Barış Ödülü nden SALDIR SALDIR a
-
Hatay'da, 3 semavi din ve 6 mezhebin mensuplarından oluşan Antakya Medeniyetler Korosu, '2012 Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi.
-
Tarih, 14 Nis 2011…
Dönemin Valisi Celalettin Lekesiz demiş ki…
-
Birbirlerinin ilahilerini, ezgilerini, türkülerini seslendirecek kadar DERİN bir anlayışa, sevgiye ve hoşgörüye sahipler... Medeniyetler Korosu, tüm dünyada ırk ve mezhep savaşlarının yaşandığı bir zamanda, farklılıkların oluşturduğu birlikteliklerin aslında en büyük zenginlik olduğunu, sadece ülkemiz sınırları içerisinde değil, ülkemiz sınırları dışında da en güzel şekilde anlatıyorlar…
-
Ve eklemiş…
-
Dünyanın, KOROMUZUN VERDİĞİ MESAJA çok ihtiyacı var…
-
Haklı…
Gerçekten de var…
Koro’nun temsil ettiği misyona ihtiyaç var…
Hatırlıyorum da…
İstanbul Aya İrini Kilisesi’nde, 1400 kişiye 50 kişilik bir toplulukla konser veren Medeniyetler Korosu’nu izleyenler arasında bir arkadaşım da vardı ve o ana dair şunları söylemişti…
-
Kimler yoktu ki o gün… Fener Rum Patriği Bartelomeus, Türkiye Haham Başı İshak Haleva, Süryani Patriği Yusuf Sağ, İstanbul Müftüsü, diplomatik isimler, sanatçılar ve daha birçoğu… Büyülüydü… Dünyanın, bir arada olabileceğinin kanıtıydı aslında, tüm o notaları el ele, yürek yüreğe fısıldayanlar… Her dinden, her dilden ilahileri, şarkıları, elleri kalplerinde seslendirenler… Bence o ilk seslendirilen parçadan sonuncu parçaya kadar soluksuz izlenenler, herkesin alkışı ayakta devam ettirdiği o final anında havai fişek gibi patladı, herkesin üzerinde… Şey gibi… Sanki hepimizin üstüne yıldız tozları dökülüyordu ve o an hiç bitmesin istedim…
-
Uzun bir zaman, neredeyse 30 seneyi aşkın bir süre Antakya’da yaşayan ve bu kente gönül veren Rahibe Barbara Kallasch’ın da fikir anneliği ile ortaya çıkan Koro’yu bugün NİYE konuştuk, merak ediyorsunuz…
Aslında, şu ana kadar, NEDEN VARLAR kısmında durduk…
Ama bundan sonrası, MİSYONLARI NE OLACAK kısmında duralım…
Hatta buna dair sorumuzu da, Hatay Valiliğine ve Hatay Valisine soralım…
Niye mi ?
Geçen gün tesadüfen bir paylaşıma denk geldim, ki misyonu DÜNYA KARDEŞLİĞİ üzerinden ilerleyen bir koronun, nasıl olup da böylesi bir üretim içinde yer alabildiğine takılı kaldım…
Bilenleriniz vardır…
Antakya Medeniyetler Korosu, Hatayspor için bir MARŞ bestelemiş ve seslendirmiş… NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ adaylığı etiketinde duran bir koro, FUTBOL gibi, VUR KUR PARÇALA / BU MAÇI KAZAN kültürüne omuz vermiş, ki seslendirdiği marş içinde de SALDIR SALDIR / KORKU SALDIN ALEME komutları ile ilerlemiş…
Kent kültürüne hizmet vermelerini anlarım…
Kent tanıtımlarında rol almalarını da…
Bizi anlatma misyonlarını da…
Ama bunu değil…
SALDIR komutu ile ilerlemelerini, HİÇ değil !
-
Konuşmak isteyen !!!
-
