Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 723 defa okundu.

AKP'nin Değişen Yüzü! Bir Istakoz Hikayesi...

"Öyle demek istememiş ! Yanlış anlaşılmış ! Aslında başka bir şey söylemek istemiş de, dediği cımbızlanmış ! Falan filan... Emekliyim ! Eşim de emekli ! Tek kelimeyle, geçinemiyoruz... Var mı ötesi ? Ucuz et almak için gecenin bir vakti sıraya giren ben gibi yaşlıları izliyorum bazen... Öyle anlıyorum ki hallerini, yüzlerine yansıyan o öfkeyle karışık sessizliği ! Fakiri fakir anlar zaten, zengini ANLIYORUM derse, yalan söyler ! Nasıl anlasın, etsiz yemeğin yavan tadını ? Kahvaltı sofrana zeytini, yumurtayı, peyniri aynı anda koyduğunda nasıl sevindiğini, ne bilsin ? Zannediyorlar ki, fakir doğduk, fakir yaşadık, fakir de öleceğiz ! Zannediyorlar ki, canımız bir şey istemez ! Zannediyorlar ki, hayat bizler için hep böyleydi ! SU VE SİMİT SATSINLAR demeleri o yüzden ! Demelerinde değilim aslında, 'bunu dediğimde, bu insanların kalbini kırar mıyım' diye hiç mi düşünmezler? Ben asıl buradayım... Ben gibilerin sayesinde bugün devletin her imkanından sonuna kadar yararlananlar, benim gibi hiç bir imkanı olmayanları aşağılarken, utanmıyor, ben asıl buradayım ! Ağladım, biliyor musunuz ? Ağladım... 40 seneyi aşkın devletime çalıştım, ama eşimle beraber aldığımız iki emekli maaşımızla borç içindeyiz, işte buna ağladım ! O adamsa, SANA LAYIK OLAN BU diyor..."

Evet, bugün paylaşılan hikayemiz, bu !

Aslında yıllardır yönetilen de bir hikaye bu !

Hikayenin başı mı !?

Aslında,

...MHP destekli AKP iktidarının 20 seneyi aşkındır süren Ankara saltanatına bakıldığında, yoksul milyonların oluşturduğu halk kitlelelerinin, tam da bu noktada güçlendirilen devletin sosyal yardım şemsiyesi altına alındığı, hatta muhalefet cephesince sıkça dillendirilen o MERCİMEK / PİRİNÇ / KÖMÜR yardımı üçgeninde de bu kitlelerin çok iyi, hatta kapı kapı takip edildiği fark ediliyor ! Buna dair konuşan gazeteci bir arkadaşım, "yoksulları değil, ama yoksulluğu yönetiyorlar" tespitinde bulunmuştu !

Tespit çok da yersiz değil...

Baktığınızda, siyasette en büyük güç, hele ki nüfusunun bizdeki gibi önemli bir bölümü açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan ülkelerde, yoksul kalabalıkların yoksulluğunu nasıl yönettiğinizdir ! Erdoğan liderliğindeki AKP, bu gücü, son yıllara kadar çok iyi kontrol etti, ki o kontrolde de hep başarılı oldu !

Haklısınız, son seçime kadar...

31 Mart'ta, o güç elinde patladı !

İnsan, merak ediyor;

Yıllar içinde, dindar kimliğine milliyetçi etiketi de ekleyen AKP / MHP'nin, yoksulu hep öncelikli tuttuğu listesi ne oldu da değişti ? Peki, 20 senelik iktidarı hep BUNA DA ŞÜKÜR diyerek omuzlarda taşıyanlar, ne oldu da taşıdıklarına YETER dedi ? Dün de bugün de pazar filesi hep boş eve dönenler, ne yaşadı ki açlığını hatırladı, hatta hatırlamakla da kalmadı, suçladı ? 

Aslında, yoksula, Ankara'nın bakışı değişti, ki aradığımız cevap da bu gibi !

Daha düne kadar VARLIK sebebi YOKSUL milyonlar olanlar, devletin kaynaklarını paylaştırırken, aynı yoksulluğu sırtında bir yük olarak görmeye başladı, bunu da hiç çekinmeden açıklamalarına dahi yansıttı ! İktidarın ortaklarından, MHP'nin Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı'nın, geçinemeyen ve zam isteyen emeklileri kastederek, ikinci iş olarak "SU VE SİMİT SATSINLAR" demesi gibi ! Ülkenin bugünkü ekonomik şartlarında 10 bin TL'lik emekli maaşına devlet desteği bekleyenlere, Erdoğan'ın, "Yüksek enflasyon ortamında ne verirsek verelim, dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor" deyişi gibi ! Ankara'nın Çankaya Köşkü'nü ıskartaya çıkartanların yerleştiği Saray'ın görkemli mutfağından, yönettikleri kitlelere PORSİYON KÜÇÜLTÜN tavsiyesi vermesi gibi ! Ramazan sofrasına, hurma bir kenara, basit bir zeytini bile koymakta zorlanan aynı yoksulluğun hayat pahalılığı karşısındaki çaresizliğine çözüm bulamayanların, Külliye denen Saray'ın devasa salonlarında düzenlediği, bir tek kuş sütünün eksik olduğu sofraları hiç çekinmeden paylaşması gibi !

Açlık sınırının 16 bin 793 TL,

Yoksulluk sınırının 54 bin 700 TL

...olduğu bir ülkede 10 bin TL ile GEÇİNİN diyen, DİN üzerinden de aynı kitlelere CENNET vadedenlerin, aynı cenneti, kendilerinin bu dünyada yaşamayı tercih etmesi gibi !

Yoksulluğun tavan yaptığı bir memlekette, AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın, Monaco Yat Kulübü'nde yaptığı istakoz ziyafetini sosyal medyasından rahatça paylaşması gibi ! Ardından, bu paylaşımı eleştiren ve "Yer sofralarında kurulmuş, darbeler, bin bir badireler atlatmış bu partide, siz ve sizin gibilere yer yok" diyen, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Mücahit Birinci'nin, etrafa dağılanları hızlıca toparlamaya çalışması gibi !

Birinci'nin bu deyişi, biraz abartılı olmuş sanki ! 

Çünkü ne o yer sofraları kaldı partisinde, ne de benzer bir sadelik ! Belki de o İSTAKOZ da kalmayana, değişene dair bir göndermedir, kim bilir !!!