Ankaranın Montrösünden Asar ı Atika Nizamnamesine
104 emekli Amiralin yayınladığı Montrö Bildirisi sonrası gündemi TERS-YÜZ olan Ankara’nın açıklamalarından biri, “Montrö'nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor, daha iyisi için imkan bulana kadar Montrö'ye bağlılığımızı sürdürüyoruz” olmuştu…
Tamam da,
1936 tarihli bir Sözleşme için 2021’in Ankara’sı,
-
Daha iyisini bulana kadar…
Hadi şimdilik kabul edelim !
-
…derse !
Başkaları NE der, demiştik !
Bugün, bunu konuşalım biraz ama ! 1936’yı kendince tartışmaya açan Ankara’nın, 1906 tarihli bir Osmanlı dönemi kanununa nasıl olup da bu kadar sıkı sıkıya sarılabildiğine de biraz yakından bakalım…
Önce biraz detay…
Detaya dair haberin kelimeleri…
-
Anadolu'da, milattan önce 3 bin yılına ait olduğu düşünülen "Guennol Stargazer" (Yıldız Avcısı) biblosunun iadesi için Türkiye'nin Cristie's Müzayede Evi’ne açtığı davanın ilk duruşması ABD'de görülmeye başlandı… Heykelciğin 2017'den beri geri alınması için girişimlerde bulunan Ankara, Osmanlı İmparatorluğu'nda 1869'da yürürlüğe giren ve son halini 1906'da alan Eski Eserler Kanunu'nun (Asar-ı Atika Nizamnamesi) ihlal edildiğini ileri sürüyor…
1906 yasası, ülke topraklarının, kamu ya da özel alanlarında bulunan her türlü tarihi eserin devlete ait olduğunu ve yasal olarak yurt dışına çıkarılamayacağını belirtiyor… Christie's müzayede evinin, "Türk hukukunu tamamen ve kabul edilemez şekilde hiçe saydığını" ileri süren Ankara, 23 santimetre büyüklüğündeki mermerden heykelciğin Anadolu topraklarına geri dönmesini istiyor…
-
Anlayacağınız Ankara, denizleri üzerindeki en önemli uluslararası sözleşme niteliğini taşıyan MONTRÖ için tartışma başlığı açıp, DAHA İYİSİ ÇIKANA KADAR İDARE EDELİM derken, yurt dışına kaçırılan eserlerin ülkeye, ait oldukları topraklara dönmesi için REFERANS olarak Osmanlı tarihinin içinden bir kanuna sarılıyor !
İlginç mi ?
Fazlasıyla…
Sahi, aynı şeyi karşı tarafın da şu şekilde yaptığını düşünsenize !
-
Sizin Osmanlı kanunları ile ilginiz nedir ki? Siz, Türkiye Cumhuriyeti değil misiniz ? Kendinize ait olmayan bir kanunla, bizde olanı BANA AİT diye isteyemezsiniz !
-
Düştüğümüz durumda, bu da mümkün !
O yüzden ben de bir soru sorayım mı ?
Sahi…
Biz, bize, tarihimize, kuruluşumuza, yapılanmamıza, bugünkü halimize ait MÖNTRÖ için ulusal ve uluslararası bir tartışma başlatırken, ciddi ciddi, ülkemizin kuruluş tarihi öncesinden bir kanunun ayrıcalığından mı faydalanmak istiyoruz ? Zaten, göğe bakan bir kadın figürü olan eserin Anadolu'da bulunduğunu kabul eden Cristie's de, “Aramanın yapıldığı veya yurt dışına çıkarıldığı sürece dair ne bir şahit ne de bir foto bulunuyor” derken, Ankara’ya İŞİN KOLAY DEĞİL kısmını hatırlatıyor açık açık…
Biz de hatırlatalım mı ?
Asar-ı Atika Nizamnamesi’ne sarıldığınız kadar, MÖNTRÖ’ye ve kazanımlarına da sarılın, diye…
Biri OSMANLI ise diğeri de TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ki en çok da bunu !