Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 282 defa okundu.

Antakya Belediyesine soralım Asfaltın devamı var mı

Hürriyet Gazetesi’nden Ömer Erbil’in bir haberini paylaşmış bir arkadaşım… Bizlerin Antakya genelinde biriken hayal kırıklıklarını hatırlatan haberlerden biri gibiydi ! Bu kenti yönetenlerin, ALDIRMAZ ve BİLGİSİZ hizmet algısının ‘kopyala-yapıştır’ hallerinden biri gibi !

 Paylaşılan haberin detaylarına göre, taş ustalığının en nadide örneklerinden biri kabul edilen Taş Kapı (Antalya), "restorasyon" kapsamında kıra kıra sökülmüş, ardından da tarihi taşların yerine fabrikasyon taşlar konmuş… Ve tarihi kapı, giderilemeyecek bir TAHRİBATA uğramış… Olan olmuş, kalan sağlar bizimmiş !

 Tahribat !

 Tanıdık geliyor mu ?

 Bu sayfayı okuyan, burada biriken kelimeleri sahiplenen ve hafızasının bir köşesinde onları özenle arşivleyen herkes bilir ki, eldeki bu son hikaye ÇOK TANIDIK ! Öyle tanıdık ki, listelerimize ekli olanları saymaya kalksak, gün bitmez… Peki, niye bu haldeyiz, bilen var mı ? Var olanı BOZMA konusunda NİYE bu kadar iyiyiz, cevap vermek isteyen var mı ?

 Mesela, Antakya Medeniyetler Evi !

Hani Koro’ya ev sahipliği yapan yer…

 Restorasyon aşamasını haber yapan biri olarak o kadar iyi hatırlıyorum ki yaşananları ve orada çalışan bir işçi ile aramda geçen sohbeti… Kaç sene oldu, hatırlamıyorum… Çalışmaların sürdüğü bir gün, avluya bakan bir odaya girmiş, oradaki ahşap dolapların tek tek söküldüğüne şahitlik etmiştim… NİYE diye sordum ! Söylenen mi ? ‘Talimat bu şekilde… Yeni dolaplar takılacakmış…’ O talimatın ardına ekli çok yazım oldu ! Eski dolapların Ankara’da bir antikacıya satıldığı iddialarıyla beraber hem de ! Yok, kimse konuşmadı ! Hiç kimse konuşmadı ! Ne ‘YALAN’ dedi ne de ‘İFTİRA’ ! Ama bilen bildi… Bildi, ama SUSTU ! Sustu ve KONUŞMADI !

 Mesela başka bir örnek…

 Eski bir Osmanlı mirası… Sahi kaç yüzyıllık ? 100 mü ? Fazla ! 250 mi ? Çok daha fazla ! Antakya Uzun Çarşı içindeki Kurşunlu Han’ın taş bedenine, restorasyonu sırasında demir bir merdiven ekleyiverdik mesela… Bunu da gelen gidene gururla ve keyifle gösterdik ! Oysa ki utancımız olmalıydı o demir merdiven ! GURUR ya da KEYİF değil !

 O yüzden, üzülmeyin !

Değişmedik…

Aynıyız…

 Dün de bugün de !

 Peki, bugün mü ?

 Antakya evleri arasına ASFALT döken bir belediyeye sahibiz mesela !

Bu yapılanı da her birimize HİZMET diye sunanlara sahibiz…

Allah’tan başka ne isteriz !?

 NE İSTERİZ, biliyor musunuz ?

 Hatasını KABUL edecek kadar OLGUN yönetimler isteriz ! Hatasından geri dönebilecek kadar ÖZGÜVENİ yüksek insanlarca yönetilmek isteriz ! Eldekinin yok edilişinde, ‘VAR’ etmek için ‘ÖZÜR’ dilemeyi bilenlere bu kenti emanet etmek isteriz ! Bünyesinde KORUMA UYGULAMA VE DENETİM BÜROSU kurmuşların, bir şeyleri DÜŞÜNEREK yapmasını isteriz ! Bu kentin tarihi ve kültürü adına ayağa kalktığını iddia edenlerin ve Anıtlar Koruma Kurulu’nu Hatay’a taşımayı düşünecek kadar hassas olduklarını söyleyenlerin, o asfaltın her iki yanındaki taş ve ahşap evlerin çığlığını duyabilecek kadar ANTAKYALI olmasını isteriz !

 Merak ediyorum…

 Ne olacak ?

Bundan sonra ne olacak ?

O asfaltı oraya koyduk, ne olacak ?

Bundan sonra bizleri daha neler bekleyecek ?

 Fazlası mı ?

Çok daha fazlası mı ?

 Sahi ne yarışı bu ?

 Bu kenti bitirme mi, yoksa kendimizi mi ?

Üzülmeyin, neredeyse başardınız, neredeyse bitirdiniz !

 Ha gayret !