Ankara'nın Gazze Sloganları! İSTİSMAR Mı POLİTİKA Mı?

Erdoğan, partisi AKP, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından ülkeyi bir örümcek ağı gibi saran cemaatler ve tarikatlar, ülkenin çoook milliyetçi ve çoook islamcı partileri de dahil, çoook kalabalık bir kitlenin mehter marşı eşliğinde slogan atarak sürdürdüğü Gazze / Hamas polikasının (!) mitingine yüzbinler katıldı, hatta Bilal Erdoğan'dan BOYKOTA DEVAM sözü bile verildi benzer bir kalabalığa ama...

Yok,

...HANGİ BOYKOT diye kimse sor-a-madı !

Vatandaşın kola dökmesini mi kastetti, bilinemedi !

Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırıları görmezden gelen, görmezden gelmekle de kalmayan, bu saldırının sahiplerini adeta kahramanlaştıranların devlet adına o BOYKOT'a kattığı ne oldu, diye soracak olursanız...

Elde henüz bir şey yok, ama toplum mühendisliği, Gazze üzerinden müthiş ! Zaten durumu, DİN ve İSRAİL üzerinden İSTİSMAR olarak değerlendirenler de yok değil ! Zira baktığınızda ne ticari ilişkiler kesildi, ne büyükelçi geri çağrıldı ! Ne ekonomik anlaşmalar masaya yatırıldı, ne de Gazze'de o ayağa kalkışın karşılığı her hangi bir diplomatik / hukuki yürüyüş gerçekleştirildi !

Garip mi yoksa trajikomik mi, ben karar veremedim ama...

Türkiye dahil onca müslüman ülke arasından sıyrılan Güney Afrika Cumhuriyeti, Gazze'deki Filistinlilere soykırım yaptığı gerekçesiyle İsrail hakkında Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda dava açarken, İstanbul'da bununla ilgili sadece bir miting düzenleyen, bir de ne olduğu / nasıl çalıştığı belli olmayan bir BOYKOT (!) sözü veren, hamaset sloganları atan Ankara, İsrail'in sözlü savunma yapmak durumunda kaldığı mahkemeye bir gözlemci heyeti göndermiş !

İyi gözlemiş mi bilmiyorum ama, soralım mı ?

Onca müslüman ülkenin sloganları arasında kaybolan Gazze için en ciddi adımı atan Güney Afrika için ne söylemek isterler ?

Sahi,

...utandılar mı ?

Onlarca müslüman ülke sadece izleyip politik slogan atarken, Hristiyan bir ülkenin BU İŞ ÖYLE DEĞİL BÖYLE YAPILIR deyişinden utandılar mı ?

Anlayacağınız, bu işler öyle atıp tutmakla olmuyor ! ASARIZ KESERİZ ile hiç olmuyor ! Hele ki Gazze'de yaşananların baş sorumlusu bir örgütün silahlı kanadının devasa bir posterini İstanbul'da dalgalandırmakla !

Aslında alışkınız...

"Bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece, o teröristi (Rahip Brunson) alamazsınız" diyenlerin, ardından da teslim süreci yaşayanların Türkiye'sindeyiz ! "Artık benim için Miçotakis diye birisi yok ! Kendisiyle böyle bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum" diyenlerin, ardındansa görüşenlerin Türkiye'sindeyiz ! Fransa Cumhurbaşkanı Macron için, "Bu bir vaka ! Hakikatten kontrolden geçmesi lazım" deyip de, hikayenin sonunda farklı görüntü verenlerin Türkiye'sindeyiz ! Mısır'daki askeri darbenin ardından, "Bizlere hak, hukuk, özgürlük dersleri verenler, Mısır halkının özgür iradesiyle yüzde 52 oyla seçtiği cumhurbaşkanının, darbe mahkemelerinde ölümüne sessiz kalsa da, biz, sessiz kalamayız" diyenlerin, bugün o darbe ruhunun sahipleriyle ekonomi anlaşmaları imzalayanların Türkiye'sindeyiz !

O yüzden,

...onlarca müslüman ülke dururken, politize islamın Ankara'sı da dahil buna, Güney Afrika'nın atılan tüm o sloganların ötesine taşıdığı Gazze gerçeğini (!) biraz kendi adımıza da düşünsek mi ? Konuyu devletsel boyuta taşımak yerine, halkın gündelik yaşamının sloganları arasına gömenleri en çok da ! 

Tüm bunlar olurken, gündeme karışan yoksulluğumuzu bizlere her defasında unutturanları da tabi !