Başkan Savaşa bir örnek Almanyayı ele geçirdiler
31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde, bir toplantıdayız… Konuşan isim, CHP’den yeniden Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterilen, Lütfü Savaş…
“Kendi nüfuslarını korumak için doğum oranlarını yüksek tutuyorlar. 3 yıl önce Hataylı ve Suriyeli kadınların doğum oranı aynıyken, bugün bu oran, yüzde 60'a yüzde 40 oranında Suriyelilerin lehinde…”
Bu sözler, alkışlar ve sloganlar eşliğinde ilerliyor…
“Bu topraklar bizim coğrafyamız. 20 yıl mücadele ederek kazandığımız topraklar. Ancak Suriyeli vatandaşlar, nüfus plansızlığı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alarak, bu kentte ve ülkede SÖZ SAHİBİ olabilecekler. Örneğin bugün bir ilçemizde, 2 Suriyeli muhtar adayı olmuş. 5 sene sonra belediye başkanı adayı olabilecek…”
Eklenen diğerleri mi ?
“Ondan sonra hiç kimse, Hataylı olup da belediye başkanı adayı olmaya cesaret edemez. Ben, bunların hiçbirini IRKÇILIK yapmak için söylemedim. Hatay halkı, BEN BUNLARI SÖYLEYEYİM DİYE beni seçti. Ben sussam bile, GERÇEKLER değişmeyecek. Çünkü bu, bir millî mesele. Çorbada tuzu olmayanların SOFRADA GÖZÜnün olması doğru değil.”
Şimdi bir diğer örnek gelsin…
Almanya’dan Türkiye’ye !!!
Bir ‘göçmen’ hikayesi !!
Hannover kentinden !
O, Almanya'nın, ilk Türk kökenli Belediye Başkan Adayı…
İfade edilene göre…
Almanya’nın 538 bin nüfuslu Hannover kentinde yapılan belediye başkanlığı seçiminde ikinci tura kalan Belit Onay, iki hafta sonraki seçimi kazanırsa, ülkenin Türk kökenli İLK anakent belediye başkanı olacak…
Peki, o bir TEHDİT mi ?
Adaylığı, Almanya için TEHLİKE mi ?
Durum, bizdeki Suriyeliler noktasında alınabilir mi ?
Sahi, benzer durumdaki Almanlar, bu adımdan korkmalı mı ?
Evet…
Bugünkü sayfanın konuğu… Almanya'da, tam 73 yıldır Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) yönetiminde olan, Aşağı Saksonya Eyaleti'nin başkenti Hannover'de Pazar günü yapılan belediye başkanlığı erken seçiminde en fazla oyu alarak ikinci tura kalan, Yeşiller Partisi'nin adayı, 38 yaşındaki Belit Onay…
Hatay’da, “Suriyeli Sığınmacılar” başlığında sıkça yaşanan duruma, Belit Onay cevap versin…
-
Hannover, çok farklı bir kent. Burada, DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ çok gelişmiş. GÖÇMEN kökenli olmam hiç sorun teşkil etmedi. Elbette seçim sırasında benim Türk kökenli olmam gündeme geldi. İnsanlar, bana, ailemin NEREDEN geldiğini sordular. Ama bunlar art niyetli sorular değildi. Benim göçmen kökenli olmam, burada bir ZENGİNLİK olarak görülüyor.
-
Bir şeyin altını da özenle çiziyor, 1970’li yıllarda Almanya’ya giden ve umutlarını orada yeşerten bir Türkiyeli GÖÇMEN ailesinin yarına dair neslini ve umudunu temsil eden, Belit Onay…
-
Göçmenler arasında yoksulluk daha fazla. Göçmenlerin sorunları var. Belediye olarak, sosyal katılımlarını artıracak çalışmalar yapacağız. AYRIMCILIĞIN önüne geçilmesi için çalışacağım…
-
Sahi, tüm bu öncelikler, tüm bu temenniler, TEHDİT içeren TEHLİKELİ cümleler mi ? Peki, eldeki başarılı GÖÇMEN hikayesi, Hannover kentini Almanya’dan koparma hareketi mi ? Almanlar, bir GÖÇMEN tarafından idare edilme durumuna gelerek, YÖNETİMSEL bir zafiyet mi yaşıyor ? Bunu, demokrasi zenginliği olarak mı görmek, yoksa engellemek mi gerek ?
Düşünün !
Seçim, 10 Kasım’da !
O’na BAŞARI dilesek mi ?
Yoksa, adımlarını DURDURSAK mı ?
Hangisi ?