Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 467 defa okundu.

Ankara'nın çöpe Gidenleri! Biz De Aralarında Mıyız?

Eğitim ya da iş amaçlı, yurt dışında çokça bulunmuş, göçmenlerin, gittikleri ülkelere kattıklarını yakından görmüş biri olarak, bu konuda konuşacak çok şeyi olanlardanım ! Göç ettikleri ülkelerin dilini öğrenen, eğitim gören, meslek sahibi olan, ardından vatandaşlık alanların, kendi kültürlerini kaybetmeden, ama oldukları ülkelerin yapısına ve işleyişine de ters düşmeden verdikleri emeklere şahitlik edenlerdenim, ki Fransa'dan Amerika'ya, o emeği ortaya koyan çok fazla arkadaşı da olan biriyim !

Peki, bizde durum ne mi ?

Afrikalılar !

Afganistanlılar !

Pakistan'dan gelenler !

En çok da Suriyeli milyonlar !

Onlar ne kadar adapte oldu bize, kültürümüze, işleyişimize, toplumsal önceliklerimize ? 

Sanırım en büyük sınıfta kalışımız da bu oldu ! Sınır çizgisinin güvenliğini sıfırlayanların Ankara'sının programsız, plansız, gelecek öngörüsüz bir şekilde, ülkenin neredeyse tüm şehirlerine dağılan bu kalabalığa ÖZGÜRSÜNÜZ deyip bir kenara çekilmesiyle oldu olan ! "NASILSA birbirlerine alışırlar" deyip, toplumun içine adeta pimi çekilmiş birer bomba gibi bıraktığı bu eğitimsiz, dilsiz, mesleksiz, hatta vatansız haldeki yüz binleri kaderleriyle başbaşa bırakmasıyla oldu her şey !

Final mi ?

Milyonlarca ucuz işgücü !

Artan kayıtdışı işsizlik !

Yükselen kiralar !

Kavgalar !

Tüm bunlar olurken, bugün hala her hangi bir GÖÇMEN politikası olmayan Türkiye'nin Ankara'sında oturanların en büyük gurur kaynağı mı ? Avrupa'yı, olası bir sığınmacı akımından kurtarmak ! Hatta bunu övünerek ekranlarda söyleyenler bile oldu !

Merak ediyor insan,

...o kurtarmanın (!) ardından alınan paralar, bugün ülkeyi getirdiğiniz sığınmacı kördüğümüne değdi mi ?

Suriye'de izlediğiniz ESAD'I DEVİRİRİZ planlarını unuttuk sanmayın !

Biz biliyoruz da, sizin BECEREMEDİK deme cesaretinizi bekledik yıllarca ! Hatta ülkenin dibindeki Suriye kenti İdlib'i terörist gruplara teslim eden şartları yaratan taraflardan biri olarak, GÜNAH çıkartmanızı da ! Daha dün KATİL dediğiniz Şam yönetimiyle NORMALLEŞTİRME çabalarına giren şu halinizi izlerken, YANLIŞ YAPTIK demenizi de ! Suriye'nin bugünkü parçalanmışlığını, hatta terörist diye ifade ettiğiniz kürt gruplara teslim topraklarını izlerken, OLACAKLARI GÖREMEDİK deyişinizi de !

Yok,

...hala günah çıkartmadınız !

...yanlış yaptık, demediniz !

...göremedik, demediniz !

Ama,

Rusya ve İran'la Astana'da bir araya gelip, o diyemediklerinizin gölgesinde, Şam'la NORMALLEŞME'yi, o ülkelerin gölgesi ve garantörlüğü altında işler hale getirmeye çalıştınız ! Hatta orada altına imza attığınız bildiriyle de Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine dair sözler verdiniz !

Eski politikanızdan eser kalmamış, bunu gördük !

ESAD'I İSTEMEYEN politikanız çöpe gitmiş, bunu da !

Çöpe giden politik açıklamalarınıza da attığınız / attırdığınız sloganlara da çooook alıştık da, İsveç'in NATO'ya girmesini engelleyen (!) o dün hikayenizin mutlu mesut finalini izlerken, şu ana kadar yaşadıklarımızın, yaşayacaklarımızın ufak çapta bir fragmanı olduğunu da anladık... İsveç'i KANDİL'le bir tutan, terörün adresi ilan eden repliklerinizin duvarlara çarpa çarpa dönen fısıltılarını dinlemeye bugün bile devam ettik !

Aslında, sadece dış politika da değil...

Emekliye verilen zamla beraber netleşen 10 bin TL'yi gerine gerine TRT ekranlarından BAK BU KADAR ZAM VERDİK diyerek anlatmanızı izlerken, o çöpe atılan yaşamlara bizlerin de dahil olduğunu bir kez daha anladık !

Şimdi diyeceksiniz, "Her şey madem bu kadar kötü, iç ve dış politikada alınan her karar madem bu kadar isabetsiz, ekonomi dipte, vatandaş zorda, zengin daha zengin, yoksul daha yoksulken, nasıl oluyor da hala kazanıyor ve Ankara'daki rahatlıklarını bizlerin fakirliği üzerine inşa etmeye devam edebiliyorlar...?"

Bunu, hiç birimiz henüz anlamadık...

Ama çaresizliğe tutsaklık var, bundayız !

Dinin çimentosunda bitmeyen bir şükrediş de !

"ŞÜKREDİN diyen tokların geğirtisinde ŞÜKRETSE de midesi açlıktan guruldamaya devam edenlerin ülkesinde daha ne olmalı ki", diye sormayın...

Düşünün...

Keyifle doyabileceğiniz bir ülke düşünün...

Bedelleri sadece sizin ödemediğiniz bir ülkeyi en çok da !