakya’da sık sık karşımıza çıkan ağaçların SKANDAL budama ( !!! ) hallerini konuşsak mı ?
BUDAMA dememize bakmayın siz !
Bu, bir tür KESME işlemi !
Bedenlerini yaralama !
Var olanı eksiltme !
Elindeki fotoğrafları benle paylaşan bir Antakyalı şunları söylüyor, çektiği her bir karede durup nefes alırken…
-
Eldekinin görselini kimle paylaşırsam paylaşayım, tepkisi değişmiyor... Bu bir BUDAMA işlemi değil, ama açık açık KESME, var olan ağacı adım adım EKSİLTME ! Burada bir dal kesilmiyor ki, budama diyelim biz buna… Koca koca ağaçların ana gövde dalları, en diplerinden ayrılıyor... Bir gün önce yanı başından geçip gittiğiniz bir ağaç, bir bakıyorsunuz, bir gün sonra sadece koca bir kütük gibi karşınızda ! Ne dalı var, ne o daldan uzananları…
Bu durumu yaratanlar, belediyeler…
Bu durumu yaratanlar, eğitimli insanlar…
Ağacı, yeşili bilmesi gereken diplomalı olanlar…
Sadece bu da değil, ağaçlara dair yaşananlar… Birçoğu hastalıklı… Bakımsız… Yorgun… Sanki bir an önce ÖLSÜNLER noktasında, bir başına bırakılmışlar… Ne acıdır ki, bu konuda başarılı da olunmuş ! Çünkü o bir başınalıkta, bir çoğu çürümüş ! Kesime hazır hale ge-tiri-l-miş !
Sanırım bu da, eldeki durumu yaratanların duymak istediği…
Yazık…
Hem bu kente…
Hem bu kentin ağaçlarına…
Hem bizleri aptal yerine koyanlara…
Hem de eldeki KESİMİ budama diye yutturanlara…
-
Siz de merak ettiniz mi bilmiyorum ama…
Bugün, haber sayfalarımız arasında paylaşılan, Antakya’nın değişik yerlerindeki ağaçların hastalıklı hallerini, bakımsız son durumlarını ve en çok da BUDAMA altında KESİLMİŞ bedenlerine denk gelen herkesin sorduğu tek bir şey var…
Konu Antakya Belediyesi ya da Hatay Büyükşehir Belediyesi değil…
Konu…
BUDAMA altında kestiğimiz ağaçları bu hale getiren; bu işin uzmanları, bu konuda eğitim almışlar, diploma sahipleri, 4 sene dirsek çürütenler, ardından da bu konuda BEN BİLİRİM diye ayağa kalkanlar…
Bir çoğumuzun çocukluğu geçmiştir, ağaçlarla dolu bahçelerde, ki ben de onlardanım… Anneannemlere gittiğimiz zamanları hiç unutmam mesela… Tırmandığımız ağaçları, ki onlar da budanırdı… Yok, böyle değil ! Böyle hiç değil !
Konuşmak isteyen olur mu ?
KESME işlemi yapanlar, bir şey söylemek isterler mi ?
Söz, sizin !