Bana AŞI yokmuş GAZETECİ değilmişiz
Basın Kartı Yönetmeliği bazı maddelerinin Danıştay tarafından iptal edilmesine tepki göstermiş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun… “Görevde olduğumuz müddetçe, 'gazetecilik' adı altında 'terörizm propagandası' yapanlarla mücadele edeceğiz…”
Bitmedi !
Devam etmiş !
“Herhangi bir Batı ülkesinde, mütemadiyen DEAŞ propagandası yapan bir kişiye 'Basın Kartı' verilir mi? ‘Ama ben gazeteciyim’ diye yırtınsa, sonuç alabilir mi? Hayır! Ama bize gelince, devletin PKK veya FETÖ propagandası yapanları 'gazeteci' olarak tanıması isteniyor! Buna itiraz ediyoruz. Bu kirli zihniyeti reddediyoruz. Terör örgütlerinin, onların hami ve işbirlikçilerinin oluşturmaya çalıştığı şiddet ortamına teslim olmuyoruz. Demokrasinin de, ifade ve basın özgürlüğünün de birinci düşmanı terör örgütleridir. Haklı mücadelemiz sürecek...”
Mücadele güzel !
Yapılan tasnif de ama…
Madem konumuz GAZETECİ olanlar ve olmayanlar… !
Bunu KİM belirliyor ?
Sağlık Bakanlığı'nın, SADECE basın kartı olanlara aşı olma önceliği vermesinin ardından, beliren yüzlerce sorudan biri bu… Kendi adıma, senelerdir bu işi yapıyorum ve… Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a ben de şunu sormak istiyorum !
BEN kimim ?
Gazeteci miyim ?
Basın emekçisi miyim ?
Bu sektörün bir çalışanı mıyım ?
Bunun kabulünde, onayında duran kim ?
Mesleki kimliğimi bu sürece dahil eden kim ?
Senelerdir yaptığım haberlerin onayında duran kim ?
Köşe yazılarımı, haberlerimi denetleyen kurumsal kim ?
Sahi…
BEN kimim ?
Gazeteci miyim ?
Bunu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a ben sorayım ve SADECE basın kartı olanlara aşı olma önceliği verilmesinin sebebinde durup, CEVAP bekleyeyim !
Sahi…
Ben neden o aşı sırasında değilim ?
GAZETECİ olarak kabul edilmediğim için mi ?
Ankara tarafından onaylanmış bir isim olmadığım için mi ?
Aşılama başladıktan sonra, aşısını olan bir Gazeteci, Yıldız Yazıcığlu devam etsin biraz…
-
Basın kartı olmayan gazeteci meslektaşlarımıza aşı uygulanmaması, büyük bir sıkıntı… Çünkü geçtiğimiz günlerde, Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin Basın Kartı Yönetmeliği’ne karşı açtığı davada bahsedilen gazetecilerden biriyim... Uzun bir süre, basın kartı bana verilmemişti... Herhangi bir gerekçe de İletişim Başkanlığı tarafından açıklanmamıştı...
Basın kartı taşımayan meslektaşlarımızın aşı olamamasından büyük üzüntü duyuyorum... Gazetecinin gazeteci olduğunu meslek örgütleri belirlemeli…
-
Ve Gazeteci Ayşe Karabat da…
-
Bu hakkın, yalnızca sürekli basın kartına sahip ya da basın kartı olanlara verilmemesi gerekiyor... Bu uygulama, sahada aktif olarak çalışan gazetecilere, internet medyasına, aslında bu işi bir kamu görevi olarak yapan herkese uygulanmalı diye düşünüyorum…
-
Evet…
Ben de bir GAZETECİYİM, Sayın Fahrettin Altun…
2005’ten bu yana, aktif olarak sahadayım…
Ve bu tasnifi hak etmiyorum…
Hem de hiç…