Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 200 defa okundu.

Ankarayı dinliyorum GÖZLERİM KAPALI

“Siftah senden, bereketi Allah’tan!”

Bu topraklarda, sabahları, kasalarını bu sözle açar insanlar... Dini, dili, kimliği olmayan para, kasaya böyle girer... Ve günün ilk kazancı olan o para, böylece bir çeşit ritüelle kutsanmış olur... Kutsanan para değil, emektir aslında... Ve emeğin meslek hanemize yazılan isim hali, dükkânlarda, atölyelerde cisimleşir. Mekânlarda ruh bulur…

-

Ne güzel anlatmış bizi…

Anlatan ne de güzel resimlemiş…

Her şey başladığı gibi gitse keşke…

Ama olmuyor…

Hayat, tekrarlarla dolup taşıyor…

Tekrar hüzünlerle, korkularla…

Tekrar hayal kırıklıklarıyla…

Tekrar sindirilmişliklerle…

Tekrar mutsuzluklarla…

‘Sürekli tekrara düşen bir ülkede yaşamak nasıl bir duygu’, diye sordu Amerikalı Gazeteci bir arkadaşım, ki ne demek istediğini anlamak için Ankara’nın ‘öncesi-sonrası’ kayıtlarına bakıp, ‘dün dündür bugünse bugün’ hallerine şöyle bir göz ucuyla bakmak yeterliydi !

Bugün de benzer bir tekrarımız var !

Ankara’nın klasiği bir tekrarımız !

Terazinin ayarını kaçırtan ama…

Hafiften rahatsız da eden…

Ama…

Sessizce de kabul edilen…

OLUR BÖYLE ŞEYLER dedirten…

Ve Anadolu’nun kadim kimliğinde eritilen…

Hatırlıyor musunuz ?

2013 yılında kaldırılan 'Öğrenci Andı' ile ilgili olarak İPTAL kararı veren Danıştay’ın son kararı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti ?

“Andımız konusunda Danıştay yetki aşımı yaparak düzenlemeyi iptal etti. Bir takım eski hastalıkların hala bünyemizde yaşadığını gösteriyor. Andın ilk halini, Türk Ocakları'nı kapatmasıyla bilinen Doktor Reşit Galip yazmıştır. Bu kişi aynı zamanda Türkçe Ezan zulmünün de mimarıdır. Andı yazan bu! Bu milletin en büyük andı İstiklal Marşı'mızdır. İstiklal Marşı dışında bir ant tanımıyoruz, tanımayacağız. Türküm ben, ama şunu söyleyeyim, ben Türkçü değilim. O başka bir şey, o başka bir şey. IRKÇILIK, BİZİM DİNİMİZDE YASAKLANMIŞTIR.”

Siz, bu açıklamanın neresinde durdunuz bilmiyorum ama…

Ben, sonunda durdum, finalinde, IRK denileninde…

Ardından bir açıklama daha geldi Erdoğan’dan, hali hazırda tutuklu olan Osman Kavala’nın GEZİ olaylarını finanse ettiği noktasında… Ama bunu derken de, Anadolu’nun kadim kimliğinde toz olup rüzgara karışan başka bir şey daha söyledi…

“Gezi olayları, tıpkı CHP'nin başındaki zatın kendisi gibi bir projeydi. Bu projenin adı, Türkiye'nin ayaklarına yeniden pranga vurma, milletimizin kutlu yürüyüşünü engelleme ihanetidir. Milletimize biçilen kefeni nasıl birliğimizle, kardeşliğimizle parçalayıp attığımızı tarih yazacak. Dün Gezi olaylarını öven, Gezi'ci vandalları yücelten, bunun üzerinden bizi itham eden zırvalar beyan etmiş, Gezi olaylarında teröristlerin finans kaynağı olan bir kişi şu anda içeride. Onun arkasında, meşhur Macar Yahudi’si Soros var…”

Yine finaldeyim, MACAR YAHUDİSİ denilende !

Erdoğan’a soralım mı, “meşhur Macar Yahudi’si” demenin, içeriğe kattığı o EK MANA’yı ! YAHUDİ tamlaması ile vermeye çalıştığı VURGU’yu ! Bunu diyerek incittiği DİĞERLERİNİ !

Soralım ! Ama YETER de diyelim… Hatta bu IRKSAL, DİNSEL tekrarlardan SIKILDIK diyelim… Ve KİMLİKLERİN siyaset içindeki AYAR oyununu artık TERK edelim…

Olmaz mı ?